Barınma - yerleşme hakkı, sivil kontrol ve egemenlik adına ihlal edildiğinde sorumluluk sadece yerel yönetimlerde veya hükümetlerde mi aranmalı? Bu ihlal sürecinde mimarın rolü ve mimari projelerin sorumluluğu nedir? Mimarlık ve suç arasındaki çizgiyi nasıl ve nerede aramalıyız?
İsrailli mimarlar Eyal Weizman ve Rafi Segal; mimarların sorumluluğunu temellendirmeye çalıştıkları “Sivil İşgal” (Civilian Occupation) adlı projelerinde; İsrail mimarlığının Ortadoğu’daki rolünü haritalar, hava fotoğrafları, doküman, sözlü tarih ve birçok araştırma tekniği ile analiz ettiler. 2002’de Berlin’de düzenlenen UIA kongresinde İsrail mimarlığını temsil etmek üzerine yarışma kazanan Weizman ve Segal araştırma sonuçlarını açıkladılar ve IAUA (İsrail Birleşik Mimarlar Birliği) tarafından kongreye katılımları yasaklandı.
İsrail’de sürdürülen mimarlık ve kent planlama projelerinin 1993 Oslo anlaşmasını ve 4.Cenevre Konvansiyonu’nun 49. maddesini ihlal ettiği gerekçesi doğrultusunda; mimarlar ve plancıların geniş siyasi gündem içindeki sorumluluk ve rolüne dikkat çeken Weizman ve Segal; biopolitika ile mekan arasındaki ilişkiye net analizler getirdiler. İsrail Mimarlık politikası her an başka bir toplumun, yerelliğin mimarlık pratiğinin politikası da olabilir. Bu nedenle “Sivil İşgal” projesi; mimarlık, planlama ve siyasi tavırlar arasındaki sorumluluk paylaşımına yeni yaklaşımlar getiriyor. Londra Goldsmith Mimarlık Araştırmaları Merkezi yönetici Eyal Weizmann ile Princeton Üniversitesi öğretim üyesi ve doktora öğrencisi Rafi Segal ile projeleri ve mimarlık anlayışları üzerine söyleştik.
Söyleşiyi okumak için tıklayın.
Bütün yorumları forumda okuyun!