Doğa Bilimleri Merkezi, tamamlandığı geçen kıştan beri dünya çapında oldukça fazla dikkat çekti. Bjerringbro'da bulunan bina, başkent Kopenhag'tan çok uzaklarda olmasına rağmen World Architecture Community Awards tarafından giderek daha çok bahsediliyor. Nord Architects Copenhagen tarafından tasarlanan bu yenilikçi bina şimdi de Mies van der Rohe Ödülü'ne aday gösteriliyor.

Nord Architects Copenhagen ortaklarından Morten Rask Gregersen, "Aday gösterilmekten dolayı çok mutluyuz, bizim için anlamı büyük," diyor.

Doğa Bilimleri Merkezi olağandışı bir bina. İki kata yayılan avluların muhteşem olduğunu düşünüyorsanız, bir daha düşünün. Doğa Bilimleri Merkezi'nde tüm alanlar açık ve birçok katı kapsayan manzaraları var. Binanın kendi silindir şeklinde ve keşfetmek ya da içinde kaybolmak için terasları, açıklıkları ve koridorları var.

Doğa Bilimleri Merkezi'nin ardındaki fikir, genç insanların doğa bilimlerine ilgi duymalarını ve bu alanda bir kariyer peşinden gitmelerini sağlamak. Nord Architects Copenhagen ortaklarından Johannes Pedersen, "Doğa bilimleri, keşfetmek ve sorular sormak ile ilgilidir, bu yüzden biz de insanlara sadece bunu yaptıracak bir bina tasarlamak istedik," diyor.

Bina, cesur deneylere olanak veren dayanıklı bir iç mekana sahip. Eğer gelecekte bir bilim adamı deneyini dışarı çıkartmak için beton döşemede büyük bir deliğe ihtiyaç duyarsa, bu gayet mümkün. Mimarların da bununla sorunu yok. Doğa Bilimleri Merkezi ikonik duruşuna rağmen herşeyden önce kullanılmak için tasarlanmış bir bina.

Morten Rask Gregersen, "içerisi ile dışarısı arasında kesin bir ayrım yaptık. İç mekan, kullanımına uygun olarak beton kaba yüzeylerden oluşurken dışarıda camdan yumuşak yüzeyler kullanıldı. Böylece bina, hem Bjerringbro için şık bir ikon hem de gençlerin gelip kirli elleriyle her türlü deneyi yapabilecekleri bir yer oldu," diyor.