Haberler

Mortgage uyarısı!

Tarih: 21 Nisan 2006 Kaynak: Vatan Yazan: Selahattin Duman
Bahar geldi mi ağaçların dallarına su yürür.. Ergen oğlanların, kızların sivilceleri azar.. Küçük mülk sahipleri de hayal kurmaya başlar..

Hükümet adamları bizim ahalinin ek yerini iyi bildiğinden başımıza bir "Mortgage" numarası sardı..

Tevatüre göre bir yasa çıkacak.. Sen o yasaya güvenip kendine ev alacaksın.. Peşinat neyim ödemen gerekmeyecek.. Evin bedelini kira öder gibi aydan aya haklayacaksın..

Vay! Sen misin bunu duyuran? Memlekette ne kadar toprak üzerine dikili dört duvar varsa fiyatı birden zıpladı..

İstanbul'u sallayan 17 Ağustos depremi sonrasında 10 milyara alıcı bulamayan binalar vardı hani.. Duvarlarında birer parmaklık çatlakları ile Kandili Rasathanesi'nin aklı erenlerine inat ayakta duran..

Onlar şimdi elliye, altmışa kapışılıyor.

Fiyat mitolojisi
Allah bu "orta sınıfı" hiçbir işe yaramayan fikirler üretmesi için yaratmıştır..

Yaratırken de sebebini soran meleklere ihtimal "Elleşmeyin bu kullarıma.."demiştir.. "Benim eğlencem de bu.. Bunların hallerine bakarak eğleniyorum.."

Kim eğlenmez ki?

Örnek vereyim.. Aynı mahallede oturan ve aynı taşeronun elinden çıkma binalarda oturan insanları ele alalım..

Biri dairesini ihtiyaçtan satar.. Diyelim 50 bin liraya alıcı bulur..

Bitişiğindeki dairenin sahibi, bu satış fiyatını öğrenince kendi dairesine yeniden değer biçer..

"Onların mutfak marley.. Bizim mutfak seramik.. O ev elli ediyorsa bizimki elle beş.." der işin içinden çıkar..

Öte yandaki benzer dairenin sahibi bunu bir sohbet sırasında duyar.. Akşam eve geldiğinde karısını karşısına dikip oturduğu dairenin yeni rayiç bedelini açıklar:

"Bahri Bey bizim ev elli beş eder diyor.. Biz mutfağın balkonunu kapatıp eve kattık.. Bizim ev o zaman havada altmış yapar.."

Aynı tip evlerde oturan on aileyi alın.. Her birinin dairesinin öbüründen üstün bir tarafı vardır.. O yüzden bunlardan birine verilen fiyat, her dairenin özelliğinden hız alarak yukarıya tırmanır.. Zapt edilmez hale gelir..

Aslı bilinmiyor..
Orta sınıf insanında görülen bu özel fiyatlandırma sendromu hastalık değildir.. Takıntıdır.. Mülk ihtiyaçtan satışa çıkarılmadıkça kimseye zararı yoktur..

Ancak "mortgage" gibi kimsenin aslını bilmediği bir sistem tevatürü ile yan yana geldiğinde toplumu sallıyor..

Sanki biri elinde sihirli bir değnekle gelecek.. Satıcının malına bir dokunacak.. O "taşeron estetiği" ev bir anda saray gibi değerlenecek..

Kapanın elinde kalacak..

Emlak işi yapanlara "Bu evlerin neden böyle başını alıp gittiğini.." soruyorum, cevap yok.. "Valla biz de bilmiyoruz.." diyorlar..

"Bir Mortgage lafı çıktı.. O saatten beri mülk zapt edilmez oldu.."

Emlak arayan arkadaşlarım var.. Bazıları resmen ev alma hayali ile yatıp kalkıyor.. Bu telaşlarının sebebini onlara soruyorum..

"Mortgage yasası çıkacak.. Ev almanın tam zamanı.." diyorlar..

Yasa çıkmış olsa, sistem işlemeye başlasa tamam.. Ortada yasa yok.. Sistem yok.. Bir söylenti var sadece.. Biri gelsin bu işin mantığını anlatsın bana..

Herkes kârlı..
Ev sahibi için "mal satmanın tam zamanı" ise, üç kuruşu yan yana getirip başını sokacak bir ev almak isteyenler için neyin zamanı?

Hem mülkünü satan hem de o mülkü alan aynı anda nasıl kârlı çıkabiliyor?

Orta sınıf insanının "kendini inandırmaktaki" yaratıcılığı burada.. Biz bu filmin bir benzerini "banker faciası" patlak vermeden önce yaşamıştık..

Koca koca adamlar ki çoğu okumuş yazmış.. Oturdukları tek daireyi satıp parasını bankere yatırdılar.. Sonra da konuya komşuya şişindiler..

"Evi sattım.. Banker ayda dört bin lira faiz veriyor.. Sattığım evden iyisini bin iki yüz liraya kiraladım.. Cebime ayda fazladan iki bin sekiz yüz lira kalıyor.."

O günlerde böyle bir açıklamayı dinleyip de ağzının suyu akmamış tek emekli yoktu..

Herkes için ortak kurtuluş yolu buydu.. Malı mülkü ne tutturursan satacaksın.. Parayı bankere vereceksin.. Tıkır tıkır faizini alıp paşalar gibi yaşayacaksın..

Emekli aylığının dört beş katı faizle..

Orta sınıf aklı sokma akıldır.. "Sokma akıl da yedi adım gider.."

Sekizinci adıma takat olmadığından parasını bankere verenlerden birinin de aklına "Bu memleket ne üretiyor ki böyle bir sistemi taşısın.." sorusu gelmedi..

Soran kazandı
Bunu sormayı yine bankerler akıl etti..

Kendilerine "Ulan sen sersem misin? Bu adamların faiz gelirine güç mü yeter?" diye sordular.. Paranın geri kalanını paketledikleri gibi yallah yurt dışına..

Ondan sonrası dramatik..

Kendini köprüden atanları mı sayarsın, Meclis önünde yakmaya kalkanları mı?

Şimdi aynı orta sınıf aklı bu memleketin emlak piyasasına gaz veriyor..

"Benim evin kapısı onun kapısından büyük.. Benimki on bin lira daha fazla eder.."

"Bizim evin önünde durak var.. Ben yirmi bin fazla isterim.."

"Müteahhidin bizim daireden sonra parası bitmiş, diğerlerini şişirmiş.. Diğerleri yetmişse bizimki doksan.."

Bakın buraya yazıyorum..

Selahattin Duman hep ıvır zıvır yazar.. Ahaliye faydası olmaz, demeyin.. Başınıza bir iş gelmesi yakındır.. Yakından da öte.. Eli kulağındadır..

Ben kendi adıma iki vakte kalmadan bu işin türküsünün yakılacağına eminim..

"Bir of çeksem satılık evler yıkılır.. / Mortgage düşer aklıma canım sıkılır.." diye..

Bu yazdıklarımı iyice bir düşünün. Elinizdeki üç beş kuruşu birkaç briket, birkaç tuğla yığını için kaptırmayın..

Unutmayın.. Fakirin zengin olma şansı vardır.. Zenginin daha zengin olma şansı her zaman vardır.. Ama orta sınıf insanı için böyle bir şans yoktur..

Göreceği en büyük devlet durumunu korumasıdır.. Eşeğin ne uzayıp ne kısalan kuyruğu gibi..

Akıllı olun demem bu sebeptendir..
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.