Haberler

Filozof Mimar

Tarih: 1 Nisan 2006 Kaynak: Hürriyet Yazan: Sibel Arna

72 yaşında. Japon Mimarlık Akademisi’nde öğretim görevlisi. Kazakistan’da başbakanlık danışmanı, Çin’de Guangzhou, Shenzhen ve Jiaozuo belediyeleri için çalışıyor. İstanbul için sır gibi saklanan bir proje hazırlıyor. 1960’ta Japon mimarlığında metabolizm hareketinin temellerini attı, symbiosis adını verdiği felsefeyi oluşturdu. Tek bir idealin (Batı idealinin) egemen olduğu makine çağının son bulduğunu, yeni yaşam çağında farklı kavramların bir arada varolacağını söylüyordu.

"Mimarlık bir çeşit sanattır. Ama sadece inşa etmek değildir. Mimar tasarımcıdan önce filozof olmalıdır" diyen Kurokawa yaptığı binalarla da tanınıyor. Henüz kimse DNA’dan bahsetmezken 35 yıl önce, insan DNA’sının ikili sarmal yapısından yola çıkarak Floating City’yi yaptı. Hücreden esinlenerek Nagakin Capsule Kulesi ve Sony Kulesi projelerini hazırladı. Hiroshima Çağdaş Sanatlar Kent Müzesi, Kuala Lumpur Havaalanı gibi işlere imza attı. Kisho Kurokawa ofis mobilyası üreticisi Nurus tarafından organize edilen "Ölçek:1 / x Toplantıları"nın ilk konuğu olarak İstanbul’a geldi.

Mimar olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?
- On yaşındaydım. Amerikan uçakları yaşadığımız Nagoya’yı bombalamış, yerle bir etmişti. Babam mimardır. Harabelerin arasında ayakta duruyordu, ben de yanında. "Her şeyi kaybettik" dedi. "Ama ben mimarım, yeni Nagoya’yı yaratabilirim." O an kendimi güvende hissettim ve mimar olmaya karar verdim.

Metabolizm ve simbiyoz felsefesiyle 1960’ta uğraşmaya başladınız. O yıllara geri dönün lütfen. Bu akımları nasıl yarattınız?
- Mimarlığa 1958’de başladım, modernizmin çöktüğü dönemde. Okulda gördüğümüz akımdı bu, ama yok olmuştu. Yeni ne olabilir diye düşündüm. 1959’da "Makine Çağından Yaşam Çağı’na" başlıklı bir makale yayınladım. Yaşam metobolizmadır. Bizim ekolojimiz var, geri dönüşü barındırıyoruz. Simbiyoz biyolojide birbirinden destek alarak varolan organizmalar için kullanılır. Böylece bu anahtar kelimeler oluştu. Simbiyoz, ekoloji, geri dönüşüm ve bilgi... 45 yıldır aynı temel üzerinde ilerliyorum.

Siz gelecekte bizi robotların yöneteceğine hiç inanmıyorsunuz değil mi?
- Makine çağı ekonomi, verimlilik ve teknoloji anlamına geliyor. Yani para. Yaşam çağı başka. Makineye ihtiyacımız var ama zeka olmadan makineler olmaz. Kültür olmadan ekonomi gelişmez. Kültürel bir kimliğiniz olmazsa diğer ülkelerle iletişim kuramazsınız. Lokallik ve globallik bir arada olmalı.

Doğaya, tarihe, geleneksele önem veriyorsunuz. Bu uzun vadede yaratıcılığı sınırlandırmaz mı?
- Hayır, aksine. Lokali ve globali bir arada kullanarak yeni fikirler elde ediyoruz. Mesela Kuala Lumpur Havaalanı işini Başbakan bana verdiğinde İslam mimarisini göz ardı etmememi söyledi. Görüntüde modern ama detaylarda İslami mimariyi yansıtan bir havaalanı yaptım. Malezya’ya özgü detayları tasarımın içine gizledim. Örneğin havaalanının etrafı yağmur ormanlarıyla çevrili. O yağmur ormanının bir minyatürünü havaalanının içine yaptık.

Şehir planlamakla bina yapmak arasındaki temel fark nedir?
- Çok farklı. Ama ikisinin de felsefeye ihtiyacı var. Tutkulu bir felsefeye... Benim yaşam tarzım benim felsefemi yansıtır. Oturduğum ev, giydiğim kıyafet... Geleneksel Japon kıyafetlerinin bugünkü yorumlarını giyerim ben. Kıyafetlerimi de kendim tasarlarım.

İstanbul için bir proje hazırlıyorsunuz. Bu kent ve geleceğiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Çok dinamik bir şehir. Benim fikrim simbiyotik. İstanbul’un kendi simbiyotik. Simbiyoz, Darwin teorisinin önüne geçti. Darvinizm hegomonya içerir, ona göre güçlü olan ayakta kalır. Egoist bir yaklaşım. Simbiyotik evrimde ise yarışan organizmalar kriz anında kenetlenip güçlenirler.

Mimarın Bilinçaltı

En sevdiğiniz ressam: Picasso

En sevdiğiniz mimar: Lavi Kahn

Sizi en çok üzecek olay: Ben hep üzgünüm. Hayata savaşı izleyerek başladım. Yaşadığım kent yok oldu. 60 yıl geçmesine rağmen aynı şeyler oluyor.

Hangi hataları affedebilirsiniz: Hata zaten olmuştur. Tekrarlanmaması için çalışılabilir.

Kendinizde gördüğünüz temel eksiklik: Ben her zaman eksiğim. Yaptıklarımdan asla tatmin olmam.

En sevdiğiniz renk: Siyah

En sevdiğiniz çiçek: Papatya, annemin çiçeğiydi.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.