Haberler

Morsalkımlı İstanbul...

Tarih: 1 Mayıs 2006 Kaynak: Alex Akimoğlu, Radikal
Bir yıl önce yine İstanbul'un mor çiçeklere büründüğü, ağaçların yeşillerini yenilediği günlerde kaybetmiştik annemi. Ertesi günü için hazırladığım sürprizi yaşayamadan ani bir kalp krizi onu koparmıştı bizlerden. Çok sevdiği İstanbul'un 'mor günlerini' daha yakından görmesi için tekne gezisine çıkacaktık. ;

Boğaz'ın o inanılmaz güzelliğini daha da yüceleştiren morsalkımları, leylakları, sümbülleri, erguvanları daha yakından solumak için çıkacaktık tekne turuna. Dün yeni evinde toplandık. Ne tuhaftır ki mezarlığın her tarafında leylaklar açmıştı. Onu kaybetmeden önce 'mezarlık' kelimesi bile beni ürpertirken, şimdi sık sık gidebiliyorum.

Hafta sonu boyunca İstanbul'u gezdim, onun gözleriyle, onun ruhuyla. Büyükada morsalkımlarla bezenmiş, rüya gibi. Faytonların tekerlekleri ve at kişnemelerinden başka ses yok gibi.

Orhan Pamuk'la ilk kez tanıştığım 'Cevdet Bey ve Oğulları' romanı gözümün önünden geçti ada turu boyunca. Sonra çocukluğumu hatırladım, adaya yazlığa gittiğimiz günleri... Annem ve babamın genç olduğu, bahçede her gece misafir ağırlandığı güzel günleri hatırladım. Her akşam vapur iskelesine inip babamı karşıladığımız günleri hatırladım. Elimizde paketlerle Seferoğlu'ndaki evimize çıkardık. Annem genelde yemek hazırlıyor olurdu. Büyükannem, kız kardeşim, hep beraber masaya oturmak zorundaydık. Yemekten sonra iskeleye, arkadaşlarımızla buluşmaya gitme hakkımız vardı.
Arnavutköy'ün, Kuruçeşme'nin arka sokaklarında yürüdük onunla bu hafta sonu. Eski bir duvarı cömertçe süsleyen morsalkımlara baktık. Sonra, yan yana dizilmiş eski Rum evlerinin bahçelerinden göğe doğru yükselen muhteşem erguvan ağaçlarını seyrettik. Bir morsalkım koparıp anneme vermek istedim, karşı çıktı. "Onlar dallarında güzel, bırak kalsın" dedi.
Sonra, Arnavutköy iskelesinden motora binip ring seferinin güzelliklerini doldurduk ruhumuza. Önce kızdı, 'Nerede benim küçük vapurum?' diye söylendi. Boğaz'a özgü ışık oyunlarında başkalaşan kırmızı yalılarla bütünleşen mor çiçekleri görünce sustu. Temiz havayı içine çekti. 'Çocukluğumdaki İstanbul' dediğini duydum sessizce. Tılsımı bozmak istemiyordu sanki.

Papaz okuyordu mezarlık başında. O sırada yakındaki bir camide ezan başladı. Annem yine çok sevdiği, yurtdışına gittiği zamanlar çöpçüsünü bile söylediği Bağlarlarbaşı semtinde devam ettiriyordu ikinci hayatını...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.