Sevgili dostlar, İstanbul'un ciğerlerinden biri olan Maçka Parkı, ya Büyükşehir ya da Şişli Belediyesi tarafından süratle "ye-iç-eğlen" parkına dönüştürülüyor. Dedim ya "kim yaptı henüz bilmiyorum ama işin peşini bırakmayacağım" ve mutlaka ortaya çıkaracağım...
Orada "genleşen restoranlar sayesinde" öyle bir rant yaratılıyor ki, size rakamlarla ifade etmem mümkün değil. Rant genleşirken "yeşil alanlar da" süratle yok oluyor. Bir pazar sabahı eşinizle, sevgilinizle, çocuğunuzla yürüyüş yapmaya gittiniz veya akşamüstü oradaydınız. İçine yerleştirilen "içkili restoranlardan" çıkanların "ruh haline" göre yürüyüşünüze devam edebilirsiniz. Saldırı, sataşma, tehdit almanız yüzde 51 ihtimal... Sakın yanlış anlaşılmasın, "İçki içilmesin" demiyorum, isteyen "normal ruhsatını almış 20 metre ilerideki" restoranlara gidip istediğini içebilir, benim itiraz ettiğim zaten çevrede her türlü "imar varken" neden park olarak ayrılan yeşil alan da bu şekilde işgal ediliyor?.. Ve en önemlisi, ortaya çıkan bu rantı "kim yiyor", "kimler bu ranta yol veriyor"?
Son olarak, İstanbul'da "devlet otoritesini" kullanan herkese sesleniyorum: "Rant gelip vatandaşı evinde vurana kadar" beklemeyi mi düşünüyorsunuz Maçka Parkı için?!
Maslak Park Orman'da da durum farklı değil! Yeşil yok ediliyor!
Maslak Park Orman'ın önünden geçenler, inanılmaz bir çadırımsı yapının yükseldiğini görecekler. Evet, yanlış okumadınız, "ağaçların arasından hatta üstüne basarak" şekilsiz bir yapı neredeyse karşı kıyıdan görülecek şekilde yükseliyor.
Ne uğruna? Yeni sahibi "rant elde etsin", oraya verdiği parayı hemen cebe indirsin uğruna! Buna "DUR" diyecek yok mu? Maalesef henüz çıkmadı. Bu ülkede "satılan-özelleştirilen", alana kazandırsın diye vatandaşın hakları "hiç sayılmaya" devam ediliyor. Buradan Kadir Topbaş'a sesleniyorum: Bu rezalete siz "dur" diyecek misiniz yoksa "dur" diyebilecek başka bir yetkili mi arayalım?