Haberler

Kıyamet bile ders olmadı

Tarih: 16 Mart 2011 Kaynak: Birgün
Çernobil'den sonra Japonya'da da yaşanan nükleer santral facialarına karşın hükümet yetkilileri, bu ‘ölüm teknolojisi'ne dört elle sarılma inadını devam ettiriyor.

Yaşayarak Öğrendik ama Unuttuk

Dünya, 1986'da nükleer santralın ne kadar büyük bir faciya yol açabileceğini yaşayarak öğrenmişti. Ukrayna'da, 1986'da dünyanın en büyük nükleer kazası olan Çernobil'deki nükleer reaktörün patlaması nedeniyle Ukrayna ve Avrupa'da yüzbinlerce kişi radyasyondan etkilenmişti. Patlamada 31 kişi ölmüştü. Ancak onca söylenen 'bin nasihat'a karşın 'bir musibet' de işe yaramadı.

Lobiler Yoluna Devam Etti

Çernobil unutuldu ve nükleer lobiler yoluna devam etti. Dünya şimdi de Japonya'da aynı tehlikeyle karşı karşıya. Dünyanın en büyük santrallarından olan Fukuşima nükleer santralında ikinci bir patlama da önceki gün sabaha karşı meydana geldi. 1'i ağır 11 kişi yaralandı. Bu reaktörde plütonyum ve uranyum yakıtı kullanıldığı için daha büyük riskin söz konusu olduğu haber veriliyor.

Nükleer Deney mi Yapılıyor

Japonya'yı sarsan deprem ve tsunami felaketinin ardından nükleer reaktörlerde meydana gelen patlama ve sızıntılar, bu reaktörlerin taşıdığı risklerin tüm dünyada tekrar gündeme gelmesine neden oldu. Nükleer santrallar ve hükümetler, çevre dostu enerji isteyenlerin hedefinde. Türkiye'de iktidara geldiği günden bu yana nükleer santrallar konusunda ısrarını sürdüren AKP de bu eleştirileri yoğun biçimde üzerine çekiyor. Özellikle Japonya'daki felaketin ardından iktidar paritisi temsilcilerince yapılan açıklamalar ve nükleer konusunda süren ısrar, tepkileri artırıyor.

"Santraldan Vazgeçin"

Önceki gün Elektrik Mühendisleri Odası tarafından yapılan uyarıların ardından dün de CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, konuyu TBMM'de düzenlediği bir basın toplantısıyla gündemde tuttu. AKP'den deprem kuşağında olan Akkuyu'da nükleer santral kurmaktan vazgeçmesini isteyen Ali Rıza Öztürk, Enerji ve Tabbi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a yönelik olarak, "Sayın Bakan'ın Akkuyu'da deprem olmayacağına dair elinde Allah tarafından verilmiş bir senet mi vardır?" diye sordu.

Öztürk, Japonya‘da yaşanan 8.9 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanmakta olan nükleer felaketin, Akkuyu‘da kurulmak istenen nükleer santral inadından vazgeçilmesi konusunda bir uyarı olduğunu söyledi.

Aktif Bir Fay

İhale dahi yapılmaksızın Rusya ile imzalanan anlaşma ile Akkuyu‘da kurulması öngörülen nükleer santralIn, Ecemiş Fay Hattı‘na 25-30 km, Adana-Osmaniye'den geçen Doğu Anadolu Fay Hattı'na 150 km uzaklıkta olduğunu belirten Öztürk, şöyle dedi:

"Hem Antakya-İskenderun'dan geçen Ölüdeniz fayı hem de 30 km uzaklıkta denizin içinde, Kaş'tan-Adana'ya kadar boydan boya uzanan dalma-batma kuşağı vardır. Ecemiş Fayı‘nın sismik karakteri konusunda araştırma yapan jeofizik uzmanları, Ecemiş Fayı‘nın 300 km uzunluğunda olduğunu, Akkuyu'nun 20-25 km yakınından geçerek denizde devam ettiğini, aktif bir fay özelliğine sahip olduğunu, 6-7 büyüklüğünde bir deprem için tehlikeli bir enerji birikimi oluşturacak suskun tarihsel bir sürece sahip olduğunu söylemektedirler."

"35 Yıl Önceki Lİsans"

Akkuyu‘da kurulacak olan santralin, 35 yıl önce 1976 yılında verilmiş olan yer lisansına dayandığına da dikkat çeken Öztürk, AKP'ye, "Japonya'da meydana gelen nükleer felaket sonrasında Türkiye'de nükleer santral kurma konusunda hala ısrarlı mısınız?" diye sordu.

"Allah Senet mi Verdi?"

Taner Yıldız'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini belirten Öztürk, " Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız, sık sık Japonya'yı tercih etmelerinin nedenini deprem tecrübesiyle açıklamıştı. Bu tecrübenin tartışmalı olduğu son felaketle ortaya çıktı. Sayın Yıldız, Akkuyu için böyle bir deprem tecrübesi olmayan Rusya'nın tercih edilmesini nasıl açıklıyor? Sayın Bakan'ın Akkuyu'da deprem olmayacağına dair elinde Allah tarafından verilmiş bir senet mi vardır" diye sordu.

"Tsunami Tehlikesi Var"
Bakan Yıldız'ın son açıklamasını eleştiren Öztürk, "Sayın Bakan diyor ki, 'nükleer santralimiz güvenlidir ve Türk denizlerinde tsunami tehdidi bulunmuyor' diyor. Bu beni hayrete düşürdü. Google'a girdiğinizde Sinop yakınlarında Kuzey Anadolu Deprem Fayı 150 km açıktan geçiyor. Herhangi bir olay meydana geldiğinde orada 2-3 metreyi aşan dalgalarla tsunaminin meydana geleceği belgelenmiş, ispatlanmıştır. Akdeniz'de de dalma-batma olayından dolayı bir tsunaminin meydana geleceği açıklanmıştır" dedi.

Hiç Denenmedi

Akkuyu'da kurulması düşünülen VVER 1200 tipi reaktörlerin denenip denenmediğine yönelik verdiği soru önergesine Bakan Yıldız'ın verdiği yanıtı hatırlatan Öztürk, şöyle dedi:

"Cevap; VVER 1200 tipi reaktörlerin henüz işletimde olan bir modeli bulunmamaktadır. Yani Akkuyu'da kurulacak olan reaktörlerin henüz işletimde olmadığı, denenmediği Türkiye Cumhuriyeti'nin Enerji Bakanı'nın ağzıyla ifade edilmiştir."

Öztürk, Rusya'daki mahkeme bilirkişi raporuyla VVER teknolojinin nükleer güvenlik yönetmeliğine uymadığının mahkeme kararıyla tespit edilmiş durumda olduğunu da söyledi.

"İbret ve Endişe ile İzliyoruz"

Sinop Çevre Platformu, Yeşil Gerze Çevre Platformu ve Ayvancık Çevre Platformu yaptıkları ortak açıklamayla nükleer santrallardan vazgeçilmesini istediler. Çevre platformları adına yazılı bir açıklama yapan, Sinop Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Metin Gürbüz, Japonya'da meydana gelen deprem ve tusunaminin ülkedeki nükleer enerji santralları üzerinde nasıl etki edeceğine değindi ve aynı şeylerin Türkiye'de yaşanmaması için nükleer enerji santralı yapılmaması gerektiğini belirtti.

3. Büyük Nükleer Felaket

Gürbüz, "Yaşanan bu deprem, dünyanın en büyük ve en güvenli nükleer santralı olarak gösterilen, Türkiye Enerji Tabii Kaynaklar Bakanı ve Türk yetkililerce gezilip incelen, Japonya'ya ait Fukuşima Nükleer Santralında bir reaktörün patlamasına, bunun sonucunda reaktör çevresinde sezyum ve radyoaktif iyot sızıntısına neden olduğunu ibret ve endişe ile izliyoruz. Muhtemel bir çekirdek erimesi durumunda içinde yaşadığımız dünya üçüncü büyük nükleer felaketten biri ile karşı karşıya kalacaktır" dedi.

"Anlaşmalar Askıya Alınsın"

Türkiye'de kurulması planlanan nükleer enerji santrallerının fay hatlarına çok yakın olduğunu ve olası bir depremde Japonya'da olduğu gibi bir durumla karşılaşılabileceğini kaydeden Gürbüz, "Enerji Bakanı ve yetkililerden beklenti ve talebimiz Rusya ve Japonya ile yapılan nükleer anlaşmalarını askıya alarak, zaruri olmayan nükleer enerji santralı kararlarına bir son vermeleridir" şeklinde konuştu.

"Siyasi İktidara Japonya Dersi!"
İnşaat Mühendisleri Odası (İMOe29 Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, "Bugün nükleer santral yapmak isteyen zihniyet, insanlığa, ülkemizin geleceğine karşı suç işlemektedir" dedi. Yaptığı yazılı açıklamayla Japonya'da yaşananlardan ders alınması gerektiğini vurgulayan Bakır şöyle konuştu:

"Bugün Japonya ne yazık ki bir nükleer kirlilik tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bugün nükleer santral yapmak isteyen zihniyet, insanlığa, ülkemizin geleceğine karşı suç işlemektedir. Bu suçlardan biri de Mersin Akkuyu'da işlenmektedir. Siyasi iktidar göz göre ülkemizin, bölgemizin, çocuklarımızın geleceğiyle oynamaktadır.

"Örnek Ülke Japonya"
Depremleri ve deprem önlemleriyle örnek ülke konumunda bulunan Japonya nükleer tehlikeyle karşıya bulunuyorsa, Türkiye gibi hâlâ depremle ilgili mevzuatında gerekli değişiklikleri yapamayan, sorunsuz bir yapı denetim sistemine sahip olmayan bir ülkenin karşı karşıya bulunduğu tehlikenin boyutuyla ilgili yorum yapmanın bile ne kadar ürkütücü olacağını söylemeye gerek bile yoktur.

Akkuyu'daki kurulmak istenen nükleer santral bir kez daha ülke kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Ancak Japonya'daki depremden ve nükleer sızıntıdan asıl ders alması gereken Akkuyu'ya nükleer santral yapmak için inat eden siyasi iktidar ve ülkemizdeki yapı sektörü bileşenleridir"

Japonya'da Nükleer Facia, Türkiye'de Ne?

Nükleer Santral uzmanları Japonya'da yaşanan nükleer santral faciasının dünya'da yaşanan 3'üncü büyük facia nükleer kaza olduğunu belirtirken, Japonya Hükümeti 300 bin kişinin evlerini boşaltarak radyasyon seviyesinin 700 kat arttığını raporladı.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası yayınladığı açıklamada Japonya'da yaşanan nükleer santral kazası ile yeni nesil nükleer santralların bile hala riskler taşıdığını ve geri dönülemez insani ve çevresel yıkımlar yaratabileceğini söyledi.

Çok Tehlikeli Proje
Japonya gibi gelişmiş ve deprem ile yaşamayı öğrenmiş olan bir ülkede bile nükleer kazaların yaşanabildiğine dikkat çekilen açıklamada, "Bu ülkemizde sözleşmesi imzalanan Akkuyu Nükleer Santrali'nin ne kadar tehlikeli bir proje olduğunu tekrar oraya koymuştur" denildi.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Başbakan'a şu çağrılarda bulundu: "Bütün bilim çevrelerinin risklerini gözler önüne sunduğu bu nükleer santral projesini durdurun. Bu çağrımıza ve Türkiye'de yaşayan insanların tepkilerine kulak verin. Nükleer teknolojisini geliştiren bir ülke olan Japonya'nın bile kifayetsiz kaldığı bu durumda Türkiye ne yapabilirdi? Antalya, Mersin ve Konya illerimizi rahatlıkla etkileyebilecek bir nükleer kaza riskini göze alıp bu nükleer santral projesini devam ettirebilecek misiniz? Siz bu ülkenin başbakanı olarak bu vebali üstünüze alabiliyor musunuz? Çok geç olmadan sözleşmesi imzalanan bu projeyi durdurun."

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.