Haberler

Tarihin yaşadığı bina

Tarih: 15 Nisan 2006 Kaynak: Radikal Yazan: Yeşim Tabak
Osmanlı'nın son döneminde imparatorluğun borçlarını tahsil eden Düyûn-ı Umûmiye için inşa edilen, bugün İstanbul (Erkek) Lisesi olarak kullanılan binanın öyküsü, kitaplaştırıldı

İstanbul'u özetleyen bina
Düyûn-ı Umûmiye için inşa edilen, bugün İstanbul (Erkek) Lisesi'nin bulunduğu görkemli bina, tarihi ve mimarisiyle sıradışı bir konuma sahip. Bina hakkında bir kitap yayımlandı ve bir fotoğraf sergisi açıldı

Bugün İstanbul (Erkek) Lisesi'nin bulunduğu bina, İstanbul'un tarihi yarımadasının siluetine hem görkemiyle damgasını vurur, hem de örneğin Gökkafes gibi görgüsüzlüğün zamane abidelerinden farklı olarak, çevresiyle uyumlu biçimde gizlenmiştir. Tüm haşmetine rağmen, dikkat etmezseniz göremeyebilirsiniz. Bina, son demlerini yaşayan Osmanlı'nın dış borçlarını kontrol etmek, hatta ondan öte borçları doğrudan tahsil etmek için kullanılan Düyûn-ı Umûmiye kurumu için inşa edilmiş ve 1890'ların sonlarında (çeşitli kaynaklar farklı tarihler veriyor) tamamlanmış. Söz konusu borçların ancak 1954'te tamamlandığı düşünülürse, Cumhuriyet dönemini de derinden etkilemiş bir mirasın anısını taşıyor ve alacaklı Batı ülkelerinin Osmanlı üzerinde kurduğu hâkimiyeti vurgularcasına, şehre en hâkim noktalardan birinde bulunuyor. Manzarası dahilinde Ayasofya, Sarayburnu, Yenicami, Galata, Unkapanı, Haliç, Kasımpaşa, Üsküdar, Boğaz, Galata ve Beyoğlu sırtları mevcut. Kısacası, 'full İstanbul manzarası' desek, yeri.

İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı, şimdi bu binanın tarihini, mimari özelliklerini ve kısmen Lise'nin tarihini içeren, Düyûn-ı Umûmiye'den İstanbul (Erkek) Lisesi'ne adlı, kapsamlı bir kitap yayımladı. D&R'lar ve Remzi Kitabevi'nde satılan kitaba, okulun mezunlarından Tansel Atasagun'un Darphane-i Amire'deki fotoğraf sergisi Yüzeye Dokunmak - Fotoğrafla 4. Boyuttan Mekan Okumaları eşlik ediyor. İçeriğinin bir kısmı kitapta da yer alan sergi, yarın sona eriyor.

Düyûn-ı Umûmiye'nin mimarı, 19. yüzyıl sonlarından kalma meşhur İstanbul binalarının birçoğuna imzasını atmış olan Alexandre Vallauri. Fransız kökenli (kimileri İtalyan kökenli olduğunu iddia ediyor) Levanten bir ailenin çocuğu olan Vallauri'nin İstanbul'a kazandırdıklarını anlatmak için, eserlerinden birkaçını saymak yeterli: Cercle d'Orient (Emek Sineması'nın İstiklal Caddesi'ne açıldığı noktadaki blok bina), Galata'daki Osmanlı Bankası Genel Müdürlüğü (bugünkü Garanti Bankası), Eminönü'ndeki Osmanlı Bankası şubesi, Galata'daki Banque de Change (bugünkü HSBC), Tepebaşı'ndaki Union Française ve Pera Palas. Kısacası Vallauri'nin 'eski İstanbul'a dair fantezileri süsleyen çoğu binanın yaratıcısı olduğunu söylemek, yanlış olmaz.

Düyûn-ı Umûmiye binası da, her ne kadar klasik Oryantalizm'den kaçınılmaya çalışılmış, Batı öğeleri ile Selçuklu ve Osmanlı tarzlarını bir arada kullanan bir üslup denemesi olarak görülse de, Oryantalist fantezileri harlamaya son derece müsait, gizemlerden gizem beğendiren bir mekân. Ajanların cirit attığı, gizli tünellerin kullanıldığı bir İstanbul hikâyesi anlattığını düşünmek ve Bond klasiği From Russia with Love'a yakıştırıvermek, hiç de zor değil. İstanbul Lisesi'nde okumuş herkes, zamanında Ayasofya'ya ve Eminönü'ne açılan tünelleri kullanarak okuldan kaçan yatılı öğrencilerin 'şehir efsanesi'ne, 'Sığınağa Gider' tabelalarının ve üzerinde 'PANZER S.A.,BERLIN' ibaresi bulunan devasa çelik kasa kapılarının gizemine kapılmıştır. Yine aynı 'herkes' İstanbul Lisesi'nin Anadolu Liselerine hazırlık kurslarına katılmış sayısız yaşıtından "Ben sizin okulda hep kaybolurdum, bodrum katından çok korkardım," gibisinden cümleler işitmiştir. Aslında binanın genel kullanıma açık bölümleri o kadar da karışık değildir. Sanırım ürpertiye yol açan, daha ziyade mermer merdivenlerle yüksek tavanların görkemi, Osmanlı hamam kubbelerini andıran tavandan içeri süzülen ışıkların yarattığı 'cool' atmosfer ve belki de her şeyden önce binanın İstanbul'daki diğer tarihi yapılara benzemezliği olmuştur. Tabii "Bodrum katlarda ne var?" sorusunu da unutmamak lazım. Tünellerin adı zaten geçti; bundan da enteresan olan ise, binanın ikinci bodrum katında hâlâ sapasağlam duran Bizans Sarnıcı. İş Bizans'a kadar uzandığına göre, neredeyse İstanbul'un tarihi özetinin söz konusu olduğu söylenebilir.

Altı Bizans, üstü Osmanlı
Sarnıcın üzerinde önceleri, Çifte Konaklar bulunuyormuş. Bu Osmanlı konakları yıkıldıktan sonra, yerini Batı'yla kültürel ve siyasi ilişkimizin bugüne uzanan temellerinin en açık tezahürlerinden biri olan, Düyûn-ı Umûmiye alıyor (bu esnada Osmanlıca kelimeler kontrol dışı biçimde yazıya hücum ediyor!). 1933'te binanın İstanbul Erkek Lisesi'ne tahsis edilmesiyle de, Cumhuriyet tarihine geçilmiş oluyor. Okulda önceleri Fransızca olan eğitimin ardından Almanca'ya dönmüş olması da, Avrupa'yla ilişkilerimizin tarihi gelişimine cuk oturuyor. Okulun tarihinde, Çanakkale Savaşı'nda şehit olan öğrenciler, eskiden öğrencilerden oluşan İstanbulspor takımının 1932 Türkiye şampiyonluğu gibi anılar ve (pek tutarlı bir tablo çizmeyecek ama) Sait Faik Abasıyanık, Mesut Yılmaz, Münir Özkul, Sadri Alışık, Erol Evgin, müzisyen Serdar Yalçın, Necmettin Erbakan, Nurettin Sözen, işadamı Asım Kocabıyık, Bilsay Kuruç, müzisyen Akın Eldes, tiyatrocu Hakan Altıner, yönetmen Selim Demirdelen, ayrıca Radikal yazarlarından Tanıl Bora gibi isimler mevcut.

1964'ten beri kızların da eğitim gördüğü İstanbul (Erkek) Lisesi'nin kanımca yine Türkiye'ye dair sağlam ipuçları barındıran bugünü (en azından son bıraktığımda) ve öğrencileri için ise, şunları söylemek mümkün: Pek az okula nasip olan gelişmişlikte laboratuvarlar, okuldaki ilk bir-iki yılında 'Türk usulü öğrencilik'e şaşa şaşa bir hal olup sonra durumu anlayan, renkli keten ceketli Alman hocalar ve Alman rasyonalizmi bir tarafta; tüm bunlara Hababam klişelerine 'gerçekten' hiç de uzak olmayan küçük çakallıklarla direnen öğrenciler, alaturkalık ve gri ceketli, bol bol sigara içen tipik Türk öğretmenleri bir tarafta durur. Osmanlı'yla Batı'yı yarı talihsiz biçimde buluşturan binanın içinde, altında Bizans sarnıcı, çatısında tüm bir İstanbul manzarasıyla...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.