Geçen hafta içinde Konak Belediyesi tarafından düzenlenen ve bizim yönettiğimiz Alsancak Söyleşileri'nin ikincisinde çok önemli konuşmalar oldu ama konu nedense gelip bir söze dayandı, dayandırıldı. Toplantının ilk konuşmacısı Prof. Çınar Atay Kordon'un geçmişini anlattı öncelikle. İzmir'de kıyı kenar çizginin değişiminin öyküsüydü anlattıkları bir yandan da. Elbette gelecek için de ürkütücüydü bu anlatılanlar... Uzun süre Ankara'da görev yapmış, bu görevleri sırasında İzmir ile yakından ilgilenmiş bir kimlik olan Mimar Öztürk Başarır, 'Kordon ve Alsancak semtinin bu duruma gelmesinin nedeni kapalı kapılar ardında yapılan imar planlarıdır' diyordu özetle...

Kordon'da doğmuş büyümüş bir mühendis olan Uğur Belger'in anılarını keyifle dinledik. İzmir için dokunaklı yazılarını okuduğumuz Reşat Kutucular ise bizce gecenin en hoş sunumunu yaptı. (Bu sunumu kendisinden başka yerlerde de yapmasını isteyeceğim elbette). İzmir'in dünü bugünü ve yarını için enteresan gözlemler aktarıyordu Reşat. Özellikle de müşterilerinin denize arkasını dönerek oturmalarını isteyen kafeteryanın görüntüsü enteresandı.

Toplantıda, tartışmalara yol açan söz de Prof. Çınar Atay'a aitti: 'Deniz her yüz yılda bir doldurulmuş her dolgunun önüne yol yapılmış, gelecekte Kordon'a da yol yapılması kaçınılmaz.' İşte burada bizim de itirazımız vardı. Prof. Atay'ın dediği gibi, İzmir Körfezi'nde, 17. yüzyıldan başlayarak her yüz yılda bir deniz doldurulmuş. Dolgunun tamamlanmasının ardından ise önünden geniş yollar ve bulvarlar geçirilmiş. Bu gerçeği göz önünde bulunduran Prof. Dr Çınar Atay, Birinci Kordon'daki kent geçişi projesinin bugün olmasa bile önümüzdeki yıllarda mutlaka yaşama geçirileceğini öne sürüyordu. Atay, 'Herkes deniz kıyısında oturmak isteyince dolgu dönemi başlıyor. Her dolgunun önüne bir yol yapılıyor. Bugünün deniz çizgisi o yıllarda Efes Oteli'nin arkasından başlıyordu. Geçtiğimiz yıllarda yapılan bu Kordon dolgusunun önünden yolun geçmesi de kaçınılmaz' diyordu.

Toplumun beklentileri çok önemli burada. Geçmişte, Kordon'dan yol geçirilmesini İzmirliler istemişti, şimdi ise istemiyorlar. İsteyen tek kişi, Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ'ın da altını çizdiği gibi kendisi de İzmirli olan Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Sabri Erbakan. Bir kez daha yineleyelim: İzmirliler bu yolu istemiyorlar. Rahmetli Piriştina'nın dediği gibi 'İzmirliler gerekirse iş makinalarının önüne yatarlar ve oradan yol geçirilmesini engellerler'...

Çınar Atay Hocam'a katılmıyorum. Devir eski devirler değil. Kordon'dan yeniden yol geçirmek o kadar kolay değil...