Defalarca sormama rağmen ne İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ne de İzmir Valisi Cahit Kıraç'tan ses çıkmadı.

Söyleyecekleri yok demek ki.

Konumuz, yılan hikayesine dönen Üçkuyular Kruvaziyer Limanı. İtalyanlar, "Biz her türlü katkıya hazırız" diyor, bizimkiler yok şu raporu eksikmiş, yok bu raporu gerekirmiş diye kendilerini oyalıyor. Paranın büyük kısmını İtalyanlar karşılayacak olsalar da İzmir'i kruvaziyer limanınına kavuşturmamak için adeta ipe un seriliyor.

Bu projeyi ortaya atan İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş da vaziyeti idare ediyor. Ağzına kilit vurmuş durumda. Yönetime ters düşmemek için susuyor.

Çünkü Ekonomi Üniversitesi Güzelbahçe Kampusü'ne ruhsat verip vermemek, Başkan Kocaoğlu'nun elinde. Unutulmuş değil, geçen yılların son derece tartışmalı bir konusuydu bu. Kocaoğlu ile Demirtaş az kavga etmemişlerdi.

İzmir'e gelen dev kruvaziyerler, limanda yük gemileri arasında kendilerine yer bulabilme savaşı verirlerken, Kuşadası Limanı tıkır tıkır çalışıyor ve para basıyor.

Çeşme Limanı'nın işletme hakkını 7 yıl önce, 11 milyon 250 bin dolar karşılığında 30 yıllığına alan Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy, İzmir'i nakavt edecek bir projeye soyundu haberiniz olsun.

Ulusoy, bir yanında Çeşme Kaymakamı Cafer Sarıoğlu, öbür yanında Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu ile düzenlediği basın toplantısında açıklamış. Doğrusu o toplantıyı izlemek isterdim.

Çeşme'de 2012 yılında kruvaziyer turizmini de başlatacağız. Göreceksiniz, Çeşme'nin çehresi bir anda değişiverecek.

Mevcut 155 metre olan Çeşme iskelesi, iki yıl içinde 335 metreye uzatılacak. Böylece dünyanın en büyük gemileri bile Çeşme Limanı'na kolayca yanaşabilecekler.

Yılmaz Ulusoy bunu başardığı taktirde, Üçkuyular Limanı taş toplar. Çeşme'yi uçuracak kruvaziyer turizmi, İzmir'e büyük fark atar.

İzmir'e bu yıl 144 gemi gelecek, bazı gün limanda 4 gemi birden olacakmış. Bu gemiler nereye yanaşacak söyler misiniz?