Geçtiğimiz sonbaharda köyün genel kanalizasyonunu yenilemek üzere bütün her taraf kazılıp borular döşenirken Muhtar Heyeti, "Elektrik için de boruları çekelim, gerektiğinde hatlar toprak altına alınır" önerisinde bulunuyor, ancak Elektrik Kurumu kabul etmiyor. Ve önceki ay, Elektrik Kurumu'nun taşeronu olan bir müteahhit firma, elinde projesiyle Assos'a gelerek köyün her tarafına 5 - 6 metrelik koca koca beton direkler dikiyor. 20 yıldır Assos'ta da evi olan Sami Erol, geçen hafta Assos'a gidip de köyün boydan boya iri beton elektrik direkleriyle donatıldığını görünce beyninden vurulmuşa dönmüş ve bir sürü fotoğraf çekmiş. İstanbul'a dönünce de -Assos'un değerinin farkında olan gazetecilerden biri olduğumu bildiği için- fotoğrafları aşağıdaki notla birlikte bana yollamış: "Bizim sokakta 2 tahta direk vardı, şimdi 4 beton direk koymuşlar. Akıllarına esen her yere beton direkler dikmişler. Eski tahta direklerin % 90'ı da duruyor. Beton direklerin üzerlerine, otoyollardakine benzer acayip sokak lambaları da koymuşlar. Bir - iki direkte trafo da var. Trafolardan biri tam köyün meydanında."
26 yıldır yazları Assoslu olan Dünya Gazetesi Yayın Yönetmeni Osman S. Arolat da, nam-ı diğer Behramkale Köyü'nün taş yapıları ve sokaklarıyla gelenekselliği bozulmamış bir özelliğe sahip olduğuna, köylülerin kendi yeni evlerini bile ancak köyün aşağısındaki farklı bir mahallede yapmalarına izin verildiğine dikkat çektikten sonra "Böylesi bir dokuya tamamen aykırı olan beton direklerle aydınlatma, çağdaşlık değil çağdışılıktır" diyor. Assos halkı, elektrik hatları yenilenip güçlendirildiği için, koca beton direklerden pek de şikâyetçi değil. Ancak bu rezaletten geri dönülmesi şart. Trafoların köyün biraz daha ücra bir yerine çekilmesi, elektrik hatlarının da mümkün mertebe toprak altına alınması gerekiyor.