Haberler

Dünyadaki su sorunu İstanbul'da ele alınıyor

Tarih: 4 Mayıs 2011 Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde başlayan "2. İstanbul Uluslararası Su Forumu"nda bölgesel su sorunlarını, su kaynaklarının kullanımını ve küresel ve bölgesel işbirliklerini ele alınıyor.

"2. İstanbul Uluslararası Su Forumu", Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ'nin yanı sıra Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ve 5. Dünya Su Forumu Sekretaryası desteğiyle düzenlenen forum, 100 ülkeden 3 bin konuğun katılımıyla gerçekleşiyor.

Bölgesel su sorunlarını, su kaynaklarının kullanımını ve küresel ve bölgesel işbirliklerini ele alındığı forumda özellikle Türkiye ve çevresi bölgelerdeki su sorunlarına odaklanılacak. Forum sayesinde Türkiye'nin su konularında bölgedeki lider rolünün pekiştirilmesi hedefleniyor. Dünyada su konusunda uzman olan 150 ana konuşmacının yer aldığı forumda su konusunda hayati önem taşıyan kritik konular da masaya yatırılıyor.

Bakan Eroğlu; "Su sorununun çözümüne en güzel örnek İstanbul"

2. İstanbul Uluslararası Su Forumu'nun açılışında konuşan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, hayat kaynağı olan suyun korunması için uluslararası işbirliğiyle hızlı bir şekilde harekete geçmek gerektiğini belirterek, "Biz Türkiye olarak bu topraklarda sevgi barış ve kardeşlik elçisi olmak için gayret ediyoruz. Ülkemizde sonbahar ve ilkbahar aylarında yağan yağmurları biriktirerek yaz aylarında kullanılması gerekiyor" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına, kendisinin de İSKİ Genel Müdürlüğüne geldiği döneminde İstanbul'da büyük bir su sıkıntısı olduğunu hatırlatan Bakan Veysel Eroğlu, şöyle konuştu;

"Şebekelerdeki su kayıpları yüzde 65'lerdeydi. Başbakanımızın başkanlık döneminde yaptığımız sıkı çalışmalarla şebekeyi yeniledik. Yeni su kaynaklarının tespiti, yeni su kaynaklarının ilave edilmesi ile su meselesi çözüldü. Şehirlerde su meselesinin çözüleceğine en güzel örnek İstanbul'dur. 15 milyonun yaşadığı bu kentte su sıkıntısının yaşanmaması için çeşitli tekniklerle su meselesini çözdük. Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olunca 2060 yılına kadar İstanbul'un su sıkıntısının olmamamsı için talimat verdi. İstanbul'da Melen çayını getirdik. Asya'dan Avrupa'ya su getirmek için tüneller yaptık. 2050-2060 yılına kadar su sıkıntısı olmayacak. Sadece köylerdeki su sıkıntısı için 6.5 milyar liralık bütçe ayırdık. Türkiye'de suyu olmayan il kalmadı. Köy de kalmayacak. Hedefimiz 2060 yılına kadar su probleminin çözmek."

"Belçika kadar alanı ağaçlandırıyoruz"

Sulama sistemlerinin modernleşerek yağmurlama, damlama gibi sistemler kullanılması gerektiğini vurgulayan Bakan Eroğlu, "Türkiye'de yeni yaptığımız sulama sistemleriyle yüzde 40 oranında tasarruf sağlıyoruz. Sulama mutlaka modern sistemlerle yapılmalı. Sulama sistemlerinin imalatı konusunda tecrübeliyiz. Türkiye'de içme suyu teknolojilerinde gelişmeler var. Bilindiği gibi müteahhitlikte dünya ikincisiyiz. Bu konuda dünyada her türlü yardıma hazırız. Su dünyada dostlukların gelişmesine de katkı da bulunacak. Dicle ve Fırat için Irak ve Suriye ile dostluğumuz pekişti. Su meselesini çözmek istiyorsak büyük düşünmeli havzaları dikkate alarak plan yapılmalı. Türkiye olarak Afrika ülkelerine destek veriyoruz. Nijer'den Sudan'a kadar pek çok ülkeye destek veriyoruz. Oradaki ülkelere destek veriyoruz. Oradaki insanların temiz su içebilmesi için gayret ediyoruz. Her ülkenin kendi vatandaşlarına eşit miktarda suyu vermesi gerekiyor. Küresel ısınmaya karşı mücadele etmek de oldukça önemli. Seller, su baskınlarına, kuraklıklar gibi sıkıntılar olacak. Bununla mücadelede en önemli unsurlardan bir tanesi ağaçlandırma. 2008 yılında büyük bir ağaçlandırma çalışmalarına başladık. 2012 sonuna kadar 2.3 milyon hektarlık alanda yani Belçika kadar bir alanda ağaçlandırma yapacağız" diye konuştu.

İstanbul'da yapılan 5. Dünya Su Forumu'ndan önemli tavsiyeler çıktı

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Ahmet Selamet de forumun tarihi sarnıç, su kemerleri ve çeşmeleriyle dünyanın en büyük su medeniyetine sahip İstanbul'da yapılmasından büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, dünyanın başta küresel ısınma olmak üzere çok kritik çevre sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. 2009 yılında İstanbul'da yapılan "5. Dünya Su Forumu"nda küresel su stratejilerin ve faaliyetlerinin şekillendirilmesi konusunda çok önemli sonuçlar ortaya koyulduğunu hatırlatan Ahmet Selamet, şöyle konuştu;

"Birleşmiş Milletler Genel Kurul belgesi olarak yayınlanan İstanbul Bakanlar Bildirisi ve buna eşlik eden İstanbul Su Rehberi, küresel su sorunları hakkında önemli tavsiyeler ve taahhütler içermiştir. Bu forum dünyamız için önemli bir tartışma ve çözüm platformu olarak tarihe geçmiştir. İnanıyorum ki 2. Uluslararası İstanbul Su Formu da 2012'de Marsilya'da yapılacak 6. Dünya Su Forumunun temel taşlarından biri olacaktır. ‘Bölgesel Su Sorunları ve Çözüm Arayışlarında İstanbul Bakışı'nı ortaya koyacak olan bu forum, bölgesel su sorunlarını derinlemesine inceleyecek ve sürdürülebilir ortak çözümler bulunmasını sağlayacaktır."

Günümüzde suyun milletlerarası platformlarda "hidropolitik" yani "su politikası" diye ifade edilen bir anlam kazandığını ve milletlerarası siyasete yön veren, özel politikaları oluşturulan bir konu haline geldiğini anlatan Selamet, "Binlerce yıllık uygarlık tarihi boyunca yaşamın kaynağı olan suyun önemi azalmamış, aksine daha da artmıştır. Çünkü dünya nüfusu üç misli artarken su tüketimi yedi kat artmıştır. Yani gelecek nesillerimiz tehdit altında. Dünyada 125 milyondan fazla çocuk içme suyu kaynağı olmayan evlerde yaşıyor. 280 milyondan fazla çocuk da evlerinde gereken temizlik koşullarından yoksun. Her yıl 1,9 milyon çocuk ishalden ölüyor. Ve bunların 1,5 milyonu ishale, temizlik için su bulamamaktan dolayı yakalanıyor. Yerleşmiş uygulamalar sorgulanmalı ve önlemler alınmalıdır. Yoksa 21. Yüzyıl ortalarına doğru dünya nüfusunun yarıya yakın bölümü kronik su kıtlığı yaşamaya başlayacaktır" diye konuştu.

İstanbul'un suyu yeterli ve temiz...

UCLG Başkanı Kadir Topbaş'ın öncülüğünde Meksiko City'de yapılan UCLG Dünya Kongresinin önemli gündem maddelerinden birisinin de ‘Kentte İnsan Hakları Gündemi" olduğunu ve bunların arasında "Temiz Su Ve Gıdaya Erişim Hakkı" en stratejik başlıklardan biri olarak göze çarptığını hatırlatan Selamet, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Kent halkı içilebilir su, hijyen ve uygun gıdaya erişim hakkına sahiptir. Kent, tüm halkın yeterli miktar ve nitelikte içilebilir su ve hijyenik hizmetlere ulaşımını eşit olarak sağlar. Dolayısıyla şehirlerde içme suyu temini ve atıksu sistemlerinin oluşturulması en önemli meselelerden biridir. Yeterli kalitede su ve atıksu hizmetinin sağlanması için de akılcı öncelikler sıralaması yapılması gerekiyor. Sürdürülebilir şehirler bir yandan ekonomik gelişimi üretirken diğer yandan da çevrenin korunmasını ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini başarmak zorundadır. Bunun için de kentte sağlığın ve yaşam koşullarının korunması, kentsel gelişme, enerji ve çevre konuları arasındaki ilişkinin sürdürülebilir yönetimini sağlamalıdır. Yönetimler, su kaynakları ve çevrenin korunması için uzun vadeli, bütünsel yaklaşımlar benimsemelidir. Kentler, dünyanın çevre değerlerine yaptığı katkıyı önemsemelidir. Çevre felaketlerine karşı daha kararlı ve adil yaklaşımlar içinde olmalıdır. Bu kapsamda şehir temizliği, atık sanayi, atık su işlemi, enerji kullanımı, yenilenebilir enerji hususunda işbirliğini küresel boyutta ele almalıyız. Farklı çatılar altında depolanan tecrübelerimizi, gelişen yeteneklerimizi ortak bir havuzda toplamalıyız. Hiç şüphe etmeyelim ki, insanlık olarak ortak geleceğimiz buna bağlı olacaktır. Stratejik bir enerji kaynağı olan petrolün yeri doğal gaz, nükleer enerji, güneş enerjisi, hidrojen enerjisi gibi başka enerji çeşitleriyle doldurulabilir iken suyun alternatifi bulunmuyor. Bunun için su kullanımı, tasarrufu ve paylaşımı bilincinin toplumsal ve siyasal düzeyde ele alınması ve bu bilincin evrenselleştirilmesi gerekiyor. Suyun geri kazanımının sağlanması için de ulusal ve uluslararası düzeyde teknolojik ve mali işbirliğine gidilmesi gerektiğine inanıyorum."

Nüfusu 14 milyonu aşan İstanbul'un su problemini ortadan kaldırmak için en son teknolojik imkânları kullanarak bilimsel çözümler geliştirdiklerini vurgulayan Selamet, İstanbul'un yıllık su kaynaklarının verim miktarını 590 milyon metreküpten 1 milyon 353 bin metreküpe çıkardıklarını, içmesuyu arıtma tesislerinin kapasitesini ise 1 milyon 78 bin metreküp /gün seviyesinden 3 milyon 600 bin metreküp / gün seviyesine çıkardıklarını kaydetti.

"Bugün İstanbul'da şehre verilen günlük su miktarı 2 milyon metreküptür. Su talebinin artması halinde bu talebi karşılayacak kapasiteye sahibiz. Su kalitemiz uluslararası standartlardadır" diyen Selamet, "İstanbul'da 2004 yılında yüzde 35'ler seviyesinde olan kayıp-kaçak oranını yüzde 24'ler seviyesine indirdik. 2011 sonunda yüzde 22'ye, 2015 yılı sonuna kadar ise yüzde 18'ler seviyesine düşüreceğiz. 2009 yılında atıksuların yüzde 75'i arıtılırken hizmete alınan Ataköy İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi ile bu oran 2010 yılında yüzde 90'a çıkarılmıştır. 5 yıl içerisinde atıksuların arıtılma oranının yüzde 98'e çıkarılmasını hedefliyoruz. Yerleşim alanları içerisinde kalan ve taşkın riski oluşturan dere kesitlerini 500 yıllık yağış debisi dikkate alarak ıslah ediyoruz. Ve aynı zamanda su sıkıntısı çeken ülkelere her türlü yardımı yapıyoruz. Mesela Etiyopya'da Tigrai ve Harar eyaletlerinde 42 su kuyusu açtık. Bu vesileyle önemle belirtiyorum ki her türlü yerel yönetim hizmetleri konusunda yardıma ve işbirliğine hazırız" şeklinde konuştu.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.