Büyük şehirler artık daha çok stresle, hava kirliliğiyle, trafik kazalarıyla ve ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle insanların uzaklaşmak istediği coğrafyalarh aline geldi. İşte bu yüzden, sakin, hadi daha moda deyişle 'yavaş şehir'ler yaratıldı. Onlardan birinin de Seferihisar olduğunu duymayan çok az insan kaldı artık.
Seferihisar Belediye Başkanı M. Tunç Soyer, bir gün işte tam da bu nedenlerden dolayı, herkesin bir gün hayatını sakinleştirerek böyle bir kentte yaşamayı hayal edeceğini düşünüyor. Seferihisar, 1999 yılında İTalya'da Chianti'nin eski Belediye Başkanı Paolo Saturnini'nin 'slow food' ismiyle başlattığı akımın, bugün 20 ülkedeki 130 üye kentinden biri. Bu üyelerin her biri 'cittaslow' yani, 'yavaş şehir' olarak anılıyor. Bu noktada bu hareketin aslında bir yiyecek isyanı ile başladığının altını kalın kalın çizmek gerekiyor. Cittaslow, az önce de belirttiğimiz gibi günümüzde dünya çapında 100 bin civarı üyesi olan 'slow food hareketi'nden ortaya çıktı. 1986 yılında İtalya'da fast food ürünleri yerine yerel, adil ve temiz yemek bulunmasını savunarak Mc Donalds'ın protesto edilmesi fitili ateşledi. Bu ayaklanma ile fast food dükkanı kapatılarak bütün dünyaya yayılan sivil toplum kuruluşu doğdu. 'slow food hareketi', yemeğin sadece karın doyurmak üzerine kurulu bir olgu değil beş duyuya da hitap eden, doğaya ve insan sağlığına zarar vermeden üretilmesi gerektiğini savunuyor.
HER ŞEY YEMEK İLE BAŞLADI
Tunç Soyer, Türkçe'de yavaş, farklı anıldığı için 'sakin şehir' demeyi tercih ettiği bu hareket için şimdi Türkiye'den yaklaşık 60 kentin üyelik için başvurduğunu söylüyor. Hareketin tıpkı başlangıç fikrinde olduğu gibi her bir kent, doğaya ve insan sağlığına zarar vermemenin yanı sıra, doğal olana uygun bir mimari teşvik ediliyor. Ama, 'sakin' ya da 'yavaş' bir şeh ir olmak o kadar kolay değil. Soyer, Cittaslow Birliği'ne üye olmak isteyen kasabalar ve kentler; çevre, altyapı, kentsel kalite için teknoloji kullanımı, yerel üretimi korumak, misafirperverlik, farkındalık ve 'slow food' etkinliklerine destek başlıkları altında yer alan kriterlerin her birinin en az yüzde 50'sini gerçekleştirmek zorunda olduğunu söylüyor ve ekliyor:
"Örneğin elektromanyetik, gürültü ve ışık kirliliklerinin engellenmesi için biyomimarinin yaygınlaştırılması tavsiye ediliyor. İnsanların ihtiyaçları doğrultusunda gelişebilmesi için yok olmaya yüz tutan yerel zanaatler ve yemekler tespit edilerek korunuyor. Tarihi mekanlar restore edilerek tekrar değerlendiriliyor ve cittaslow'un sınırları içinde GDO'lu ürünlerin üretilmesi engelleniyor."
SEFERİHİSAR SEFERBER OLDUTürkiye'nin ilk Cittaslow Kenti Seferihisar'da belediye ve vatandaşlar Seferihisar'ı dünyanın en güzel cittaslow kenti haline getirme konusunda birlikte hareket etme kararı aldı. Halk ve belediye, halkla ilişkiler, turizm, tarım ve hayvancılık, yiyecek-içecek, eğitim ve çevre konularında altı komisyon kurma kararı aldı. Şimdi pek çok projeye hayat vermeye hazırlanıyorlar. Belediye Başkanı Tunç Soyer, şöyle konuşuyor: "Hava, su ve toprağın kalitesinin, yasa tarafından belirtilen parametrelerde olduğunun belgelenmesi, kentsel çöp ve özel atıkların ayrıştırılarak toplanması, 50.000 kişilik bir biyolojik atık su arıtma tesisi kurulması, biogaz tesisinin hayata geçirilerek seraların ısıtılması gibi bir çok proje oluşturuldu. Bu programları sıkı sıkıya uygulamak isteyen Seferhisar, Türkiye'nin ilk sakin kenti olmayı fazlası ile hak ediyor."