Mersin sahilinde, mavi ve yeşilin buluştuğu, koyda, yunan kolonisi olarak kurulan antik kent, tarihi kalıntılarının yanı sıra doğal güzellikleriyle görenleri adeta büyülüyor.

Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Yeşilovacık beldesi sahilinde, mavi ve yeşilin buluştuğu koyda, Yunan kolonisi olarak kurulan antik kent, tarihi kalıntılarının yanı sıra doğal güzellikleriyle görenleri adeta büyülüyor.

"Akdeniz'in saklı cenneti" olarak adlandırılan turkuaz rengi koy, Silifke ilçesinin 31 kilometre güney batısında bulunuyor. Bugün "Tisan" adıyla bilinen "Aphrodias" antik kenti, beldenin denize uzanan burnunda yer alıyor.

, Doğu ve Batı olmak üzere iki limanı olan antik kent Aphrodisias, İ.Ö. VII yüzyılda kurulmuş bir Yunan kolonisi. İ.Ö. IV. yüzyılda Pers satraplığının bir parçası olan kent, satrap Pharnabazos yönetimi altındayken (İ.Ö. 379-374) gümüş sikkeler bastırıldı. Aphrodisias önemini, Hellenistik dönemde kaybetti. Roma Döneminde sikke basımı gerçekleşmedi ve Papazlık merkezi olmayan kent Erken Bizans Döneminde ise "polis" (kent) statüsünü kaybetti. Kentteki kilise ve kale kalıntılarında halen birçok medeniyetin izleri görülebiliyor.

Tarihi kalıntılarının yanı sıra doğal güzellikleriyle görenleri adeta büyüleyen antik kentin yakınında, 1976 yılında kurulmuş, sakinlerinin yüzde 95'i Ankara'lılardan oluşan bir de tatil köyü bulunuyor.

"Tisan" adıyla kurulan tatil köyünde, Doğu ve Batı olmak üzere kumu beyaz, mercan koylarını andıran türkuaz renkli iki koy ve Doğuya bakan koyun karşısında, tatilcilerin yüzerek gidip gelecekleri mesafede iki de ada yer alıyor. İki ayrı sahilinin bulunması, rüzgarın doğudan ve batıdan esişiyle, dalgaya göre tatilcilere farklı seçenekler sunuyor. Tisan, sessizliği, doğayı ve denizin yanı sıra tarihi sevenler için de güzel bir mekan olarak dikkati çekiyor. Çakıl taşlarının bile metrelerce uzaktan görülebildiği iki koy, son yıllarda dalgıçların da ilgi odağı oldu.

"BİR ALBAY HELİKOPTERLE GEÇERKEN KEŞFETMİŞ"
Sitenin yönetim kurulu üyesi Oğuzhan Gülsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Saklı cennet" olarak bilinen yöreyi, Kıbrıs harekatında, bir albayın, helikopterle bölgeden geçerken keşfettiğini söyledi.

Bu albayın, yöreye gelip tarihi ve doğal güzelliklere hayran kalınca, arkadaşlarıyla birlikte 1976 yılında Tisan Yapı Kooperatifi adı altında bir kooperatif kurduğunu ifade eden Gülsoy, "Bu sitenin kuruluşunda çok sayıda kooperatif üyesinin Ankaralı olması sebebiyle şu anda da site sakinlerinin yüzde 95'i Ankaralı. Biz buraya, Ankara'nın bir kazası benzetmesi yapıyoruz" dedi.

Etrafı çam ormanı ve 3 tarafı denizle çevrili sitede, 75 tripleks, 500 dubleks villa bulunduğunu belirten Gülsoy, sitede fazla kiracı bulunmadığını ve site sakinlerin yaklaşık 40 yıldır tüm yaz mevsimlerini burada geçirdiklerini, bir bölümünün de tamamen yerleşik yaşadığını söyledi.

Sitede fırın, restoran, market, disko ve futbol sahası bulunduğunu, güvenlik dahil 30 kişinin istihdam edildiğini söyleyen Gülsoy, "Tek sıkıntımız günübirlik teknelerin sitenin sakin, dingin havasını bozması. Tekneden yüzerek sahile gelen ve site kurallarını bilmeyen günübirlikçi tatilcilerle, sık sık tartışmalar yaşanıyor" dedi.