10 gün süren Panama kanalı geçişinin ardından artık Orta Amerika'ya gelen Şenol Acar, kurtuluşunun 100. yılını kutlayan Meksika'da, Aztekler'in hala nasıl yapıldıkları sır olan piramitlerini dolaştı. Aşıkların buluşma yeri Acapulco körfezinin güzelliğine tanıklık etti, 30 metrelik kayalıklardan denize atlayan gençlerin gösterisini izledi.

Orta Amerika'ya gelmişken çok merak ettiğim Meksika'yı görmeden olmazdı. Daha önce 1997 yılında Amerika seyahatimizde Meksika-Tiguana'ya ziyaretimiz olmuştu, fakat Tiguana ile sınırlı çok kısa bir ziyaretti. Şimdi daha detaylı bir program ve zamana sahibiz. Ziyaretimiz Meksika'nın kurtuluşunun 100'üncü yıl kutlamalarına denk geldi. Zacola meydanında müzik, dans, gösterileri olduğu için meydan korumaya alınmıştı. Şehir turunda Zacola Meydanı ve Catedral Metropolitan'ı tur otobüsünden izleme imkanımız oldu. Şehrin ortasından geçen 12 km uzunluğunda Paseo de La Reforma Caddesi, Meksika City'nin en büyük bulvarı ve şehri ikiye bölüyor. Büyük bulvarın üzerinde pek çok heykel, mağaza, banka ve işyeri yer alıyor. El Angel olarak anılan Meksika bağımsızlık anıtı da burada bulunuyor.

Frida'nın Müze Evi
Cahapultepec Parkı'ndaki Ulusal Antropoloji Müzesi'nde (El Museo National de Antrapologia) Kolomb öncesi dönemden ve yerlilerden kalma olağanüstü koleksiyonları gördük. Bir günde koşarak ancak bitirdik. Katedral Metropolitana, Meksika City'nin en önemli tarihi yapılardan biri. Aztekler'den kalma eski bir tapınağın kalıntıları üzerine inşa edilmiş. Museo de Arte ise oldukça popüler. Bu müzeyi gezmek bana çok keyif verdi, Meksika halk sanatlarını ve geleneklerinin çok renkliliğini içinde yaşadım. Zona Rosa bölgesi ise ilginçti, bu ismin sebebi bölgenin taban döşemesinin pembe olmasıymış. 1950'den itibaren bu bölgeye yerleşim azalmış sosyal yaşam merkezi haline gelmiş. Sanat galerileri, kuyumcular ve restoranlarıyla keyifli bir yer olmuş.

Teohuacan yani piramitler bölgesinde ay ve güneş adlı Aztek piramidlerinden sadece Güneş adlı(65 metre) piramide tırmanmaya izin veriyorlar. Frida Kahlo müzesi, acıların ressamı olarak tanınan Frida Kahlo'nun doğduğu büyüdüğü yaşadığı mavi ev müze haline getirilmiş. 70 tablosundan 50'sinin Madonna tarafından satın alındığı Meksika'nın ünlü sanatcısı Frida Kahlo'nun evini ziyaret etmek bizim için heyecan vericiydi.

Bembeyaz Kumsal
Meksika City'den 2.5 saat uçakla yolculuktan sonra bembeyaz kumsalların, turkuaz rengi denizin tarihle kucaklaştığı 3 tarafı denizlerle çevrili kara parçası olan Cancun'a ulaştık. Bu daracık kara parçasına Dünya'daki bütün önemli zincir otelleri sıralanmış, havaalanından çıkarken kocaman bir levhada "Welcome to Paradise" (Cennete Hoşgeldiniz) yazısını gördük. Haklılardı, manzara muhteşemdi. Şık otellerin arasındaki dev alışveriş merkezlerinde bütün mağazalar mevcut. her yer çok temiz ve çok bakımlı. Keyifli akşam yemeğinden sonra meşhur gece yaşantısına aktık, sabah kiraladığımız üstü açık arabamızla bir buçuk saat yol yaparak Tulum'a gittik ve burada dünyaca ünlü Karmen plajını gördük.

7 Harikadan Biri
Chichen Itza Piramidi, Cancun'a araçla 3 saat uzaklıkta. Azteklerin ve Tolteklerin değişik zamanlarda yaşadıkları bu şehir, kurulduğu dönem için astrolojide ne kadar ileri olduklarının ispatı. Yılda iki kez ekinoks zamanlarında piramidin tepesinden sağ taraftaki yılan başı heykellerine düşen ışıklar "s" çizerek gökyüzündeki galaksilerin ve samanyollarının haritalarını andırıyor. Burada uzun süre yaşadıktan sonra akibeti belli olmayan topluluk, tarihçiler için hala bir bilinmeyen... Kristof Kolomb'un keşfettiği bu Maya kenti Temmuz 2007'de seçilen Dünya'nın 7 Harikası'ndan biri. Çok iyi korunmuş, piramidin yanında 1000 tane sütunun yer aldığı, "bin kolonlar geçidi", tutukluların oyun sahası, esrarlı bilgelerin saklandığı bina gibi eserler hala sapasağlam ayakta duruyor.

Acapulco'da Bir Gün
Acapulco, Meksika City'den arabayla 5 saat sürüyor, otel balkonundan Acapulco körfezinin ortasında bir ada görünüyor. Oğlum Kenan Burak Acar, George Jung'un 1970'lerdeki hayatını anlatan 2004 yapımı "Blow" filminin çekildiği malikaneyi merak ediyor. Ben de bir Amerikan filiminde gördüğüm 20-30 metre yüksekliğinde kayalıkların tepesinden atlayan Acapulcolu genç erkeklerin altlayış gösterilerini izlemek istiyorum. Şanslıyız La Ouebra'da, bugün gösteri var, heyecanla bekliyoruz. 15-20 yaş arası genç Acapulcolu gençler, bazen bir kişi bazen de iki kişi çeşitli performanslar göstererek uçar gibi denize çok yüksekten atlayış yapıyorlar. Birçok Amerikalı izleyici var ve her atlayıştan sonraki yarışmacı daha da yüksekten atlıyor, nefeslerimizi tutuyoruz. Gösteri kazasız bitiyor ve rahatlıyoruz. Şimdi hatırlıyorum "aşk gemisi" adlı dizideki büyük geminin Acapulco'ya uğramasını. Çiftler, buranın doğal güzelliği karşısında unutulmaz günler geçiriyor. Doğasıyla kültürüyle tarihiyle iz bırakan bir ülke Meksika'ya vize almak zaman istiyor. Amerika vizeniz varsa vizesiz girebiliyorsunuz.