Av. Arabacı, partilerdeki "lider egemenliği"nin TBMM'ye yansımasını özetle şöyle tanımladı: "Fikirler yerine genel başkan talimatları görüşülüp oylanıyor."
Eski DSP milletvekili, demokrasiyi değil, "emir-komuta"yı düzenleyen "partiler yasası"na ve halkın tercihlerine aşılmaz "baraj"lar koyan "seçim yasası"na dokunmayan bir anayasa değişikliğinin "iyi niyet"li olamayacağını anlattı.
Av. Yalçınbayır da hukuk ihlallerinin "yasaların hazırlanışı"nda bile doruğa çıktığını vurgulayarak dedi ki: "Eğer kendi koydukları kurallara bile uysalardı, anayasa, toplumsal uzlaşmayla hazırlanabilirdi.."
Abdullah Gül liderliğindeki ilk AKP iktidarında "başbakan yardımcısı" olan Yalçınbayır, hemen hiç "duyulmamış" bir yönetmeliği anımsatıyordu... "AB'yle uyum" sürecinde onaylanan "Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" 17 Şubat 2006'da yayımlanmıştı ve "yürürlükte"ydi!.. İşte özeti:
‘Katılım' yönetmeliği
1. md'de kanun, tüzük ve yönetmeliklerin "katılımcı"lıkla düzenlenmesinin amaçladığı belirtilen yönetmelik, hazırlık için "ilgili bakanlıklar, kurumlar, DPT, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları" görüşlerinden "mutlaka yararlanılması"nı öngörüyor.
Ayrıca "internet ve tüm yayın"larla da duyurularak "kamuoyu değerlendirmeleri"nin alınması hükme bağlanmış... dahası, yine tüm düzenlemelerin, hem "bütçeye ve mevzuat"a hem de "sosyal, ekonomik ve ticari hayat"la birlikte "çevreye etkileri"nin de gözetilerek hazırlanması "önkoşul".
Bunların nasıl yerine getirileceği ve katılımcılığın nasıl sağlanacağı da ayrıntılarıyla tanımlanan yönetmeliği lütfen Resmi Gazete arşivinden okuyun... şu son anayasa değişikliği dahil, hemen tüm düzenlemeleri "biz yaptık, bu nedenle demokratik" anlayışıyla dayatanların nasıl yayımladığına hayret edeceksiniz...
Evet... İktidarın TBMM'ye sunduğu anayasa değişikliği yasası, aynı iktidarın 4 yıl önce "herkesin uyması" için düzenlediği "Mevzuatı Hazırlama Usulü Yönetmeliği"ndeki hiçbir "usul"e uygun değil...
‘Türkçeye de uymuyor
Anayasa değişikliğinin "Türkçeye bile aykırı olduğu"nu saptayan Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel'in açıklamalarını da Melih Aşık'tan okuduk. (3 Nisan 2010 - Milliyet)
Anayasada "yasa" yerine "kanun" denilmesi; "müfettiş" ile "denetçi" gibi aynı anlamdaki sözcüklerin "birlikte" kullanılması; hatta bileşik sözcüklerin "ayrı" yazılması gibi çok sayıdaki "yazım yanlışı", tek kelimeyle "hazin"dir...
Demek ki Mevzuat Hazırlama Yönetmeliği'ne "Dil Derneği denetimi"ni de eklemek gerekiyor. "Uyulmasa" bile, bari kâğıt üzerindeki demokrasimiz Türkçeye saygılı olsun...