Doğu Kudüs'te yerleşim inadını sürdüren İsrail şimdi kendi derdine düştü. 'Yüzyılın en büyük emlak yolsuzluğu'nda Kudüs'teki 'Holyland' (kutsal şehir) inşaat skandalına Dışişleri Bakanı Lieberman'ın da adı karıştı.

İsrail'i sarsan 'yüzyılın en büyük emlak yolsuzluğu'nda skandala karışanlara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Kudüs'te "Holyland" (kutsal şehir) adlı lüks konut projesinde 15 milyon dolarlık rüşvetin verildiği iddiasıyla başlayan skandalda çatlak giderek büyüyor. İsrail'in eski Başbakanı ve dönemin Kudüs Belediye Başkanı Ehud Olmert'in baş şüpheli olduğu skandala, son olarak aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın da adı karıştı. 6 Nisan'da tutuklanan emlakçı Meir Rabin'in konut projesi için, yine o dönemde bakan olan Lieberman ile Şaz partisinin lideri haham Ovadia Yosef, milletvekilleri Ruhama Avraham ve Danny Naveh'e yüz binlerce dolar rüşvet verdiği iddia edildi. İsrailli Bank Hapoalim'in başkanı Danny Dankner'in de sorgulandığı soruşturmada, ABD'den dönen, Olmert'in eski büro şefi Shula Zake de tutuklandı. Kudüs Belediyesi eski Başkanı Uri Lupolianski ile bazı belediye meclis üyeleri de daha önce gözaltına alınmıştı.

Yerleşime "soruşturma" arası
Yalnızca Olmert'in bu projeye izin vermek için 1 milyon dolar rüşvet aldığı iddia ediliyor. Eski Başbakan, hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle 2008 yılı Eylül ayı başında Başbakanlıktan istifa etmişti. Diğer taraftan Tel Aviv yönetiminin Doğu Kudüs'teki tartışmalı inşaatları dondurduğu bildirildi. Bu kararın, emlak skandalının sorgulandığı böyle bir dönemde yaşanması dikkat çekti.

Ermeni iddiaları için tarih 28 Mayıs
İsrail parlamentosu, muhalefetteki sol eğilimli Meretz partisi Başkanı Haim Oron tarafından meclise sunulan, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarıyla ilgili genel görüşme açılması istemini 28 Mayısta ele alacak. Knesset'in 28 Mayıstaki oturumunda Haim Oron, genel görüşme açılmasıyla ilgili gerekçelerini anlatacak, Oron'un savlarına, mecliste o gün bulunacak bir hükümet üyesi cevap verecek. Genel görüşme teklifinin kabul edilmesi halinde, bunun Ermeni iddialarının kabul edildiği anlamına gelmediği, konunun mecliste ilgili komisyonda görüşülmesinin amaçlandığı belirtiliyor.