Granitin üç büyük firması "Çin graniti yerli üretimi baltalıyor" diye ’Karşı Damping Soruşturması’ açtırdı. Çok sayıda ithalatçı da "Avrupa’dan ithalat yapıp daha çok kár etmek için Çin’e yasak koyduruyorlar" diye bu üç firmaya savaş açtı. Çin granitini gündeme taşıyan İstiklal Caddesi müteahhidi ise yerli ocak açıp granit çıkarmaya başladı.

İstiklal Caddesi’ndeki Çin malı granitlerin döşendikten kısa süre sonra ’arıza vermesiyle’ başlayan ’kalitesiz Çin graniti tartışması’ sektörü birbirine düşürdü. Silkar Madencilik, Granitaş ve Doğa Madencilik, "Çin Halk Cumhuriyeti menşeli granitlerin Türkiye’ye dampingli fiyatlarla ithal edildiği ve bu durumun yerli üretime zarar verdiği" iddiasıyla, Dış Ticaret Müsteşarlığı’na başvurdu. Müsteşarlık ilk incelemeden sonra ’yerli üretimin darbe yediğini düşünerek’, Karşı Damping Soruşturması açmayı kararlaştırdı. Birçok ithalatçı firma da bu üç firmanın hem kamuoyunu hem de Dış Ticaret Müsteşarlığı’nı yanılttığını ileri sürerek karşı atağa geçti. Bu firmalardan Verona Mermercilik’in sahibi Coşkun Güneş, "Bunlar, Müsteşarlık’ı yerli granit üretiminin yüzde 98.5’ini kendilerinin yaptığına inandırmışlar. Oysa herkes biliyor ki Türkiye’de tüketilen granitin sadece yüzde 5’i yerli kaynaklardan çıkarılır, gerisi blok olarak ithal edilir ve işlenip satılır. Hatta bu üç büyük firma en büyük blok granit ithalatçıları arasındadır. Onların tek derdi; Avrupa’dan ithalattaki yüksek kárı korumak için bizlerin Çin’den ithalat yapmasını önlemek" dedi.

Tekel Olmak İstiyorlar:
Coşkun Güneş, bu üç firmanın özellikle büyükşehir belediyelerinin projelerinde kullanılan Çin malı granitleri gündeme getirerek amaçlarına ulaşmak istediklerini belirtti ve şöyle devam etti: "Bu şikayet çok yanlış ve yanıltmalarla dolu. Yurt içinde pazardaki talebin sadece yüzde 5’i üretilen bir ürünün ithalatını zorlaştırmak. Böyle bir süreç bu üç firmayı granitte tam tekel konumuna sürükler. Ayrıca, ’üretilen granitin yüzde 98.5’ini biz üretiyoruz’ diye ortaya çıkmışlar ki bu yanlış beyanları bile Rekabet Hukuku açısından zaten suç."

Çin Malı Pazarı Bozuyor:
Karşı damping soruşturmasını açtıran şikayetçiler arasındaki Granitaş’ın sahibi Suat Sarıyor ise suçlamaları reddetti ve "Çin’den yapılan ithalat, Türk doğal taş piyasasını hırpalıyor. Bunun uluslararası ticaret örgütünün kuralları içinde konuyu incelemesini istedik" dedi. Sarısoy, Çin granitinin hem yerli granite hem de yerli mermere zarar verdiğini söyledi ve şöyle konuştu: "Çin Türkiye’ye; Japonya ve Avrupa ülkelerine gönderdiği türden kaliteli granitleri göndermeli. Şu anda üçüncü dünya ülkelerine gönderdiği çerçöp malları yüklüyorlar. Serbest ticaret esastır ve kimse kimseye engel olmamalı ama Türk pazarını bitirici mal da olmaz. Biz sadece her şeyin uluslararası kurallara uygun incelenmesini istedik. Biz ’yerli üretimin yüzde 98.5’ini yapıyoruz da demedik. Avrupa’dan ithal ettiğimiz ürünlerden çok kar ettiğimiz ve bu nedenle Çin’i engellemeye çalıştığımız iddiası da son derece yanlış. Dünya küçük ve herkesin herşeyden haberi var. Kim neyi nereden nasıl alıyor? Kaça satıyor belli."

İstiklal Caddesi’nin Müteahhidi Ocak Açtı
Kamuoyu’nun kalitesiz Çin granitini tartışmasına neden olan ’İstiklal Caddesi’ olayı bu işin müteahhidi Gürsoy İnşaat’a yerli granit ocağı açtırdı. Gürsoy İnşaat’ın ortaklarından Abdurrahman Gürsoy, "Malum, İstiklal Caddesi’ne koyduğumuz granitler hata verdi. Biz de Sayın Topbaş’ın da emriyle durumu düzeltiyoruz. Ayrıca 2 ay önce Ezine’de ocak yatırımı yaptık bir de fabrika kurduk. Şu anda yerli graniti çıkarıp, işliyoruz. Orada 6,5-7 milyon dolarlık bir yatırım yaptık, 2 aydır üretim yapıyoruz. Şu anda Çin graniti ile aynı fiyata geldik mi bilmiyorum ama hedefimiz o fiyatları yakalamak" dedi. Pazartesi gününden itibaren bu granitleri İstiklal Caddesi’ne döşemeye başlayacaklarını anlatan Gürsoy şöyle devam etti: "Oradaki granitler kalkacak yerliler konacak. Şu anda bizden yerli ürün satın almaya başlayan müteahhitler de var. Atina ve Londra belediyelerininyetkililerini getirdik ocağı tesisi incelettik. Londra’da bir de şirketimiz var. "

Mansfield: Çin Pazarında Payımızı Artırmalıyız
İMİB Başkan Adayı Zuhal Mansfield, sektör olarak ithal ürüne karşı olmanın yanlış olduğunu söyledi ve "O zaman ihracatımızı da tehlikeye atarız. Ben diyorum ki; özel sektörün istediği ülkenin ürününü seçme kullanma hakkı vardır. Devletin ise bu konularda yerliye özendirici olması mümkün. Bizim bir sürü alternatif doğal taşımız var, kamu kuruluşları onları kullandırabilir" dedi. Mansfield Çin ürünlerinin enerji ve işçilik açısından ucuz olduğunu yoksa kalite sorunu bulunmadığını belirtti ve "Bizim de Çin’e yaklaşık 100 milyon dolarlık mermer ihracatımız var. Ayrıca Çin dünyadan yılda 1.5 milyar dolarlık taş alımı yapıyor. Bizim Çin pazarındaki payımı artırmaya bakmamız lazım" diye konuştu.

Kahyaoğlu: Yerli Üretim Kamuya Bağlı
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Ali Kahyaoğlu, Türkiye’deki granit rezervlerinin üretime müsait olduğunu ancak, bunun için yatırım gerektiğini söyledi. Kahyaoğlu, "Bunun için kamu kuruluşlarının ve büyükşehir belediyelerinin, granit konosunda sektörle bir stratejide buluşmaları gerekiyor. Böyle olursa ocak yatırımları yapılır ve Çin ile mücadele edilir" dedi. Ali Kahyaoğlu, Çin granitlerine soruşturma konusunda da "Biz sadece kamu kuruluşlarının kullanımda bir tercih yapmasını talep edebiliriz. Yoksa ’bu ürünler girmesin’ demek liberal ticareti bozar. Biz de Çin’e çok mermer satıyoruz. O zaman onlar da onu engellemeye kalkışır" diye konuştu.