Haberler

Çağdaş ve Bilimsel Bir İstanbul İçin Planlanması İçin Kamuoyu Çağrısı

Tarih: 13 Haziran 2006 Kaynak: Mimarlar Odası Genel Merkezi
TMMOB tarafından yayınlanan "Çağdaş ve Bilimsel Bir İstanbul İçin Planlanma" çağrısını yayınlıyoruz.

"Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, 1954 yılında kurulmuş, kamuya hizmet sunan, kamu kurumu niteliğinde anayasal bir kuruluştur. Bu birliğe bağlı meslek odaları olarak, kendi meslek alanlarımızı ilgilendiren konularda, yasama ve yürütme erkini elinde bulunduranların, ülke yararını göz ardı eden yanlış tasarrufları konusunda, kamuoyunu aydınlatmayı temel bir görev saymaktayız. Bu nedenle, meslek odalarımız, kuruluş amaçları doğrultusunda ve yasal çerçevede, mesleki bilgi ve deneyimlerini, bilimin öncülüğünde, ülkemiz ve halkımız yararına kullana gelmişlerdir.

Bugüne kadar bu amaçla, İstanbul başta olmak üzere, ülke genelinde kentleşme ve planlama sorunları hakkında, yüzlerce kongre, kurultay, sempozyum ve açık oturumlar düzenlemişler, raporlar sunmuşlardır. Bu görüş ve düşünceler doğrultusunda, ilgili kamu kurum ve kuruluşları uyarılmış ve tüm bilgiler kendilerine sunulmuştur. Buna karşın;

50 yılı aşkın süredir ülkemizi yönetenler;

-Çağdaş kentleşme ve kalkınma politikaları yerine, siyasal ve kişisel çıkarlar uğruna, kentsel rant yağmasına dayanan politikaları benimsemişler, hatalı yatırımlar ve siyasi kararlar sonucu defalarca çıkarılan imar afları ile şehirlerde oranları yüzde seksene varan sağlıksız ve güvenliksiz, doğal afetlerin etkilerine açık, riskli ve yasadışı yapı stoku oluşumuna göz yummuşlardır.

-Ülke ve bölge ölçeğinde, fiziki planlama kriter ve ilkelerini saptayarak, bölgeler arası ekonomik ve sosyal dengesizliğe çözüm üretmek amacına yönelik, bütüncül bir planlama ve kentleşme sağlamanın asıl görevleri olduğunu bilinçli olarak göz ardı etmişlerdir.

-Ülkenin ve kentlerimizin ulaşımını, demiryolu ve deniz taşımacılığını yok etme pahasına, en pahalı taşıma sistemi olan, karayolu taşımacılığı ile sınırlı tutmuşlar ve kentleri içinden çıkılmaz trafik kargaşasına mahkum etmişlerdir.

-Yasalara ve bilime aykırı olarak aldıkları yanlış kararlarla, doğal kaynakların, su ve havanın kirlenmesine, gelecek nesiller tarafından kullanılamaz hale getirilmesine ve ekolojik yapının bozulmasına göz yummuşlardır.

İstanbul’un yeniden planlandığı günümüzde, yapılan çalışmalar ile ilgili olumsuz gelişmeler konusunda açıklama yapmayı, kamu yararı açısından görev addediyoruz.

İstanbul metropoliten alan stratejik planlama çalışmalarını üstlenmiş olan İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP) görev ve yetkisini, Çevre ve Orman Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında, 1 Ekim 2004 tarihinde yapılan, bir yıl süreli bir protokole göre sürdürmektedir. Çevre ve Orman Bakanlığı, asli görevi olan, 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı yapım yetkisini, ülke çapında bütünleşik planlama adına, planlama hiyerarşisini ihlal ederek, bir protokolle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devretmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, tartışmalı bir yöntemle yapmayı üstlendiği, İstanbul Metropoliten Alan Üst Ölçekli Plan yapma kamusal görevini, Belediye İktisadi Teşebbüsü (BİT) olan BİMTAŞ koordinasyonunda yürütmektedir. Bünyesinde 300 den fazla bilim ve meslek insanı bulunduran ve görev süresi 01.10.2005 tarihinde biten Bimtaş, planın ancak envanter çalışmalarını sonlandırmakta iken, 31.01.2006 tarihinde yapılan ikinci bir protokolle kuruma altı aylık ek bir süre daha verilmiştir.

İMP Bürosunda envanter (veri tabanı) çalışmalarının ardından gelmesi beklenen İstanbul Metropoliten Alanı hakkında gerekli ilke kararları henüz belirlenmemişken;

-Üst ölçekli planı henüz hayata geçmemiş olan kentin her bir bölgesinde parçacıl kentsel dönüşüm projeleri yürütülmektedir. Bu durumda üst ölçekli planın, yalnızca mevcut durumun ortaya konulduğu bir belge olmanın ötesine gidemeyeceği konusunda haklı kaygılar bulunmaktadır.


-İstanbul için öncelik makyaj projelerde değil, altyapı ve ulaşım sorunları ile kentin olası afetler karşısındaki sakıncalarının ortadan kaldırılmasına yönelecek üst ölçekli planlarda iken, mülkiyet ve barınma hakları göz ardı edilerek, Kartal ve Küçükçekmece Kentsel Alanları için “yaptım oldu” mantığı ile uluslararası yarışma kuralları hiçe sayılarak, Türk mimarları ve uzmanları dışlanarak, yabancı mimarlar arasında kentsel tasarım proje yarışmaları açılmıştır.

-Haydarpaşa ve Galata Limanları, 4. Levent’teki İETT arazisi, Zincirlikuyu’daki Karayolları arazisi yabancı sermaye gruplarına pazarlanmaktadır. Bu tepeden inme noktasal kararların, İstanbul’u geleceğe taşıyacak üst ölçekli planlama anlayışı içinde yeri olmamalıdır.

-Coğrafi yapısı ve gelişme alanları son derece sınırlı olan metropoliten alanımızın ormanları, kıyıları ve su havzaları mevzii planlarla yapılaşmaya açılmaktadır. 50 yılı aşkın süregelen hatalı anlayış, yeni planlama çalışmalarına rağmen sürdürülmektedir.

-Henüz ortak ilkeleri belirlenmiş bir ulaşım planı olmadığı halde, İstanbul Boğazında yeni bir köprü ve “şehir trafiğini çözmek” amacıyla toplam 78 km. uzunlukta karayolu tünelleri yapmaya karar verilebilmektedir.

-Ülke çapında dengeli bir şehirleşme politikası olmadığından, aldığı göçler ve yüksek doğum oranı ile hızla artan nüfus sorunu için hiçbir önlem düşünülmeden, İMP Bürosunca yapılan planlar ve Merkezi İdarenin yatırım kararları ile yakın bir gelecekte metropoliten nüfusunun 20 ile 25 milyon kişi olması söz konusudur. Oysa, yüzde sekseni yasadışı ve güvenliksiz yapılaşmış olan yerleşim bölgelerinin sağlıklı ve yaşanılır yerleşmelere dönüştürülmesi planlamanın birincil ilkesi olmak zorundadır.

-Sözkonusu yaklaşımla, nüfusu 13 milyona ulaşmış bir metropol kent olarak İstanbul’un giderek büyüyen sorunlarının bütünsellik içinde ele alınması mümkün görünmemektedir.

İ.M.P. tarafından yapılmakta olduğu beyan edilen ancak henüz sonlanmamış ve onaylanmamış olan planda adı geçen projelerin, plan yürürlüğe girmeden ihalelerinin nasıl yapıldığı yasal olarak sorgulanmalıdır. Merkezi yönetimin kontrolünde yerel yönetim tarafından yapılan çalışmalar göstermektedir ki; içme suyu dışardan taşınan, solunacak havaya muhtaç ve “Dünya Kültür Mirası Listesinden çıkarılması gündemde olan İstanbul Kentinin” kimliksiz bir metropol haline gelmiş olmasını umursamadan, İstanbul, birikimlerini büyük ölçüde kara paradan sağlayan küresel sermayeye pazarlanmaya çalışılmaktadır.

Tüm bu tespit ve değerlendirmeleri kamuoyu ile paylaşırken, ülkemizin geleceğini ilgilendiren, yanlış ve telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olabilecek kararları almakta ısrarlı olan;

-Siyasi otoriteleri,
-Yerel yöneticileri,
-Ve bilimsel kimlikleri ile bu kararlarda pay sahibi olan akademisyenleri, kamuoyu önünde uyarıyoruz.

Tüm ilgilileri ivedilikle, hukuk dışı, toplumsal uzlaşmaya dayanmayan, bilime ve akla aykırı olan, kentleşme ve planlama ilkeleri ile bağdaşmayan karar ve uygulamalarından vazgeçmeye davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. "
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.