Antalya'da üzerinde beş yıldızlı oteller, kamu binaları ve parklar bulunan arazinin mirasçılarından arşiv uzmanı Hüsnü Yiğit, arazinin 'gerçek mirasçı'larıyla ilgili 1888 tarihli bir 'veraset belgesi'yle dava açtı. 5 milyar dolarlık gayri mülklerle ilgili olarak mahkeme ihtiyari tedbir kararı koydu. Antalya şokta
Turizm kenti Antalya'da, kentin en değerli bölgesinde bulunan 4 bin dönümlük arazinin satışı ve üçüncü kişilere devrine karşı ‘ihtiyati tedbir kararı' konuldu. Hakkında ihtiyati tedbir kararı konulan bölge, Antalya'nın en değerli parklarının, kamu binalarının, 5 yıldızlı otellerin, spor tesislerinin ve 10 bin civarında konutun bulunduğu Meltem ve Bahçelievler mahalleleriyle Konyaaltı Beach Park'ı kapsıyor.
1800'lü yıllarda yaşamış Arap Süleyman'ın mirası olduğu belirtilen bölgeyle ilgili dava maratonunun geçmişi, yarım asır öncesine dayanıyor. Antalya'yı şoke eden son mahkeme kararı ise, ‘Arap Süleyman'ın torunu, aynı zamanda Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü uzmanlarından Hüsnü Yiğit ‘orijinal veraset belgesi' olduğunu söylediği 1888 tarihli Osmanlıca belgeyle ortaya çıkınca gündeme geldi.
Arşiv uzmanı ve mirasçı Hüsnü Yiğit'in verdiği bilgiye göre: Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 1992 yılında Arap Süleyman ile ilgili bir veraset ilamı çıkarmıştı. Bundan 12 yıl sonra, 2004 yılında, Antalya Kadastro Mahkemesi şu anda üzerinde konuşulan arazinin Arap Süleyman'a ait olduğunu tescil etti. Karar 2006'da Yargıtay'da onaylanarak kesinleşti.
Ancak, Hüsnü Yiğit'in anlatımına göre, Arap Süleyman'ın gerçek mirasçılarının kimler olduğu konusunda bir karışıklık vardı. Gerçekte mirasçı olmayan bazı kişilerin sırf isim benzerliği sayesinde mirasçı olarak yazıldığını savunan Yiğit, uzmanlığını konuşturdu!
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde yaptığı araştırmalar sonucu 1888 yılında yazılmış Antalya Şeriye Sicili'ne kayıtlı orijinal veraset ilamını bulduğunu söyleyen Yiğit, Osmanlıca belgeyi, tercümesiyle birlikte Antalya 4'üncü Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sundu.
Yiğit Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1992'de aldığı veraset ilamına ilişkin kararın iptalini ve tedbir kararı konulmasını istedi.
Karar tapulara işlendi
Hâkim Canan Kırcı, veraset ilamının orijinalini dikkate alarak, bölgedeki arazilerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verdi. Mahkemenin kararı Muratpaşa Tapu Sicil Müdürlüğü 'ne bildirilerek, bölgedeki 4 bin dönüme yakın arazinin tapu kayıtlarına işlendi.
Hüsnü Yiğit, süreci şöyle anlattı: "Arap Süleyman'ın torunlarındanım. Dedem Arap Süleyman'ın torununun torununun oğlu. Sözü edilen arazinin Arap Süleyman'ın varislerine ait olduğu Antalya Tapulama Mahkemesi'nce 2004 yılında tescil edildi ve karar 2006'da Yargıtay'da onaylanarak kesinleşti. Ancak mirasçıların kim olduğuna dair bazı karışıklıklar ve eksiklikler vardı. İsim benzerliğinden yola çıkılarak, aslında Arap Süleyman'ın soyundan olmayan insanlar da veraset ilamında yer almış. Muhtar ilmühaberleri ve tanık beyanlarıyla uyduruk bir veraset ilamı çıkarılmış. Çalıştığım, Başbakanlık Devlet Arşivleri'nde yaptığım araştırma sonucu geçtiğimiz günlerde, Arap Süleyman'ın 1888 yılındaki orijinal veraset ilamını buldum ve mahkemeye sundum. 1992 yılındaki veraset ilamında ninem Havva'nın yerine başka bir Havva kaydedilmiş. Orijinal belge ise tüm mirasçıları ortaya koyuyor. Orijinal belgeye dayanarak, 1992 yılındaki veraset ilamının iptali davası açtım. Dava sonuçlanmadan mahkeme ihtiyati tedbir kararı koydu."
5 milyar dolarlık servet
Hüsnü Yiğit, söz konusu arazideki bazı parseller için kamulaştırma bedelinin ödenmesi amacıyla daha önce davalar açıldığını da hatırlattı. Yiğit Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla aslında 4 bin dönüm araziyi kapsayan yaklaşık 5 milyar dolarlık bir servete ihtiyati tedbir koydurduklarını söyledi.
Başbakan'ın doktoru da mirasçı
Mahkemelik olan arazi için 130 civarında mirasçı bulunduğunu kaydeden Yiğit, mirasçılar arasında, kuzeni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın doktoru kardiyolog Koray Gürsel'in de yer aldığını belirtti.
Beş yıldızlı oteller ve 10 bine yakın ev
Davaya konu olan bölgede halen Özkaymak Falez Otel, Sheraton Otel, Hillside Su Otel, Konyaaltı Beach Park, Antalya Tenis İhtisas Kulübü, Atatürk Parkı, Cam Piramit, yeni ve eski Adliye Sarayı, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Antalya Defterdarlığı, Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğü, Yüzüncü Yıl Spor Tesisleri, Dilek Sabancı Spor Salonu, çok sayıda okul, Antalyaspor Tesisleri, Antalya Müzesi, Meltem Mahallesi ile Akdeniz Üniversitesi Kampüsü'nü ayıran altı şeritli Dumlupınar Bulvarı ve üzerinde 10 bine yakın konut bulunan Meltem siteleri yer alıyor.
Yarım asırdır bitmeyen mesele
Antalya'da binlerce mal sahibini diken üstünde tutan dava maratonunun geçmişi, yarım asır öncesine dayanıyor. Hazine aleyhine açılan ve 50 yıl süren ‘tapu iptal davaları' kentte yıllardır gündemden düşmüyor.
Bahçelievler Mahallesi'nde ‘552 bin 250 metrekare yüzölçümündeki 556 Ada, 2 parsel sayılı taşınmaz' ile ‘1 milyon 837 bin 750 metrekare yüz ölçümündeki 570 Ada, 3 parsel sayılı taşınmaz'ların 1958 yılında, 2683 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan şehir kadastrosu sırasında Hacı Bekirza Hacı Mehmet Ağa, Arap Süleyman ve ‘mütegayyip eşhastan' (kayıp kişi) Bakırcı Yorgi adlarına kayıtlı arazilerin Hazine'ye tescil edilmesiyle ilgili dava, yaklaşık yarım asır sonra, 2006 yılında davacıların lehine karar alınarak sonuçlanmıştı.
Mirasçılardan dava yağmuru
Davaların kesinleşmesi üzerine, hak sahipleri, Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Muratpaşa Belediyesi aleyhine kamulaştırmasız el atma ve mülkün bedelinin tahsiline yönelik çok sayıda dava açılmıştı.