Haberler

11 Milyona 500 Konteynır!

Tarih: 18 Ağustos 2010 Kaynak: Birgün Yazan: Şule Yıldırım
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'yle yapılan sayıma göre 11 milyon 8 bin 790 nüfusa sahip İstanbul'da, deprem konteynırı sayısının ancak 500 olduğu ortaya çıktı.

İstanbul Valiliği'nin İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün İstanbul'da Her Mahalleye Afet İstasyonu Projesi (AFİS) projesiyle deprem konteynırlarının sayısı 500'e çıkartıldı. 2003'te 250 adet kurulan konteynırlarla, mahallelerde depremin ilk anında yardıma muhtaç yurttaşlara acil müdahale ve ilk yardım hizmetlerinin verilmesi amaçlanıyor. Arama-kurtarma ekipmanlarının da yer aldığı 500 konteynır, ekipler gelene kadar mahalle sakinlerince kullanılarak can kayıpları azaltılacak. Her biri 20 bin USD değerindeki konteynırlar, yüklenici firmayla yapılan sponsorluk anlaşmasıyla kamu kaynağı kullanılmadan temin edilerek kaymakamlıklara hibe edildi. Kuruldukları yıldan itibaren soyulma, reklam panosu olarak kullanılma, estetik bulunmama vb. durumlara konu olan konteynırlar hırsızlığa karşı sigortalandı. Emniyet tarafından takibe alındı. İçlerinde 960 parça malzeme barındıran konteynırlar 37 ilçede kaymakamlıklarca tespit edilen kamu binaları bahçeleri gibi güvenlikli alanlara konuşlandırıldı. Bazı ilçelerdeki sayıları ise şöyle: Avcılar'da 10, Bağcılar'da 22, Esenler'de 15, Küçükçekmece 29, Pendik 24, Sultanbeyli 12, Zeytinburnu 13, Beşiktaş 17, Büyükçekmece 26, Fatih 24, Güngören 11, Bahçelievler 12, Şişli 12, Kadıköy 19, Bayrampaşa 11. Rakamların geçtiğimiz günlerde açıklanan deprem riski daha yüksek Bahçelievler ve Güngören gibi ilçelerde daha az olması ise dikkat çekti.

"Dostlar Alışverişte Görsün"

Şehir Planlamacıları Odası İstanbul şubesi Afet Komisyonu üyesi Yılma Karatuna, "500 konteynır 12 milyonluk nüfusa hitap ediyor. Bu da 24 bin kişiye bir konteynır düşüyor demek. İçindekiler yeterli değil. Bu haliyle hiçbir işe yaramaz ancak çevresindeki iki binaya fayda sağlar" dedi. 1999 Depremi'nden sonra kurulan Mahalle Afet Gönüllülerinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Karatuna, "Bu yönde bütünlüklü bir çabanın olmadığını, İBB'nin AKOM ve Valiliğin Afet Yönetim Merkezi'nin koordineli çalışması gerektiğini" söyledi. İstanbul Mimarlar Odası Anakent Şubesi çalışanı mimar Mücella Yapıcı ise, "İstanbul'da konteynır kuracak yer kaldı mı ki? Bunların yapılması önemli fakat her mahalleye bir konteynır lazım. Dostlar alışverişte görsün diye yapılıyor. İstanbullular olası bir depremde nerede toplanacaklarını dahi bilmiyorken bunlar göstermelik" dedi.

"Konteynırlar Yeterli"

Mahalle Afet Gönüllüleri Vakfı (MAG) sorumlusu Şeyda Sever ise "İstanbul'da 900 mahalle içinde 300-400 riskli mahalle var. 500 mahalleye 500 konteynır yeterli. Bunların arama-kurtarma değil depremden önce mahalle sakinlerini eğiterek can kayıplarını azaltmak amacıyla kuruldu" diye konuştu. Deprem Master Planındaki riskli ilçelere göre vakfın 82 konteynır kurduğunu söyleyen Sever, "Her mahalle için 35 bin TL'lik bütçe gerekiyor. 5 yıl içinde 250 mahallede MAG yapısı oluşturmak istiyoruz" dedi.

11 Yılda Hiçbir Şey Değişmedi

İzmir'de de Marmara Depreminin yıldönümünde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından açıklama yapıldı. Ziraat Mühendisleri Odası'nda yapılan basın açıklamasında TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu adına konuşan Sekreter Ferdan Çiftçi, "Nüfusu sanayisi ve yatırımlarıyla, deprem bölgelerinde, deprem riski altında bulunmamıza rağmen deprem felaketlerine karşı geçen 11 yılda gerekli önlemler alınmadı" dedi.

Türkiye nüfusunun yüzde 95'sinin depreme karşı riskli bölgelerde yaşadığını hatırlatan Ferdan Çiftçi, "Son 100 yılda 192 adet hasar yapan depremlerde 100 bin insanımızı kaybettik. 650 bin konutumuz yıkıldı veya ağır hasar gördü. Ne yazık ki, ülke olarak 1999 Kocaeli Depremi'nden önemli dersler çıkartmamıza rağmen, her an tekrarlanabilecek olası bir yeni felakete karşı hazırlıklı değiliz. Garip ve tanımlanamaz bir biçimde, olası bir büyük depremin yaratacağı yeni felaketleri, acıları bekler gibiyiz" diye konuştu.

"Depremi Beklemek Zorunda Değiliz"
Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Çağlan, depreme hazırlıklı olunmadığını, daha geç olmadan harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı. Marmara Depremi'nin yıldönümü dolayısıyla Ankara'da açıklamalarda bulunan Çağlan, Türkiye'de, en temel görev olması gereken afet tehlikelerinin önlenmesi ve afet risklerinin azaltılması konusunda yeterli hazırlıkları içeren bir afet politikasının oluşturulmadığını belirtti. Afet güvenliğinin sağlanmasının diğer tüm toplumsal olgular gibi siyasal bir etkinlik alanı olduğunu dile getiren Çağlan, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi alanlarda yaşanılan çarpıklığın benzerinin afet konusunda da yaşanıldığını vurguladı. Deprem zararlarının ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden biri olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Çağlan; Elazığ'da, Bingöl'de, Yalova'da ve ya Erzincan'da insanları asıl öldürenin az gelişmişlik ve insanları saran sosyo-ekonomik koşullar olduğunu belirtti. Kentleşme süreçlerinde rant ekonomisinin kurallarının işlemesinin ayrı bir sorun olduğuna dikkat çeken Çağlan, yapı denetim sistemindeki eksikliklere de dikkat çekti: "1999 depreminden sonra Dünya Bankası uzmanlarınca dayatılan sigorta (DASK) ve yapı denetim sistemi ile afet ve imar hizmetleri ticarileştirilmekte, böylesine önemli bir konu piyasaların ve özel işletmelerin kontrolüne terk edilmektedir." Çağlan kapsamlı bir stratejik eylem planının biran önce hazırlanması gerektiğini söyledi.

‘Fay Hatları, Pay Hatlarına Dönüşüyor'

TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, yapı denetim sisteminin daha kapsamlı bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan bir açıklama yaptı.

Yurttaşın depreme duyarlılığının deprem korkusuyla sınırlı olduğunu ifade eden Uyar, ayrıca, yapı denetim sisteminde özelleştirmenin önünün açılmak istendiğine dikkat çekti. Genel Başkan, her gün depremden kaynaklanan acılar biraz daha unutulurken "fay" hatlarının "pay" hatlarına dönüşümünün hızlandığını söyledi. Uyar, depremin hemen sonrasında yapılan zemin etütleri ile ortaya çıkan kısıtlamaların zaman içinde devre dışı bırakıldığını, çeşitli uygulamalarla imar planları üzerinde tanımlanmış fay hatlarının "kaldırılmaya", "kaydırılmaya", "daraltılmaya" başlandığının altını çizdi. Uyar, "Çözüm gerçek anlamda afete duyarlı bir yapılanma, imar ve yapılaşama sisteminin oluşturulmasıdır." diye konuştu.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.