Haberler

Fotoğrafçıların Gözünden İstanbul'un En Güzel Semtleri

Tarih: 19 Kasım 2010 Kaynak: Zaman Yazan: Esra Keskin


Ara Güler şiirlerin anlattığı İstanbul'u, Okan Bayülgen Galata ve çevresini, İzzet Keribar Kapalıçarşı'yı, Arif Aşçı Süleymaniye'yi çekmeyi daha çok seviyor. Çünkü onlar İstanbul'u bu mekânlarda yaşıyor. Ünlü fotoğraf sanatçılarına İstanbul'da fotoğraflamayı en çok sevdikleri semtleri sorduk.


Estetik değeri olmayan beton duvarların her geçen gün biraz daha kuşatması altında kalan 7 tepeli şehir: İstanbul. Tarihî Yarımada'sından, onu İstanbul yapan dokularından ve yürekten bağlı insanlarından can alarak; her şeye rağmen nefes almak ve hayatta kalmak için çırpınıyor. Kucağında büyüsek de; onu istila eden kalabalıktan, gürültüden ve karmaşadan; hakkıyla tanıyamadık şimdilerde ağlayan bu şehri. Ama tanımak için çabalayanlar oldu. Fotoğrafçılar şehrin güzelliklerini bir nebze olsun görebilmeye, gösterebilmeye çalıştı. Kimi Eminönü'nde, kimi Sultanahmet'te, kimi Eyüp'te, kimi Galata'da, kimi Salacak'ta gördü İstanbul'un en güzel yerini. Biz de onlara İstanbul'da fotoğraflamayı en çok sevdikleri semtleri sorduk. İşte fotoğrafçıların gözünden İstanbul'un en güzel sesi, rengi, dokusu, silüeti...

İnsanların Severek Yaşadığı Yerleri Çekmeyi Seviyorum




Ara Güler:
Zeyrek ve Eyüp'ü çekmeyi seviyorum ama eskiden daha güzeldi, şimdi o kadar değil. İnsanların yaşadığı yerin tadını alabildiğini hissedersiniz buralarda. Eskiden burada yaşayan insanlar severek yaşamışlardır çünkü. Ama şimdi bu şehri bilmeyenler oturuyor İstanbul'da. Yine de güzel yerler buluyorum. Salacak güzeldir mesela. Mahalle aralarında birkaç sokak var eskiden kalma. Eski Osmanlı şiirlerinden, Yahya Kemal'in, Orhan Veli'nin şiirlerinden çıkardığımız sahneler gibi sahneleri olan yerleri çekmeyi seviyorum. Şehir demek duvarda iki cam, çerçeve demek değildir. Şehir demek içinde yaşamı olan, insanların yaşadıklarında tat duydukları yerlerdir. Ben de oraları çekmeyi seviyorum.

Zengin Semtlerin Değil; Tarihî Yarımadanın Değerli Olduğuna İnanıyorum


Okan Bayülgen:
Galata, Haliç, Sirkeci, Fatih ve Karaköy civarının foto muhabirliği ya da moda fotoğrafçılığı açısından güzel bir doku sunduğunu düşünüyorum. İstanbul'un zengin mekânları diye tabir edilen Levent, Etiler, Bebek ya da Boğaz köylerinin yalıları değil; şehir dokusunun burada güzel olduğuna inanıyorum. Umarım İstanbullular da bu tarihî yarımadanın ne kadar güzel ve değerli olduğunu anlar. Ben İstanbul'u bu mekânlarda görüyorum. Bizim mimari olarak neyimiz var dersek; Cumhuriyet mimarisi ve Osmanlı mimarisi var. Bunlar da en güzel oralarda görülüyor.

İstanbul'un Rengini Yakalamaya Çalışıyorum




Arif Aşçı:
Aslında özel olarak bir tercihim yok. İstanbul'un her yerini seviyorum. Ama yine de İstanbul'un tarihini yansıtan yerleri çekmeyi tercih ederim. Şu sıralar Süleymaniye'de yıkımlar olduğu için oralarda fotoğraflar çekiyorum. Eski ile yeniyi yan yana bulabileceğim yerlerde dolaşıyorum. Ama derdim şu an İstanbul değil. Daha önceki yıllarda İstanbul'u siyah-beyaz çektim. Şimdi renkli çekerek bu şehre ait rengi bulmaya çalışıyorum.

Şu Mevsimde İstanbul'u Salacak'tan Görmek En Güzeli


Coşkun Aral:
İstanbul, ışığın en güzel olduğu kentlerden biri. Yıkımlara ve bir sürü estetiğin göz ardı edilmesine rağmen geçmişten günümüze kalan çok güzel miraslarımız var. Yapılan restorasyonları beğenmediğimden bu mirası yakından değil; uzaktan silüet şeklinde çekmeyi tercih ederim. Örneğin İstanbul'u Salacak'tan görmek şu mevsimde en güzeli. Taksim'i, Beyoğlu'nu, Tünel'i ve tarihî yarımadanın diğer bölgelerini, Süleymaniye'sini, Kadırga'sını sabahın çok erken saatlerinde çekmeyi çok seviyorum. Ancak çekimler, gün daha yeni ışırken, kimsenin olmadığı zamanlarda olmalı. Hava kararmaya başladıktan sonra Miğferiye'den ya da İstinye'den baktığınızda kurşuni bir renk oluşur. O rengi fotoğraflamak da ayrı bir zevktir. 'Yeni yapılan yerlerden neyi çekmeyi seversin?' diye sorarsanız, onları görmemeyi tercih ederim.

Galata Köprüsü'ne Demir Atmak İsterim




Ercan Arslan:
Bir fotoğraf estetik değerinin yanında geçmişi de yansıtmalı, mimari dokuyu da göstermeli. Bu yüzden Galata Köprüsü'nü çok seviyorum. Galata Köprüsü'nün altında, üstünde, Eminönü ve Karaköy tarafında bir günümü geçirebilirim. Fırsatım olsa Galata Köprüsü'ne demir atmak isterim. Arkadan geçen gemileri, Topkapı Sarayı'nı, Süleymaniye'yi fonda görmek isterim. İstanbul'a hâkim olabilecek bir noktadan bahsediyorsak, modern ve klasik çizgileri bir arada görmek istiyorsak, bunun için Galata Köprüsü idealdir. Oradan kitap da çıkarılır, roman da yazılır.

Tarihî Yarımadayı, Eminönü'nü Çekmeyi Seviyorum




Kadir Can:
Semt olarak tarihî yarımadayı; Unkapanı'nı, Haliç'i, Eminönü'nü fotoğraflamayı seviyorum. Çünkü insanların yoğun olduğu çok hareketli yerler. Tarihî dokusu olduğu için, mimiri olarak da hoşuma gidiyor. Kısacası tarihî dokunun arasında insanları görebildiğim ve ne ararsam bulabildiğim için oraları fotoğraflamayı seviyorum.

Kapalıçarşı Hep Yaşayan Bir Mekân




İzzet Keribar:
İstanbul, fotoğrafçılar için koca bir dünya ya da cennet olarak algılanmalı. Tarihî mekânları ve doğal güzellikleri bir yana, İstanbul yaşayan bir kent. Bu yaşamı her köşesinde ve günün her saatinde görebilir, duyabilirsiniz. En çok sevdiğim yerleri saymakla bitiremem ama Kapalıçarşı bunların başında gelir. Orası hep yaşayan bir mekân, hep cıvıl cıvıl; hanların içi de, çalışanları da, ana caddeleri de, turisti de... Bence uzun vadeli bir fotoğraf projesi yapmak için ideal. Beni, oranın eskilerinden biri olarak tanıyan Kapalıçarşı esnafıyla yakın ilişkilerim var. Özellikle yağmurlu günlerde öğrencilerimi oraya götürmekten çok zevk alırım.

Sultanahmet ve Ayasofya Çevresi Gerçek İstanbul'u Bulabileceğiniz Yerlerdir




Selahattin Sevi:
İstanbul'da fotoğraf çekmeyi sevdiğim yerlerin başında tarihi yarımada gelir. Sultanahmet ve Ayasofya çevresi her ne kadar turistik mekânlar olarak görülse de, aslında gerçek İstanbul'u bulabileceğiniz yerlerdir. Orada dünle bugünü aynı anda yaşayabilir; Anadolu'dan gelmiş ürkek bakışlarla dünyanın dört bir köşesinden gelmiş meraklı gözleri bulabilirsiniz. Önemli olan, bu mekânları 'turist' olarak gezmemek, oralara oryantalist gözlüklerle bakmamaktır. Fotoğraf çekmek için bir diğer favori mekânım ise Galata ve çevresi. Üçüncü olarak ise Boğaz'ı sayabilirim.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.