Haberler

İnsanlar İçin Tasarla

Tarih: 23 Ocak 2006 Kaynak: Architecture for Humanity Yazan: Cameron Sinclair Derleyen: Şevin Yıldız


Görsel: architectureforhumanity.org

Mimarlık hem eğitim sürecinde hem de pratiğinde sosyal sorumluluğundan arındırılmaya başlayan mesleklerden biridir. Ne yazık ki böyle bir bilincin zaten kendi mesleklerinin kapsamında bile olduğunun farkına varmayan genç mimarlar, profesyonel yaşamda da bu sorumluluğu hissetmezler. Mimarlıkta etik sorumluluğun sadece belli standartlarda ve finansal olanaklar çerçevesinde “doğru” olan tasarım kriterlerine göre tasarım yapmak olduğu düşünülür. En iyi, dayanıklı, ISO’larla belgelenmiş malzemelerle, mimarı anlayan, sorun çıkarmayan, gerekli finansmanı sağlayabilen müşterilere tasarım yapmanın ideal ortam koşulları olduğuna inanan ve bunu özlemle bekleyip, yokluğundan şikayet eden mimarlar, sosyal sorumluluğun bunun çok ötesinde olduğunu görmezler. Yerine göre yetersiz, elde olan malzemelerle, hayattan en büyük beklentisinin temel barınma veya okula gitme ihtiyacı olan kullanıcıya hitaben çözümler üretmenin veya proje yapmanın gerçekten önemli bir başarı olduğunun da farkına varmazlar. Mimarlık eğitiminin bugünkü yapısı nedeniyle bu sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada varolan bir sorundur. Bu bilinçle ters orantılı biçimde artan sosyal, doğal, ekonomik felaketler bütün bunların yeniden düşünülmesi ve sorgulanması gerektiğini bizlere hatırlatıyor. İsrail ve Filistin arasına yapılan duvardan, tsunami veya deprem sonrası yerle bir olmuş kentlere kadar, bu problemlerin hepsi mimarları ilgilendirmektedir, ilgilendirmelidir.

Şüphesiz dünyada tasarıma dair değişen şeyler de var ve herşey sadece kötü gitmiyor,. Rural Studio gibi gerçek hayat tecrübesine dayanan eğitim yöntemleri, sınır tanımayan mimarlar veya insanlık için mimarlık diyen organizasyonlar gibi. Bu insanların ne yaptığını bilmekle bile, mimar mesleki sorumluluk adına bir adım atılmış oluyor.

Architecture For Humanity (İnsanlık için Mimarlık)
Bu sene İngiltere’deki Design Museum tarafından verilen “Yılın Tasarımcısı Ödülü” için aday gösterilen isimlerden birisi diğerlerinden çok daha farklı bir yerde duran ve adaylığına bizler kadar kendisi de şaşıran bir isim, Architecture for Humanity organizasyonundan Cameron Sinclair. Oysa adayların çok farklı isimlerden oluşması tasarımın çeşitliliğini ve derinliğinin adeta bir göstergesi. Cameron Sinclair bu gelişmenin insanların tasarıma bakış açılarının değişmesiyle ilgili olduğunu söylüyor. Sadece tasarımın maliyetini karşılayabilecekler için ulaşılabilir olması değil, estetik yönü kadar etik yönünün de önemli bir faktör olması. Bugüne kadar birçok insan yarının kenti dendiği zaman, gökleri delen megapolisler, dijital girişimcilerin fikir alışverişinde bulunduğu global merkezler hayal ediyordu. Oysa görünen o ki yarının kenti New York’dan daha çok Kalküta’ya benzeyecek.

Bugün insanlığa dair karşılaştığımız en büyük sorun barınma sorunu. Dünyadaki yedi insandan biri şu anda planlanmamış bir yerleşmede yaşıyor ve Birleşmiş Milletler bu sayının 2030 yılında üç kişiden biri olarak değişeceğini öngörüyor. Evlerimizin, mahallelerimizin ve içinde yaşadığımız toplulukların fiziksel tasarımı hayatlarımızı her anlamda etkiliyor. Ve ironik bir biçimde, mimarlık hizmetine en çok ihtiyaç duyulan topluluklar, bunu maddi olarak karşılayamayacak topluluklardır.

Architecture For Humanity (AFH) 1999 yılında kurulmuş olan bir sivil toplum örgütüdür. Amacı dünyanın çeşitli yerlerinde baş gösteren sosyal, doğal ve ekonomik krizlere karşı mimari ve tasarım çözümleri üretiyor. Yarışmalar, atölye çalışmaları, forumlar düzenleyerek ve diğer yardım kuruluşlarıyla işbirliği yaparak mimarlık hizmetlerine ihtiyaç duyan toplulukları mimarlarla buluşturuyor.

Kurucularından birinin Cameron Sinclair olduğu organizasyon üç şekilde ihtiyaç içindeki topluluklara tasarım hizmetleri sağlıyor:

Uluslararası Ağ: Architecture for Humanity (İnsanlık için Mimarlık) zamanlarını ve yeteneklerini ihtiyacı olanlara tahsis etmek isteyen binlerce tasarımcı ve mimarı birbirleriyle iletişime geçiren, uluslararası bir ağa sahiptir. Bu ağ aracılığıyla, farklı topluluklar ve sivil toplum kuruluşları profesyoneller ile buluşuyor.

Yaratıcılık: Uluslararası tasarım yarışmaları, eğitim programları ve halka avukatlık yapmak aracılığıyla AFH tasarımcılara zamanımızın en kritik sorunlarına çözüm bulma şansı yaratıyor.

Pragmatizm: AFH Belirli yapı projeleri için fon oluşturarak, yerel mimarları destekler ve fiziksel çevreyi iyileştirmek için yerel STK gruplarına tasarım hizmetleri sağlar.

Buna ek olarak AFH tasarımcılar, eğitimciler, STK organizasyonları, sağlık sektöründeki profesyoneller ve diğerlerine belli sosyal meselelere eğilme fırsatları yaratır.

Son olarak da halkın temsilciliği yapılarak ve yerel AFH gruplarının çalışmaları desteklenerek, kamuoyu ve tasarımcılar arasında devamlılığı olan bir diyalog sağlanıyor.

Cameron Sinclair 11 farklı ülkede 39 projenin AFH gönüllü tasarımcıları tarafından yürütüldüğünü belirtiyor. Bu çalışmalar, Bronx’ta bir şehir kulübünün yenilenmesinden Tanzania’nın kırsal bölgelerinde yapılan bir sağlık merkezine kadar farklı ölçeklerde çok farklı projeleri kapsıyor.

Architecture For Humanity’nin yerel ortaklarıyla gerçekleştirdiği çalışmalarından bazı örnekler:

Ambedkar Nagar Halk Merkezi, Hindistan
Ambedkar Nagar köyü tsunamiden zarar görmüş balıkçı köylerinden biri. Tsunami köylülerin ekinlerine oldukça büyük ölçüde zarar vermiş. Bununla beraber de köyde çok acil bir tatlı su ihtiyacı baş göstermiş. AFH yerel gruplarla beraber, bu gibi konuların tartışılması ve planlanması için köylülerin ihtiyaç duyduğu merkezi kurma girişimini başlattı.

Lenin Nagar İskele Projesi
Lenin Nagar İskele Projesi, gene Hindistan’da küçük bir köyde bulunan çocukların nehir yoluyla okula gitmelerini kolaylaştırmayı hedefleyen bir proje. Tehlikeli bir yolculuğu göze alarak okullarına ulaşan çocuklar için bir bot temin edilmesine, nehrin iki yakasında da iskele yapılmasına karar verildi.

Kanagaretnam School, Sri Lanka
Bu bölgede ise AFH ve Relief International bir arada çalışarak çok sayıda okul inşa etti. Kanagaretnam Okulu sadece bunlardan biridir. Bu okulların tasarımında dikkati çeken şey, yerel işçilik (bizzat öğrencilerin velileri) ve kullanılan yerel malzemelerdir. ( geleneksel biçimde örülmüş hindistan cevizi yaprakları)

Bu özelliklerle dünyanın çok çeşitli yerlerinde sahip olduğu yerel yapım gelenekleri, mevcut malzemeler ve işçiliğin, mimarlık pratiğinin göz ardı edilen ama çok önemli bir bileşeni olduğu göz önüne seriliyor.

Siyathemba Futbol Sahası: Gençler için Toplanma Alanı
2004 yılında AFH tarafından açılan bir yarışmayla tasarımcılar Güney Afrika’da bulunan Somkhele’nin gençleri için bir futbol ve toplanma alanı tasarlamaya çağrıldı. Genç tasarımcılar kadar tanınmış ofislerden bazıları da yarışmaya katıldı ve kazanan 29 yaşındaki Singapurlu tasarımcı Swee Hong Ng oldu. AIDS kaynaklı ölümlerin çok fazla olduğu Güney Afrika’da bu saha gençler için geleceğe dair bir umudu da simgeliyor.

İmaj Galerisi
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.