Haberler

Yurdanur'un Heykelleri Kız Meslek Lisesi'nin Failleri

Tarih: 24 Haziran 2010 Yazan: Süleyman Boz
Pamukkale Üniversitesi'nde ilk kez bu yıl "Uluslar arası Plastik Sanatlar Kolonisi" düzenlendi. 16 Haziran-4 Temmuz günleri arası ulusal ve uluslar arası üne sahip farklı ülkelerden ressamlar, mozaik sanatçıları, duvar ressamları, vitray sanatçıları, heykeltıraşlar, baskı sanatçıları koloni süresince kendi alanlarında eserler ortaya koyacaklar. Bu eserlerin bir kısmı Üniversiteye bırakılacak. Eylül-Ekim aylarında kolonide yaratılan eserler sergilenecek.

Rektör Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç Başkanlığındaki Düzenleme Kurulunda biz de yer aldığımız için dönem dönem çalışmaları izliyor, sanatçılarla ortak aktivitelerde, toplantılarda bulunuyoruz. Bu sanatçılardan biri ünlü heykeltıraşımız Metin Yurdanur. Sıcak kanlı, rahat diyalog kuran, öyle sanatçı kibirleri, kaprisleri taşımayan, size sanki kırk yıllık tanıdıkmış gibi gelen bir sanatçımız Metin Yurdanur. Şu anda üniversite bahçesinde sergilenen o harika dev heykellerin sahibi.

"Sinirlenmeyeceksin"
Yurdanur ile sohbetimiz sırasında sağlık mağlık derken kendisinin kalp anjiosu olduğunu ve Stend taktırdığını öğreniyoruz. Bizim de bypasslı olduğumuzu öğrenince kendi uyguladığı 10 sağlık kuralını bize de öneriyor. Hiçbir şeyi dert etmeyecek, kızmayacak, kızarsak bağırıp çağırıp küfür edecek, dertleri sorunları içimize atmayacak, stresten uzak duracak, kalabalıklara karışmayacakmışız.. Daha birkaç daha öneri. İyi güzel de 55 yaşına kadar insanların, toplumun, kentlerin, ülkenin derdini dert edinmişiz. Görüş ve düşüncelerimizi söylemiş, yazmışız.. "Kırk yıllık Yani (Yannis) olurmu Kani?" Nasıl olacak bu değişim diye soruyoruz! "Bu öğütleri becereceksin artık, nasılı sana kalmış Süleyman" diyor.

Kültür, sanat, doğa, çevre, kültürel miras, eski eser, kent plastiği, kentlerde heykel sanatına verilen önem derken Kent Merkezinde yer alan 68 yıllık Cumhuriyetin Aydınlanma eseri, 2. Milli Mimarlık akımının kentteki tek örneği Vali Vefki Ertür Kız Meslek Lisesi'nin Devletin idarecileri marifeti ile yıkıldığını ve böyle bir şeyin Denizli'de nasıl olabildiğini anlamaya çalıştığını söyleyince bizdeki stres yükseliyor.. Sıkıntı, kızgınlık başlıyor.. Hemen oracıkta verilen sağlık tüyolarını uygulamaya başlıyor yıkımı gerçekleştiren marifetli zatlara bağırıp çağırıyoruz!.. "Ha şöyle, yıksınlar, yaksınlar, taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmasınlar! Sıkma canını, dert etme!" diyor Metin hocam.. Ama bunları içten söylemediğini gözlerine bakınca anlıyorsunuz.. Kendisinin de nasıl öfkelendiğini, sinirlendiğini, kahrolduğunu görüyorsunuz.

Gözlerini Karartmışlar Bir Kere
Evet Denizli bir kere daha "Vandallara teslim oldu" Bir kez daha Kültürel Miras örneği bir yapı kepçelere maruz kaldı ve yıkıldı. Halkın karşı koymasına rağmen.. İdarecilerin "Ben bilirim, ben yıkarım.." dayatmaları yine galip geldi.. Bu eylemlerinin bu dünyada ve öbür dünyada semerelerini mutlaka görürler herhalde!.. Hakkın ve halkın huzurunda "Makbul kişiler" olarak kayda geçerler!..

Efendim "Ulu Cami yıkılırken nerdeymişiz, neden sesimiz çıkmamış" Tarihi okurlarsa çıkmıştır... Bu memleketin koruyucusu sadece Mimarlar Odası, TMMOB ve bağlı meslek odaları, bazı duyarlı STK'lar ve çevreler mi? Yani siz hep yıkacaksınız biz karşı gelince "Tu kaka " mı diyeceksiniz! "Siz yıkmayı iyi mi bilirsiniz?" Beyefendi Ulucami Yıkılırken DETKİB'in başkanı idi. Yani önemli bir STK'nın başkanı. Muhafazakar, Müslüman bir vatandaş biliriz aynı zamanda. Hadi bizlere "Beynamaz" dersiniz. Bize güya bayramdan bayrama lazım cami!... Size her gün lazım güya!.. Neden gıkınız çıkmadı o tarihte camiyi Belediye geceyarısı yıkarken? Sizin Selahattin Pınar gibi "Aaah, daha önceleri neredeydiniz?" diye sorma hakkınız yok beyevfendi. Biz oralardaydık. Siz neredeydiniz? 800 yıllık Selçuklu Caminin yıkılmasına neden karşı gelmediniz? Aynı soruyu "Arkeoloji, Mimarlık ve Turizm" sempozyumunda da sormuştuk..

Yani mantık şu mudur; "800 yıllık ulu cami yıkılırken Kız Meslek Lisesini yıkmaya çalışan dozerlerin önüne geçen bu grup ses çıkarmadı. Şimdi Cumhuriyetim eğitim ve Kültür Mirasını yıkabiliriz. Buna da ses çıkarmaya hakları olmaz.." mı mantık? Bu yönde yürütülecek hiçbir mantığı havsalamız almaz ya..

Kalbim Ülkeme Feda Olsun
Zaten o liseyi yıkmayı kafaya koymuşlardı. Onlarca kez konuşmalarına tanık olduk. Vali, başkan vb.. Yıktılar da.. Ulu cami'yi yıkanlar için "Çok Güzel Oldu. Yıkanların Ellerine Sağlık" demişti eski valilerden Göksu!.. (Bakınız dönemin gazeteleri) Yazıcıoğlu, yasak olduğu halde Gökpınar Göletinde dönemin Rektörünü de terkisine alarak Jet Ski yapmıştı. Bunu protesto eden Çevre Meclisi başkanını (Lerzan'ı) devlet ricali linç edeceklerdi nerdeyse!.. Bundan önceki vali Pamukkale'de yüzyılların mirasını kepçe ile deşelemişti. Daha öncekilerden biri Oradaki antik eserlerin üzerine Tenis Kortu yapmıştı (Sonradan Emniyet Genel Müdürü oldu). Bundan önceden öncekisi Kocaçukur'da anıtlar kurulu kararlarını ve ihale şartlarını ihlal etmişti.. Biz oradaydık.. Şimdi onlar yok.. (Bir yazar arkadaş çıkıp son dönem valilerinin ve başkanlarının marifetlerini yazmalı..)

Bunlar da gidecekler, "Kaybolacak suda suretleri!.."

Ama Kız Meslek Lisesinin yeri bir diş boşluğu gibi duracak mı?!..

Durmamalı..

Hukuk işliyorsa bu ülkede o Lise yeniden yarışma projesine uygun şekilde yaptırılmalı ve parası da yıkanlardan çatır çatır alınmalı..

Kusura bakma sevgili Metin Yurdanur.. Yine kızdım, yine stres oldum.. Kalbime zarar olacakmış.. Boşver!..

Kalbim bu kente, bu güzel ülkeye helal olsun!..

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.