Geçtiğimiz yaz ayında açılan daha sonra yarışma şartnamesi jüri üyeleri tarafından hazırlanmadığı için iptal edilen “Ünye Belediyesi Kent Meydanı Kentsel Tasarım Fikir Proje Yarışması” bu sene başında yeniden açılmıştı. Tartışmaları yarışma sürecinden sonra yarışma bu sefer ödül vermeye değer proje bulunamadığı yönünde yapılan açıklamalar ile gündemde. Konuyla ile ilgili Selami Demiralp’in Arkitera Forum’da yer alan “Yarışma Jürileri Sonunda Tanrılaştı!!!” açıklamasından sonra Haldun Erdoğan’ın açıklamasını yayınlıyoruz.

“Mesleğe girdiğimden beri kendime yakın bulduğum yarışmalara katılırım. Yarışmaya katılmak,yarışma konusu ile ilgili proje düzenlemek aslında kişinin “Ey Ahali,Ey Jüri Üyeleri bu konuda benim de söyleyeceklerim var” demektir. Mimar, konu ile ilgili düşüncelerini, görüşlerini, hayallerini, öngörülerini aktarır yarışmada, sözünü söyler. Karşı tarafta onu dinler, değerlendirir. Karşı taraf, jüridir veya yatırımcı kuruluştur ve taraf olarak konuyu yarışmaya çıkarmakla,kendi karar veremediği veya doğrudan karar vermek istemediği için, bu konuda söyleyecek sözü olanların sözlerine, görüşlerine, düşünce ve tasarımlarına göz atmak ve değerlendirmek isteği ile yarışma yolunu benimser. Yine taraf olarak yatırımcı kuruluşun ve onun temsilcisinin peşin peşin kendi dışındaki düşüncelere değer verdiği ve kendilerinden başka meslek adamlarının ürettiklerine önem verdikleri anlamı çıkar ki, yarışmacılar da yarışmalarda açıklanan jüri üyelerinin oluşturduğu gruba proje sunarak onlara olan saygı ve güvenlerini peşinen kabul etmiş olurlar.

Jürinin bu noktadan sonra yapacağı şey yürürlükte olan Yarışmalar Yönetmeliğine uygun olarak katılımcılar arasında sıralama yapmak ve 1.olan projeyi seçmektir. Jürinin katılanlar arasında değerlendirme yapmak gibi bir zorunluluğu vardır. (Yarışmalar Yönetmeliği Madde 31) Jüri kendi hayalindeki veya katılmayan kişilerin üretebileceğini varsaydığı, olmayan projeleri düşleyerek bir sonuç açıklayamaz.

Jüri birinci seçilen projenin olumsuzluklarını belirtebilir, tavsiyede bulunabilir veya seçtiği proje için yarışmacıya danışmanlarla çalışma şartını öne sürebilir. Ancak bunları yapmayarak 30 projeden hiçbirini değerlendirmeye layık bulmayan Jüriyi, kendi bireysel üretimleri açısından sorgulamak gerekir. Ünvanınız ne olursa olsun (Prof., Doç., Dr.) ürettiklerinizin tartışmasız olarak ne kadar benimsendiğini, nitelik ve nicelik açısından hangi seviyelere çıkabildiğini saptamak gerekir.

Mimarlık çabalarım sırasında dünyadaki yerimi bilecek bir fırsatım olmadı ama, Türkiye’deki yerimi iyi tahmin ediyorum. Ve diyorum ki “Ey Jüri Üyeleri, benim ürettiğimi asla beğenmek zorunda değilsiniz,ancak elemek,yarışma dışı bırakmak dahil değerlendirmek zorundasınız. Sayın Jüri Üyeleri,biz 40 kişiyiz, birbirimizi biliriz. Türkiye’deki mimarlık maceramda 30 yılımı idrak ettim. Ne bu kadar Snop davrandım, ne de bu kadar Snop bir davranışla karşılaştım. Size saygı duyup proje gönderen insanlara sizin de aynı şekilde saygı göstermeniz gerekirdi. Çünkü değerlendirmeye almamak değer vermemekle aynı anlamı taşır.”