Bayburt'un Demirözü ilçesindeki Lori deresi üzerinde temeli 1996 yılında atılan ve 2000 yılında tamamlanması öngörülen sulama barajının yerinde yeller esiyor.

Temeli dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından atıldıktan sonra revizyondan geçen, keşif artışları gören ve bir dönem askıya alınan projeler arasına katılan baraj için gözler Ankara'ya çevrilmiş durumda. Sızmaları önlemek için yeraltında atılan 42 metrelik bir plastik perde betonun test sonuçlarının olumlu çıkması halinde dolguya başlanacak. Ankara'dan gelen sinyaller olumlu. 32 metre yükseklikteki dolgunun resmi kaynaklara göre 2011, gayri resmi kaynaklara göre 2012 yılında tamamlanması bekleniyor.

Zaman'a konuşan Bayburt Devlet Su İşleri (DSİ) Şube Müdürü Halis Saka, yaşanan gecikmeyi ödeneğin kısıtlı gelmesi, ilave projeler ve revizyona bağlıyor. Ancak dönemin parasıyla 1 trilyon lira keşif bedeliyle 828 milyar 200 bin liraya ihale edilen projeye şimdiye kadar 180 milyon lira ödenek ayrılmış. Saka, 50 milyon lira daha ödeneğe ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Yörede ise yılan hikayesine dönen proje için umut yerine, yol açtığı zararlar dillendiriliyor. Barajın, arazisini sulayacağı ilk köy olan Karayaşmak'ın muhtarı İsmail Ataş, "Tüm arazimizi sulayacağını umduğumuz barajın inşasının başlamasıyla birlikte su kanallarımız kesildi. Uzayan proje nedeniyle 14 yıldır hiçbir tarlamızı sulayamaz olduk." dedikten sonra, oluşan zararlarının 'gereken yapılacak' vaatlerine karşın tazmin edilmediğini ekliyor. Köye 400 metre mesafede, baraj ve yol için açılan ocaktaki şiddetli patlamalar nedeniyle taşların köye kadar geldiğini, ağaçların kırıldığını aktaran Ataş, yetkililerin "Gerekli ölçümler yapıldı. Risk yok." açıklamasının hatırlatılması üzerine ise "Ölçüm sırasındaki parlamalarla sonrakilerin şiddetleri nedense birbirinden çok farklı oluyor." diyerek tepkisini dile getiriyor. Barajın yakınlarındaki ikinci araziye sahip olan Demirözü'nün Güneşli Mahallesi'nin muhtarı Vasvi Altuntaş da baraj kamyonlarının toz bulutu altında bıraktığı mahalleyi işaret ederek, tepkisini, "Sulama umuduyla insanımız ve bitkilerimiz 15 yıldır toz soluyor. Bu daha ne kadar devam edecek?" şeklinde dile getiriyor. Demirözü Belediye Başkanı Selami Ersen, barajın tamamlanması halinde bölgeye katkılarını zikrettikten sonra, tozun bölgedeki tarıma verdiği zarara dikkat çekiyor. Baraj inşaatını üstlenen ECE- TUR AŞ yetkilileri ise Zaman'ın gecikme ve halkın şikayetlerine ilişkin sorularını cevapsız bırakmayı tercih ediyor.

Toprakları barajın suları altında kalacak olan dört köyün durumu ise ayrı bir ironiye dönüşmüş. Söz konusu toprakların yarısı, dönüm başı 5-7 bin lira bedelle kamulaştırılmış. Paraları alan köylüler, barajın 14 yıldır tamamlanmıyor olması nedeniyle tarlalarını ekip biçmeyi sürdürüyor. Bu köylerden Güvercindere'nin muhtarı Adem Saymazoğlu, "Barajın bir türlü bitmemesi bizim için yeni bir hayat kurma konusunda belirsizlik oluşturuyor. Aldığımız para yeni bir düzen kurmaya yetiyor mu? Bu da tartışılır." diye konuşuyor.

Baraj gövdesinin 16 yılda tamamlanacak olması da sorunu bitirmiyor. Çünkü ardından sulama borularının inşası başlayacak. Ancak daha ihalesi bile yapılmış değil. DSİ Şube Müdürü Saka, ihale projesinin hazırlandığını ve gelecek yıl yapılabileceğini ifade ediyor. Tahmini tamamlanma süresi 2-3 yıl. Yöre halkı ise buna temkinli yaklaşıyor. Güneşli'den İbrahim Altınay (78) tepkisini, "Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi" şeklinde biten meşhur fıkraya gönderme yaparak, "Bayburt Bayburt olalı böyle proje görmedi" sözleriyle dile getiriyor. Bölgenin umudu ise Başbakan Tayyip Erdoğan ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun bu tür projelerdeki kararlı tutumu.