Haberler

Geçmişten Günümüze Mimari ve Heykel Diyalogları: Archisculpture

Tarih: 2 Şubat 2006 Kaynak: Arcspace Çeviren: Derya Karadağ

18.yy’dan günümüze mimari ve heykel arasındaki ilişkiyi anlatan Archisculpture Sergisi, 26 Şubat 2006’ya kadar Bilbao Guggenheim’da ziyaretçilere açık olacak.

Heykelsi mimarlık nedir?
Bilbao, heykelsi mimarinin turistik açıdan dikkat çekmek için etkili bir pazarlama taktiği olduğunun keşfedildiği ilk projelerden. Bu strateji dünyada Bilbao Etkisi olarak biliniyor.

Heykelsi mimarisiyle Bilbao Guggenheim Müzesini takip eden pek çok yapı var. Bunların içinde Jean Novel’in Barcelona’daki Torre Akbar’ını, Rem Koolhaas’ın Porto’daki Casa de Musica’sını Santiago Calatrava’nın Turning Torso’sunu ve Zaha Hadid’in Wolfsburg’deki Phaeno Bilim Merkezi’ni sayabiliriz.

    

Sergi, 180 heykel, resim ve bina modelini, 60 sanatçı ve 50 mimarı bir araya getirerek, 18.yy’dan günümüze mimari ve heykel ilişkisinin izini sürüyor. Ünlü heykeltraşların işleri ile mimari modelleri yanyana görme fırsatı bulan ziyaretçiler tam bir karşılaştırma yapabiliyor ve modern heykelin günümüz mekansal ve sanal tasarımındaki etkin rolünü tam olarak kavrayabiliyor.
10 bölümde organize edilen sergi, ziyaretçileri mimarlık tarihinin dört ana üslubunun (Romanesk, Klasik, Gotik ve Barok) karşısında yer alan modern heykelin öncülerinin (Maillol, Rodin, Matisse) çalışmalarından oluşan bir yolculuğa çıkarıyor. Sergiyi gezenler, 1900’lerde ortaya çıkan modern heykelin mimarlık tarihinden nasıl etkilendiğini takip etme fırsatı buluyor. Örneğin; Aristide Maillol’un figürleri klasizm etkileri taşırken Gotik üslup Rodin’e ve Rus Konstrüktivizmi’ne damgasını vurmuştur. Bununla birlikte, Kazimir Malevich’in Architektons kompozisyonu, Adolf Loos ve Josef Hoffman’ın birkaç yıl önce inşaa ettikleri modellerle yanyana konulduğunda yeni tarihi anlamlar kazanıyor

   

Günümüzde heykel, geometrik tasarımı ile daha tektonik ve konstrüktif, mimari tasarımlar ise daha heykelsidir. Bruno Taut, Erich Mendelsohn ve Rudolf Steiner’ın etkileyici mimarisi, Greg Lynn ve Lars Spuybroek’in Blob Mimarlığını da içine alarak anthropomorphous mimari ve temsili heykel arasındaki yakınlaşmayı tanımlar.
2. Dünya Savaşı dönemi Heykel Çağı olarak da bilinirdi. Le Corbusier 1955’de Ronchamp Şapeli’ni ve Frank Lyod Wright 1957’de Guggenheim Müzesi’ni tasarladı. Mimarlık tarihinde heykelsi mimari olarak yer alan ürünler, eğrisel duvarları olan galeride ideal yerini buldu.
Günümüzde Box mimari ve Blob mimari savunucuları arasında sıcak tartışmalar sürüyor. Tartışma, Greg Lynn’in Embiriyolojik Evi ile Jean Novel’in Monolith’inin yeniden yorumunun karşılaştırılmasıyla belgelendi.
Günümüz Blob mimarlığı heykel ile mimari ilişkisini farklı bir platforma taşıdı. Modern mimarlık, yaratıcılığı ve gelişmiş teknolojilerin kullanımı ile heykel tarihinin devamı niteliği mi taşımaktadır? Heykelsi mimarlığın misyonunun yamyamlık olmadığını yüzyıllardır süregelen heykel ve mimari ilişkisinin verimliliğine bakarak görebiliriz.

   

Archisculpture, 2004-2005 kışında İsviçre’de sergilenmiş ve Bilbao’dan sonra 2006 baharında da Kunst Müzesi’nde sergilenmek üzere Almanya’ya taşınacak. Referans alınacak sayısız resim, heykel ve mimari tasarım ile birlikte sergilenen yapıların resimlerinin bulunduğu bir katalog da sergiye eşlik ediyor.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.