Her ne kadar artık ismi anılmasa da bugünkü İstanbul'a büyük katkı sağladı.

Günümüzde yaptırdığı eserlerin neredeyse hiçbiri kendi adıyla anılmasa da, Üçüncü Mustafa döneminde özellikle İstanbul'da geniş bir imar faaliyeti başlamıştı. Bu durumun en önemli sebebi, 1766'da yaşanan ve İstanbul'da neredeyse taş üstünde taş bırakmayan şiddetli depremdi. 1766'nın 22 Mayısı'nda başlayan deprem aralıklarla sürdü, yüzlerce insan hayatını kaybetti ve başta büyük camiler olmak üzere, İstanbul'daki pekçok bina ciddi hasar gördü. Fatih Camii yerle bir oldu. Eyüp Sultan Camii, Davud Paşa Kasrı, Kapalıçarşı, surlar, Baruthâne-i Âmire, Saraçhane, yeniçeri odaları, Tophane ve Kızkulesi gibi yapılar ise neredeyse kullanılamaz hâle geldi.

Yapıların büyük bir kısmı Üçüncü Mustafa döneminde ya baştan inşâ edildi, ya da tamiratı tamamlandı. Eyüp Sultan Camii gibi bazı eserlerin tadilatı ise ancak Üçüncü Selim döneminde bitirilebildi. Hükümdar, onardığı camilerin yanında Fatih Camii, Lâleli Külliyesi, Üsküdar'daki Ayazma Camii, Kadıköy'de ve Paşabahçe'deki camileri bizzat yaptırdı. Ayrıca, Zeynep Sultan Camii'nin inşaatı da sultanın devrinde tamamlandı. Padişah, Tophane yangınında yanan Kadirî Tekkesi'ni ve Galata Mevlevihanesi'ni yeniden inşâ ettirdi ve her ne kadar ismi anılmasa da, İstanbul'un günümüzdeki siluetine büyük katkı sağladı.