Haberler

Mimarlık Savaşa Hizmet Edince

Tarih: 15 Haziran 2010 Yazan: Dilek Öztürk


İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı'nın düzenlediği Modern Mimarlık Seminerleri kapsamında, Jean Louis Cohen, "İkinci Dünya Savaşı'nda Mimarlık" başlıklı bir konferans düzenledi.

İkinci Dünya Savaşı, kentlerin gelişiminde çok büyük rol oynadı. Kentlerin yıkımı ve yaşanan felaket dışında, savaş mimarisi adına pek çok yapı, şehir hayatına girdi. Savaş ,için silah yapımında kullanılan çelik ve daha bir çok malzemenin üretilmesi için büyük fabrikalara ihtiyaç vardı. Karagahlar, esir kampları, askeri yerleşmeler... Bunların hepsinin tasarlanması gerekiyordu. Mimarlık savaşa hizmet edecekti. Şehirlerde savaşa yardım edecek mekanlar yaratılacak, savaş endüstrisi entlerin kimliğini oluşturacaktı. Savaş, böylece bir organizasyon faktörü haline geldi. Banliyöleri nasıl bir tarza sahip olacaktı? Modern, organik ya da yoksul mahalleler şeklinde mi...

Nazi ordusuna silah yapımında kullanılacak malzeme üreten fabrikaların yapılması gerekiyordu. Bu fabrikaların tasarımını da devrin önemli mimarlarına yaptıracaklardı. Savaş sırasında fabrika tasarımı en acil konulardan biriydi. Özellikle Almanya'nın Berlin şehrinde yapılması planlanan çelik üreten fabrikalardan söz ediliyordu. Fakat bunların çoğu inşa edilmedi. Bu devasa fabrikalar, ayrıca ülke için büyük oranda bir istihdam sağlıyordu. Özellikle de kadınlar için.. Savaş zamanında kadınların tüm beklentileri değişmişti.

İkinci Dünya Savaşı sırasında kentlerin büyük bir bölümü yok oldu, büyük anıtsal binalar yıkıldı. Buna karşı, nazilere karşı kampanyalar başlatıldı. Özellikle Dresden, Düsseldorf ve Svelingrad'da, Nazi mimarlığına ve naziler için bina inşa etmeye karşı propogandalar yapıldı, şehirlerde kampanyalar düzenlendi, posterler dağıtıldı. Bu kampanyalara dönemin önemli bir degisi olan Metron Magazien büyük destek verdi ve kampanyanın medyada duyulmasını sağladı.

Kentsel Ölçekte Devasal Yapılar
Savaş, çok sayıda kentsel ölçekte büyük yapının inşa edilemsine sebep oldu. Naziler, silah üretim ve bomba test etmek için oluşturdukları merkezler adeta birer endüstri şehrine dönüştü.


Auschwitz Kampı girişinde yazan "Çalışmak Özgür Kılar" yazısı...

Almanlar'ın roketlerini test ettikleri ünitelere ihtiyaçları vardı. Bu, çok büyük ölçekte kentsel yapılar inşa etmek demekti. Ayrıca bu fabrikalarda toksik bir madde olan uranyum da üretiliyordu. Bu fabrika daha sonra bombalandı.

Auschwitz, tamamen İkinci Dünya Savaşı ile gelişmiş bir endüstri kenti. Savaşın bu şehre kattığı yapılar, kentin formunu önemli derecede etkiledi. Auschwitz, Almanlar tarafından kurulan en büyük kamptı. Toplama, imha ve zorunlu çalıştırma kamplarından oluşan bir kamplar kompleksiydi. Polonya'da Krakow yakınlarındaydı. Auschwitz kamp kompleksi üç büyük kamptan oluşuyordu.


Auschwitz Kampı

26 Eylül 1941'de Rudolf Höß, 100.000 Rus savaş esiri için bir çalışma kampı kurulması yönünde emir aldı. Bu kamp Brzezinka'da Auschwitz I'in yaklaşık 3 km uzağında kuruldu. Naziler yöre halkını evlerini terk etmeye zorladılar ve inşaat malzemesi elde etmek üzere evlerini yıktılar.

Kamp yaklaşık 5 km² alana kuruldu. Bu geniş alan içinde farklı bölümleri olan kampın tamamı kuvvetli elektrik akımı verilmiş dikenli tellerle çevrildi.

Başlangıçta bu kampın, savaş esirlerinin ve tutukluların zorunlu olarak SS için çalışması amacıyla kurulduğu sanılıyordu. Kampın asıl işlevi birkaç ay sonra ortaya çıktı. 1941 sonlarında Auschwitz I 'de denemeleri yapılan zehirli bir gazla, 1942 yazında gaz odasında ölümler başlatıldı. Önce Rus komiserler ve çalışamayan tutuklular öldürüldüler. Kısa süre sonra da anne ve çocuklar ve diğer çalışamayacak kişiler kampa getirildiklerinde hemen ayıklanarak gaz odalarına gönderilmeye başlandı.

ABD'nin Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı olan Pentagon binası, bu dönemde inşa edilen en önemli karargahlardan biriydi. B,na, mimarisiyle de dikkat çekiyordu. 1942-43 yılında inşa edilen Pentagon binası, hiç asansörünün olmaması ve yatayda gelişerek çok büyük bir alanı kapsamasıyla dikkat çekiyor. Amerikalı mimar George Bergstrom tarafından tasarlanan bina, kapsadığı 604.000 metrakarelik alanıyla Dünya'nın yatayda büyüyen en geniş binası. Beşgen biçiçmindeki yapı, merkezinde yine aynı formda bir meydan da bulunduruyor.

Savaşta yaşanan bu gelişmelere karşı bir tepki olarak da, "Şehirlerimizi savaştan nasıl koruyabiliriz?" sorusu ön plana çıkt. Le Corbusier'in düşeyde yükselen yapıları bu duruma bir çare olarak gözüküyordu. Ama havadan savaş olabileceği hiç hesaba katılmadı. Mimarlar özellikle 1937'den sonra şehirlerin savaştan nasıl korunacağı ile ilgili birlikler oluşturdular ve dergiler çıkardılar. Kentlerin korunma yöntemlerinden biri de binaların altında yapılacak olan sığınak alanlarıydı. Yer altında nasıl bir hayat oluşturulabilecekti? Kamuflaj fikri dönemim mimarları ve şehir plancılarının karşılaştıkları en büyük sorun oldu.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.