Haberler

Paris'in Çehreleri-2

Tarih: 28 Mayıs 2010 Kaynak: New Left Review Yazan: Eric Hazan Çeviren: Pınar Koyuncu
Duvarlardan Atlamak
2005 ayaklanmalarının, diğer etkilerinin yanında, Paris ve varoşlarının bölünmesine nasıl nokta koyulacağı konusundaki eski soruyu tekrar ortaya çıkarmak gibi bir etkisi de oldu. Bu soru, uzun süredir varoşların yayılmasına ve Londra'nın neredeyse denize uzanmasına alışık olan İngiliz veya Amerikan okuyuculara kesinlikle çok acayip gelecek. Duvarsız kentler -dikdörtgensel bir grid ile kesin bir şekilde düzenlenmiş olan Torino, Manhattan, veya Pombal Markisi tarafından tasarlanmış Lizbon gibi kentleri bir kenara bırakırsak- bir ahtapotun dokunaçları gibi her yönde büyür. Londra, Berlin veya Los Angeles'ta kent sınırları ve bölgelerin şekilleri belirsiz ve değişken:

"Uçsuz bucaksız megalopolisin sınır tanımayan yaygınlaşması ipek böceğinin dut yaprağını yemesi gibi bir etki yaratıyor. Böyle bir kentin biçimi değişken, sınırı sürekli hareket eden belirsiz bir bölgededir. Sınırları veya belirleyicileri olmadan yayılan, tutarsız bir yerdir."


2005'te çıkan ayaklanmadan geriye kalanlar

Ama sık sık tehdit edilen, kuşatılan veya işgal edilen Paris her zaman kent duvarları tarafından sınırlanmıştı. Bu da kente az çok dairesel bir form vermiştir; kent soğan gibi iç içe halkalarda gelişmiştir. 13. yüzyıl Philippe Auguste surlarından 1970'lerin Périphérique Bulvarı'na, altı farklı duvar sekiz yüzyıl boyunca birbirinin yerine geçti: 14. yüzyılda V. Charles'ın, 17. yüzyılda XIII. Louis'in, 1780'lerde ancien régime'in vergi makamından nefret eden Ferme-Générale'ın octroi (bağış) duvarı ve Périphérique'in rotasını neredeyse aynen takip ettiği, 1840'larda ek bir tahkimat halkası (aşağıdaki haritaya bakınız)... Senaryo hep aynıydı. İçinde daha çok binayı mümkün kılan geniş bir boşlukla yeni bir sınır inşa edildi, ama hemen bu boşluk dolduruldu ve aynı zamanda duvarların dışında, faubourg'larda hoş bahçeleri olan evler yapıldı. Duvarlar içindeki yoğunluk dayanılmaz olunca, bu faubourglar kentin içine çekilir ve döngü yeniden başlar. Bir ağacın yaş halkaları gibi, herhangi iki duvar arasındaki bölgeler çağcıldır, batı tarafı ve Left Bank geride kalsa bile. Bu, Belleville ve Passy'nin neden bu kadar ortak yanı olduğunu açıklar, ikisi de kendini aynı katmanda bulur, sadece Paris'e sonradan katılır ve Île-de-France köylerinin belli özelliklerini korur-yüksek cadde, kilise ve mezarlık, tiyatro, Pazar günleri için keklerin alındığı hayat dolu merkezi meydan...


Paris'in bölgeleri

Left Bank'te belli başlı izler bırakan Philippe Auguste hükmünde inşa edilen Paris'in ortaçağ takviyelerinin isimleri hala hatırasını sürdürüyor: Fossés-Saint-Jacques, Estrapade, Contrescarpe. Sonra Seine'e doğru Fossés-Saint-Victor (şimdiki Cardinal-Lemoine) ve Fossés-Saint-Bernard Sokağı'nı izleyen düz bir rotayla iniyor. Bozulmalara ve yıkımlara rağmen, sekiz yüzyıl sonra bu duvarın hayaleti hala Latin Quarter'ı tanımlıyor. Yarım elipsinin içinde Left Bank'te bir ortaçağ modeli hala hayattadır: yoğun ve kırılmamış bir doku içinde dar bir arsa, her yöne giden bir sokaklar girdabı... Bunu deneyimlemek için sadece Sorbonne'dan ayrılmanız, Saint-Jacques Sokağı'nın yanı sıra Ursulines Sokağı'nı, Victor Hugo'nun çok sevdiği Feuillantines Sokağı'nı, Lhomond Sokağı'nı ve l'Abbé-de-l'Épée Sokağı'nı tırmanmanız gerekir. Burada yüksek duvarlar, ağaçlar ve çitlerin arkasından görünen bahçeler, planın sakin ve düzenli örüntüsü extra muros (duvarların dışında), rahat bir mekanda, eski manastırların alanlarında olduğunuzu gösterir. V. Charles'ın duvarından -siperi, surlardaki yürüyüş yolu, kale kapıları, akşam gezintilerine çıkılan burçları ve balık tutulan hendeklerinden- fiziksel olarak hiç bir şey kalmadı. Ama Seine'in antik sahası boyunca uzanan rotası hala kent yapısının önemli çizgilerinden biri olarak, Romalılar'dan miras kalan düz çizgilerden oluşan planı dairesel bir kavisle tamamlıyor. Bastille ve Porte Saint-Denis arasında bugün Beaumarchais, Filles-du-Calvaire, Temple ve Saint-Martin isimlerini taşıyan bulvarlar, eski duvarın çizgisine aynen uyuyor.

Ferme-Générale'in octroi duvarı, herhangi bir askeri amacı olmayan, sadece üç metre yüksekliğinde ve yaklaşık bir metre genişliğinde bir vergilendirme aracıydı. Paris civarında kurulmuş ofisleri vardı ve gıda maddeleri, şarap ve yakacak gibi belli ticaret mallarının vergilerini topluyorlardı. Ama sınırların belirsizliğinden dolayı her türlü dolandırıcılığı yapmak mümkündü. 1780'lerde ekonomide artan bir bütçe açığı oluşmasıyla, 16. Louis'in bakanları makbuz kesmeye karar verdi. Eski Paris düz ve deniz seviyesine yakındır. Yeni duvarın yönü bir yamacın rotasını izliyordu. Bugün Paris'te bu rota iki metro hattına denk geliyor: Nation-Étoile yoluyla Barbès ve Nation-Étoile yoluyla Denfert-Rochereau. Mimar Ledoux tarafından elli beş duvar tasarlandı. Bu duvarlar antik dönem veya rönesans örnekleri -Roma'da Pantheon, Bramante'nin Tempietto'su, Palladio'nun Villa Rotonda'sı- esas alınarak ve canlı bir hayal gücü ile birleştirilerek yapılmış gibi görünmektedir. 1753'te Essai sur l'architecture'unda Abbé Laugier, Paris'e girişin "ahşap temeller üzerine dikilen birkaç sefil parmaklık, iki eski pervaz ve iki-üç çöp yığını tarafından kuşatılmış" olmasına, buraya gelen yabancıların hala komşu ülkelerin bir kasabasında olmadıklarına inanamamasına hayıflanıyordu. Ledoux ise tamamen farklı bir söz veriyordu: "Sekiz yüz bin nüfusu de-village etmeli ve onlara, bir kentin izolasyonundan doğan özgürlüğü vermeliyim."

"Bu 15 fit yüksekliğinde ve yaklaşık 7 fersahlık daire şeklindeki, tüm Paris'i yakın zamanda çevreleyecek olan akıl almaz duvarın 12 milyona mal olması bekleniyordu ve aynı zamanda yılda 2 milyon getirecek, açıkçası iyi bir iş. İnsanlara, sadece daha fazla para ödemelerine yol açacak bir şey için para ödetmekten daha iyi ne olabilirdi? Farmers-General tüm Île de France'ı kapsamak isterdi. Ama her bakımdan korkunç olan şey, vergi ofisi barınaklarının gerçekte kale olan sütunlu saraylara dönüştürülmesi. Bu anıtsal yapılar devasa heykeller tarafından destekleniyor. Passy tarafında zincirleri elinde tutan ve gelenlere sunan bir tanesi var: bu, samimi özellikler altında, insandaki vergilendirilme hissidir. Ah Mösyö Ledoux, siz dehşet verici bir mimarsınız!"

Louis-Sébastien Mercier bu düşüncelerinde yalnız değildi: duvarın kınanması o kadar yaygındı ki, yüklenicileri işlerine en tenha noktadan başlamak zorunda kaldılar: Salpêtrière Hastanesi tarafından.

1840'larda duvar için ortaya atılan bahane, imparatorluk güçleri arasındaki gerilime dayanıyordu: Fransa'ya karşı Britanya, Rusya, Avusturya ve Prusya. Thiers, başbakan olarak gücünü göstermeye istekliydi ve başkent için takviye planları 1830'dan beri tartışılıyordu. Kesintisiz bir sur inşa edilecek ve 17 hisarla kuvvetlendirilecekti. Liberal muhalefetin sözcüsü François Arago ve Lamartine bunun Parisli'lerin aleyhine dönebileceğini söyleyerek kınadı. Chateaubriand bile sessizliğini bozarak bir 'Lettre sur les fortifications' yazdı: "İçeride, binaların huzuru, dışarıda çöl sessizliği... Devrimimiz için nasıl sonuç ama!" Bu müthiş vecize Temsilciler Meclisi tarafından cevaplandı: "Ne! Tahkimin özgürlüğü tehlikeye sokacağını düşünmek mi?" Ordu, yollar ve köprüler departmanı ve özel müteahhitler 30 kilometreden fazla olan bu inşaat için 25.000 işçi görevlendirdi.

Yeni duvar 1843'te tamamlandı. Rotası alanın konturları tarafından belirlendi ve "Mareşaller Bulvarı" olarak bilinen caddeye karşılık geldi. Paris'i çevreleyen kasabalar arasında, bazıları tamamen duvarın içinde kaldı, bazıları ise ikiye bölündü. Octroi şimdi yeni kapılarda toplanıyor, Farmers-General duvarı yıkıldı, bölge sayısı bugüne kalan sınırlarla 12'den 20'ye çıktı. Paris'in yuttuğu kasabalar artık tarlalardan geçen uzun yollarla ulaşılan yerler değildi. İlhak edildikleri zaman banliyöler zaten yerleşilmiş, kentleşmiş ve hatta kısmen sanayileşmişti.


Philippe Auguste surlarının kalıntısı

Banliyöye Doğru
Paris bundan sonra, Périphérique Bulvarı tarafından banliyöye doğru yayılmasının üstesinden nasıl gelecek? Kentin batısında, son yıllarda Levallois'den, Vanves ve Malakoff'tan geçen geniş bir kavisle bu büyük ölçüde başarıldı. Bu bölgede, hem coğrafik hem de sosyal koşullar uygundu. "Mareşaller Bulvarı" ile Périphérique arasındaki geçiş bölgesi bozulmadı, hayatınızı tehlikeye atmadan bu bölgeden yürüyerek geçebilirsiniz. Her bir tarafta nüfus da homojen, beyaz ve oldukça hali vakti yerinde.

Bununla beraber, batının Porte de la Muette'i ile doğunun Porte de Pantin'i arasında bir karşılaştırmak yapmak için, bir Hugo'ya ihtiyaç var.

Paris ile banliyö arasındaki uçurum, bu bölgede büyük ölçüde politik sebeplerle büyüyor. Eski Paris'in "kırmızı kemer"i -güneyde Ivry ve Vitry'den, kuzeyde Saint-Denis ve Aubervilliers'e- şimdiki nüfusu göç orjininin büyük bir bölümünü barındırıyor. Örneğin siyahlar veya Araplar, onların akrabaları, yenileme veya yükselen kiralar sonucu şehirden sürülen insanlar bu bölgede yaşıyor.
Bu süreç, Paris'in tarihi ile aynı doğrultuda ilerliyor. Tarihte de şehir plancıları, emlak borsacıları ve polis, fakirlere, "tehlikeli sınıflara" baskı yapmaya ve onları şehirden uzağa itmeye hiç ara vermedi. Mimarlığın "kaymak tabakası" harika bir Paris için projelerini sundular. Düşünceleri fakirleri kentin etrafında belli bir uzaklığa yerleştirmek ve geri dönmelerini engellemekti.

Neyse ki ekonomik kriz sağolsun, bu son planlar gerçekleştirilemeyebilir. Şimdilik, "Harika Paris" polis güçlerinin düzenlenmesiyle sınırlı kalacak. Kentin polis şefinin yetkisinin tüm civar bölümlere genişletildiği şimdiden duyuruldu. Ama yönetimsel kararlar Paris'in tarihindeki bir şey ve gerçekte olan genelde başka bir şeydir, büyük ihtimalle çok farklıdır. Birkaç yıl önce yeni bir geçiş kentin işçi sınıfı kesimlerinde başlamıştı -Belleville ve Ménilmontant yoluyla Montmartre'den Charonne'a- ve komşu banliyönün eski proleter kaleleri -Gennevilliers, Saint-Denis, Aubervilliers, Les Lilas, Montreuil. Çizginin her iki tarafında, pek çok genç için yaşam tarzı, müzik ve mücadeleler aynı. Bir taraftan ötekine geçmek için metro kullanmanız gerektiği doğru. Ama Hugo'nun Notre-Dame de Paris'te yazdığı gibi, "Paris gibi bir şehir sürekli büyür" ve bürokratların bunu durdurabilmek için yapabileceği çok az şey vardır.

Konuyla İlgili Linkler
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.