Haberler

Ölümün yasaklandığı yer, "Asklepion"

Tarih: 5 Mayıs 2011 Kaynak: Yeni Asır
Kapısında "Ölümün girmesi yasaktır" yazan, "Vasiyetlerin açılmadığı yer" olarak bilinen antik sağlık kenti Asklepion'un hasta tedavilerinde kullanılan telkin ve fizyoterapi çeşitleri bugün hala uygulanıyor...

Medeniyetlerin beşiği olan Bergama tarihte önemli buluşlara öncelik etmiş ve devrin en önemli sağlık merkezine ev sahipliği yapmıştır. Mitolojideki sağlık ve hekimlik Tanrısı Asklepious'a adanan Asklepion sağlık ve tedavi merkezi M.Ö. 4 üncü yüzyılda yapıldı. M.S. 5 inci yüzyıla kadar da kullanıldı. Kapısında "Ölümün girmesi yasaktır" yazan, "Vasiyetlerin açılmadığı yer" olarak bilinen antik sağlık kenti Asklepion'un hasta tedavilerinde kullanılan telkin ve fizyoterapi çeşitleri bugün hala uygulanıyor.

Şifalı sular

Buradaki tedavi şekilleri arasında şifalı su, çamur kürü, spor, tiyatro ve psikoterapi yer alıyor. Arkaik dönemde eski ve kutsal bir alan üzerine inşa edildiği düşünülen Asklepion'a gelen hastalar 820 metre uzunluğundaki kutsal yoldan yürütülüp bugün bile hala kullanılan şifalı sudan içilir ve bu suyla yıkanılırdı. Daha sonra hastanın tedavisine başlanılırmış.

Bu önemli sağlık merkezi, Bergama'ya Kutsal Yol ile bağlanır. Kutsal yol anıtsal kapıya, anıtsal kapıdan da kutsal alana ulaşılır. Asklepion'da yıkanmaya ve içmeye ilişkin havuz ya da çeşme bulunmaktadır. Girişte solda Asklepion Tapınağı yer almaktadır. Üç tarafı galerilerle çevrili Asklepios'un ortasında kutsal kaynak yanından tedavi binasına doğru bir geçit bulunmaktadır. Bu geçit tıbbi tedaviler için ayrılmış yapıya geçilmesini sağlamaktadır. Geçitteki su sesi ve telkinlerden yararlanarak hastaların iyileşmesi sağlanırdı.

Asklepion'un kutsal alanında 3500 kişilik tiyatro, İmparator Hadrianus'a ait kült salonu, kütüphane, yuvarlak planlı Asklepion Tapınağı, güney kesiminde Hellenistik Dönem'den kalma üç küçük tapınak ile uyku odaları, kutsal kuyu ve havuzlar bulunmaktadır.

Kutsal alanda iki çeşme var. Bunlardan biri tiyatronun hemen yanındaki üstü açık, mermer bir tekne ile donatılmış soğuk banyo olarak hastalarca kullanıldığı sanılan çeşmedir. Bu çeşmeden hala su akmaktadır. İkinci çeşme kayaya oyulmuştur. Hastalar buradan çıkan su ile çamur banyosu yapılıp daha sonra teknedeki suda yıkanırlarmış.

Ruhsal tedavi

Sağlık yurdunun yanındaki tiyatroda törenler yapılıyor, müzik eşliğinde hastalara ruhsal tedavi uygulanıyordu. Asklepion'da, şifanın Asklepios'tan geldiğine inanılıyordu. Bu nedenle, Asklepion'daki her şeyin kutsal olduğu kabul ediliyordu. Belgelerden öğrendiğimize göre, eski Yunan medeniyetinde ve diğer medeniyetlerde müzik terapi uygulanmaktaydı. Günümüzde de dünyanın pek çok ülkesinde ruhsal ve bedensel sorunu olan hastaların psikiyatrik sorunlarını gidermede müzik terapi uygulanmaktadır.

Tedavide hastanın kutsal alan içinde telkinle uyutulması tedavinin önemli bir aşamasıydı. Hasta uyku odasına gitmeden yıkanıp beyaz giyişi giyip koyun kurban ettikten sonra odaya girer. Uyandığında gördüğü rüyayı rahiplere anlatırdı.

Asklepion'da rahiplerle hekimler, hastaların tedavisinde birlikte hareket ediyorlardı. Negatif enerjinin mekana girmesini engellemek amacıyla ölümcül hastalar içeriye alınmazmış. Antik Çağ'ın Hipokrat'tan sonra en büyük hekimi kabul edilen Galenos, bugünkü tıbbın atalarından biridir. Gladyatörleri tedavi ederken insan anatomisini tanıyan Galenos, damarların hava değil sıvı taşıdığını, kalp atışları ile nabız arasındaki ilişkiyi açıklamış bir bilimadamıdır.

Teleferikle tarihe yolculuk

Doğanın hükmettiği yemyeşil bir tepenin içinden fışkıran tarihin filizleri gökyüzünde süzülen şah kartalın gölgesiyle çizilirken, binlerce yıl evvelinden gün yüzüne çıkartılan eserler, evler, mezarlar, anıtlar ve tapınaklar kendilerini ziyarete gelen insanlara atalarından haber getirmiş gibi dururlar.

İçinde oturduğumuz teleferik kabini tepeye tırmandıkça, daha eskilere, Titanlarla Olimpos tanrılarının savaşa tutuştuğu günlere tanıklık etmiş kayalara oyulu Bergama uygarlığının izleri bizleri selamlar.

Altın ve suyun birlikte yarattığı bu medeniyet, insan aklının teknolojiye ve doğaya hükmetmesinin en muhteşem örnekleriyle bezenmiştir. Dünyanın en uzun su kemeri, en eski hastanesi, en eski kaplıcaları, hidroterapi merkezleri, kütüphanesi, bugün bile uluslararası diplomatik kriz yaratacak kadar görkemli tapınakları, eteklerini sarmış papatyalar, gelincikler, kedi tırnakları, dağ laleleri kadar muhteşem eserlerdir.

Sessiz bir uçuş

Teleferik kabinin sessiz uçuşu sırasında tüm Bergama ovası ayaklarınızın altında uzayıp giderken, hemen yamacın yanı başında duran Kestel Barajı adeta bu muhteşemliğe gökyüzüyle kol kola mavi bir fon sağlamaktadır.

İlkel arabaların icadı kadar eski bir şehir olan Bergama Akropolü, keşfedildiği günden bu yana kendisini ziyaret eden turistleri taşıyan ağır tonajlı araçlara adeta konuksever bir ev sahibi olarak sesini çıkarmasa da, binlerce yılın yorgunluğuyla çatlamış duvarları, kaçınılmaz sona doğru hızla yaklaşırken, bir tarihe saygı projesi olan Akropolis Teleferik hattı sayesinde rahat bir nefes almış ve kendisine bu hürmeti gösterenleri minnetle ağırlamaya başlamıştır.

Çevreye duyarlı

2010 Ekim ayından bu yana artık yorgun duvarlar, gün yüzüne çıkmaya hazırlanan hemen 30 cm alttaki eserler artık hiçbir strese maruz kalmadan restore edilip ziyaret edilecekleri günü beklemektedirler. Akropolis Teleferik A.Ş. gerçek varlık nedeninin Bergama olduğunu bilecek kadar tarihe çevreye duyarlı bir işletmecilik örneği sergilemektedir. Finansörü olduğu inceleme ve kurtarma kazıları sayesinde Nekropol (Mezarlık) gün yüzüne çıkartılmıştır. Uzun zamandır tam olarak nerede olduğu bilinmeyen mezarlık, bu keşif sayesinde, nice ismi unutulmuş Kral, Kraliçe ve Kahramanları tekrar insanlığa hatırlatacağı günü beklemektedir.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.