
Sızma her tesiste olabilir
Savaş, Birgün'e şu açıklamada bulundu: "Ne Türkiye'de ne de dünyada siyanür liç yöntemiyle gümüş ve altın üretiminin yapılması doğru bir yöntem değil, insan sağlığına ve doğaya aykırıdır. İnsanlığın, tıpta ve elektronikte kullanılanlar dışında bugün gümüşe ve altına ihtiyacı yoktur. Mevcut çıkarılan altın, dünyaya 3000 sene yetiyor. Dünyada şu an kaç ton altın olduğunu biliyoruz. Bu madenler siyasiler istediği için çıkarılıyor. Altın dünyayı yönetim aracıdır, ABD ve Avrupa'nın merkez bankalarında bu nedenle tonlarca altın tutuyorlar."
Bu tür tesislerin hepsinde sızma olduğunu söyleyen Savaş, "Dünyada sızma olmayan bir tesis bilmiyoruz. Altın veya gümüş cevheri, siyanürle yıkandıktan sonra arsenik, kurşun, bizmut, kalay gibi metaller aktif hale geçer. Doğada taş gibi dururlar, siyanürle karşılaştıklarında aktif hale geçerler. Atık havuzlarındaki aktif metaller havuzlar sızma yaptırdığında yer altı sularına karışarak doğaya ve insana zarar verir. Atık havuzlarında ise PH oranını tamamen kontrol edemezseniz, hidrojen siyanür gazı oluşur. Ne kadar kontrol ederseniz edin tüm atık havuzlarında sürekli gaz yayılımı vardır. Gümüşköy'de de yağmurun çok yağmasıyla havuzlardaki PH seviyesi düşecektir. Orada havuzlar aşırı miktarda doldu. Her an set yıkılabilir, büyük tehlike var" diye konuştu.
Oda başkanı Cemalettin Küçük ise "Bütün dünyada altın işletmeciliği siyanürle yapılıyor fakat gelişmiş ülkelerde değil; gelişmiş ülkelerin şirketleri Papua Yeni Gine, Honduras ve Şili gibi yoksul ülkelerde işletmelerini kuruyorlar" açıklamasını yaptı.