İstanbul'a üçüncü köprü planını protesto eden Yeşiller Partisi, 2 Ekim'de tüm İstanbulluları biraraya gelmeye çağırıyor.
Üçüncü köprünün güzergahı belirlenip onay çıktığından beri İstanbul'da irili ufaklı protesto gösterileri düzenlendi. Küçüksu çayırında toplanıldı, Hacıosman'da insan zinciri oluşturuldu, son olarak da bin kişi Tarabya'da yürüdü.
Sıra, münferit hareketlerin birleşip büyük bir eylemde buluşmasına geldi. "2 milyon ağaç için 2 milyon İstanbullu" kampanyasını başlatan Yeşiller Partisi, 2 Ekim'de herkesi ellerinde mumlarla sahilde buluşmaya çağırıyor. Kampanyaya destek verenler arasında Aylin Aslım, Memet Ali Alabora, Pelin Batu, Nejat Yavaşoğulları ve Atiye var.
Kampanyanın koordinatörü Serkan Köybaşı, 3. köprünün yapılmasına neden karşı çıktılarını şöyle açıklıyor: "Köprü güzergâhı ve ara yolların çevresi bir çekim alanı haline gelecek ve orman alanları işgal edilecek. Daha çok araç trafiğe çıkacak. Belgrad Ormanı'nın karbon tutma kapasitesi azalacak, ortasından geçecek karayolu nedeniyle yangın riski artacak. Kuzey rüzgârlarıyla taşınacak tozlarla İstanbul'un hava kalitesi düşecek. Ormanda yaşayan hayvanlar yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalacak. Köprü inşaatı İstanbul'a su sağlayan havzalara da zarar verecek."
Alternatif bulunur
Yaygın söylem, üçüncü köprünün trafik sorununu çözeceği. Oysa akademisyenler ve sivil toplum örgütleri Marmaray'ın tamamlanmasıyla zaten trafik sıkıntısının önemli ölçüde hafifleyeceğini söylüyor. Yeşiller, BoğazRay ve birinci köprünün yıkılıp iki katlı bir sistem yapılması gibi seçenekler bulunduğunu da hatırlatıyor. Köprülerden geçiş 2000 yılında 130 milyon araçtı. 2020'de kaba bir hesapla rakam 530 milyona dayanacak! İşin garibi, İstanbul'un 60 km. kuzeyinden geçen bir köprü kimsenin işine yaramayacak. Asıl sorun, İstanbul'un ciğerlerine kibrit suyu dökülecek olması. Kaldı ki Türkiye'de yol demek, kontrolsüz yapılaşma, yeni rant kapıları demek. Allah aşkına, bu şehir daha ne kadar inşaatı, kirli havayı, nüfusu kaldırabilir? İstanbullular, yaşamınızı sahip çıkın!