
Başbakan Erdoğan birkaç gün önce Avrupa'nın en büyük adliye sarayı ile Avrupa'nın en yüksek binasının açılışını övünerek yaptı. Erdoğan, Avrupa'nın en yüksek binası Sapphire'in açılışında yaptığı konuşmada, İstanbul'u bir dünya şehri yapma hedefine, bu şekilde hizmete giren her eserle biraz daha yaklaşıldığını belirterek, Marmaray projesinden, Çağlayan'da açılışını yaptığı Avrupa'nın en büyük adalet sarayından, Kartal'daki Adliye Sarayı'nın inşaatından övgüyle bahsetti. Ancak Erdoğan konuşmasında bu parıltılı projelerin yapımı sırasında ölen işçilerden hiç söz etmedi. Oysaki Erdoğan'ın övünçle bahsettiği projelerin gerçekleşmesi sırasında onlarca işçi iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi.
Unutmamak için...
İşte bu parıltılı projelerin ardında yaşanan iş cinayetlerinden bazıları:
İstanbul Sapphire Tower: 4.Levent'te, Avrupa'nın en yüksek binası olarak nitelendirilen İstanbul Sapphire gökdeleni inşaatında 17 Eylül 2010'da Serkan Çetin (25) adlı bir işçi yüksekten düşme sonucu yaşamını yitirdi. Çetin'in cesedi, ancak 6 saat sonra havalandırma boşluğunda bulundu. Çetin'in ölümünün ardından basına kötü çalışma koşullarını anlattıkları için işten atılan işçiler, aylardır ücretlerini alamadıkları için 35 gün süren bir direniş gerçekleştirdi ve bu direnişin sonunda haklarını aldı.
Çağlayan Adalet Sarayı: Çağlayan'da yapımı süren ve Avrupa'nın en büyük adliyesi diye tanıtılan inşaatın iskele bölümü 14 Haziran-9 Temmuz arasında yeterli güvenlik tedbirlerinin olmaması nedeniyle kapalı kaldı. Bu inşaatta da işçi ölümlerinin yaşandığı, ancak kamuoyundan saklandığı iddia ediliyor.
Kartal Adalet Sarayı: Kartal'da yapımı süren ve "dünyanın en büyük adliyesi" olarak nitelendirilen inşaatta 27 Ekim 2010 tarihinde Kurtuluş Alioğulları adlı bir işçi, 8'inci kattan merdiven boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi. Üstelik inşaatın iskele bölümündeki çalışmalar, Çalışma Bakanlığı'na bağlı iş müfettişlerince "Yüksekten düşme riskinin varlığı, uygun ve yeterli tedbir alınmamış olması" nedeniyle 24 Haziran-30 Haziran 2010 tarihleri arasında durdurulmuştu. Bu inşaatta aylarca maaşlarını alamadan, iş güvencesinden yoksun çalıştırılan işçilerden Mesut Yavuz ise geçtiğimiz Ağustos ayında intihar etmişti.
Seyrantepe TT Arena Stadı: Gökhan Yavuz, Raşit Ek ve son olarak 2 Aralık 2010'da Cihan Gayretli, stat inşaatında yaşamını yitirdi. Şantiyede yangın çıktı, çok sayıda kaza yaşandı, 650 işçi paralarını alamadıkları ve çalışma şartlarının kötü olması gerekçesiyle iş bıraktı. İnşaata 19-23 Eylül'de kilit vurulmuştu.
Çayırbaşı-Sarıyer Tüneli: Ankraj makinesi tamiri için Fidan İnşaat şantiyesine gelen Ergün Bilgin, 18 Ekim 2008'de tünel yan betonu ile hareket eden makine kolunun arasında kalarak yaşamını yitirdi, bu sırada başına darbe alan Mert Garagon da yaralandı.
Zincirlikuyu TAT Towers: İslami otel olacağı söylenen gökdelenin inşaatında, cephe giydirme işinde çalışan Şahin Çetin adlı işçi, merdiven boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi.
İstinye Park: Lüks alışveriş merkezi İstinye Park'ın inşaatı sırasında bir işçi döşeme kenarından düşerek yaşamını yitirdi. Bilirkişi raporları herhangi bir güvenlik önleminin alınmadığını tespit etti.
Beşiktaş Deniz Müzesi: 20 Ekim 2010'da müzenin restorasyon çalışması sırasında dengesini kaybederek 20 metre yükseklikten düşen işçi yaşamını yitirdi.
Şantiyelerde her gün bir işçi yaşamını yitiriyor
SGK'nın verilerine göre, inşaat sektöründe her iş günü 25, her iş saati 3, her 20 dakikada 1 iş kazası meydana geliyor. Bu verilere göre, her iş günü yaklaşık 1.2 kişi sürekli işgöremezlik durumuna düşüyor ve 1 kişi kaza sonucu yaşamını yitiriyor. Türkiye'de sürekli işgöremezlikle sonuçlanan iş kazalarının yüzde 23'ü, ölümle sonuçlanan iş kazalarının ise yüzde 30'u inşaat sektöründe meydana geliyor.