Yabancıların toprak alımından korktuğunu söyleyen Karakullukçu, "Emekli olup Datça'ya gelmek isteyen birisi 500 metrekare, bilemediniz 1 dönüm yer alır. Çok doğal. Kimse yabancıdan ürkmez. Ama gelip de 100 dönüm yer alıyorlarsa kuşku duymak gerekir" diyor.
Derya Sazak: Datça -Reşadiye Yarımadası doğal çevrenin bozulmadığı ender alanlardan birisi, turizmde önemli bir engel sayılan yol yapımı da tamamlanmak üzere. Bodrum'u, Marmaris'i betonlaştıran yapılaşmadan Datça'yı nasıl koruyacaksınız?
Erol Karakullukçu: Bu bir handikap. 1985'ten bu yana yatak kapasitesi devamlı artıyor. Ancak arttıkça da turist bulma problemi çıkıyor. Datça'da turizmin gelişmesine paralel olarak gelecekte sorunlarla karşılaşabiliriz. Şöyle bir avantajımız var: Datça 1990'da özel çevre koruma bölgesi ilan edildi. O tarihten bu yana yapılaşmada ciddi şekilde frene basıldı. Aksi halde, Datça'nın dağı taşı da bina dolacaktı. Koruma ilan edilmesiyle akılcı bir plan yapma süreci yaşadık.
Ciddi ekonomik sıkıntı var
Datçalıların ciddi bir ekonomik sıkıntısı var. Datça'nın badem ve zeytinin dışında geliri yok, turizmden de kazanamıyor. Büyük şehirlere uzaklığı nedeniyle domatesini karpuzunu satamıyor. İnsanların ekonomik beklentilerini karşılamak durumundayız. Tabii Antalya'daki gibi 2 - 3 bin kişinin kaldığı otellere sahip olmayı da istemiyoruz. İşte yeni imar planlarını turizmdeki kötü örnekleri görerek geliştirmeye çalıştık. Datça'da yoğun bir yapılaşma olmayacak.
D. S.: Koruma kararları Datça Yarımadası'nın tamamını kapsıyor mu?
E. K.: Tümü için geçerli. Yerleşim bölgeleri nerede olacak, turizm nerede yapılacak, hepsi belirlendi.
D.S.: Yol genişledi. Gelecekte Datça kaçınılmaz olarak betonlaşacak diye bir kaygı var.
E.K.: Yapılaşma hızlanacak ama yola cephesi olan tarım arazilerinde yapılaşma oranı yüzde 5'i geçemeyecek. Maksimum 250 metrekareye kadar. Çevreyi bozmadan nasıl yapılaşabiliriz diye tartıştık ve düşük yoğunluklu ve yüksek kat olmayan bir tasarım seçtik. Yeşili ve doğayı koruyacağız.
'Planlı bir strateji var' endişesi
D.S.: Yabancılara mülk satışı ilgi görüyor mu? Eski Datça ve Knidos çevresinde köy evleri ve arazilerin daha önce buralara turist olarak gelmiş, Ege ve Akdeniz'de emeklilik planlayan yabancılar tarafından alındığı gözleniyor. Bir de spekülasyonlar var, yoğun arazi alımlarına ilişkin. Doğru mu?
E.K.: Datça'da yabancıya yoğun satış yok. Şu anda belediye sınırları içinde yaşayan yabancı aile 100'ü geçmez. Datça'da bu yıl fazla bir satış gerçekleşmemiş. Ancak biliyoruz ki, Didim'de, Bodrum'da, Fethiye'de, Alanya'da yoğun bir satış var. Bunların bir kısmı, İstanbul'dan, Ankara'dan kaçıp daha sakin ve doğal yaşamı seçen insanlarımız gibi emeklilik planlaması yapıyorlar. Ege ve Akdeniz'in sahil kentlerine yerleşiyorlar. Bunların sayısı az. Bir de "koloni oluşturmak" düşüncesiyle geliyorlar. Aramızda konuşurken "Kurtuluş Savaşı'nda işgal edemedikleri topraklara parayla sahip oluyorlar" diye düşünüyoruz. Yanlış anlaşılmasın, bu bir yabancı düşmanlığı değil. Planlı bir strateji var gibi. Daha çok İngilizler ve Almanlar yerleşiyor.
D.S.: Türkiye, AB üyeliğine aday. Güneye yerleşenler "yeni komşularımız" olmuyor mu? Yabancıların ev ve arazi almasından gerçekten korkuyor musunuz?
E.K.: Ben korkuyorum. Şu manada, mesela emekli olup Datça'ya gelmek isteyen birisi ne düşünür, 500 metrekare, bilemediniz 1 dönüm yer alır, ev yapıp oturursunuz. Böyle olduğu zaman çok doğal. Kimse yabancıdan ürkmez. Ama gelip de 30 dönüm, 100 dönüm yer alıyorlarsa kuşku duymak gerekir. Datça için böyle bir sıkıntı yok ama Türkiye'nin diğer yerleriyle ilgili bu düşüncemi söylüyorum.
Sorun yaşanmıyor
D.S.: Bir arada yaşama kültürü açısından nasıl bakıyorsunuz? Datça'ya yerleşen yabancılarla yöre insanı arasında sorunlar çıkıyor mu? Size yansıyan şikâyetler...
E.K.: Hayır, pek olmuyor. Eski Datça'da örneğin üç kültür bir arada yaşıyor. Oranın yerli halkı, sonradan Datça'ya yerleşenler ve yabancılar. Öyle ret cephesi falan yok. Sıkıntı çıkmıyor.
Rodos'tan Marmaris'e hastaneye geliyorlar
D.S.: Datça'nın denizdeki komşuları ise adalarda yaşayan Yunanlılar...
E.K.: Simi'den gelip evinin doğramasını Datça'da yaptıranlar var. Adalar arası ticaret geliştirilebilir. Ama gümrük armaris'te. Simi ile kültür etkinlikleri yapıyoruz. Vize sorunumuz var. İzmir'den alınıyor. Yunanlılar şanslı, Rodos'tan Marmaris'e hastaneye geliyorlar.
'Yabancı Damat' Simi'ye yaradı
D.S.: Simi'de çekilen 'Yabancı Damat' dizisinin faydası oldu mu?
E.K.: Simililer çok memnun. Dizi sayesinde Türklerin akınına uğradıklarını söyledi Simi Belediye Başkanı.
D.S.: Adalar turizmde işbirliği yapabilir.
E.K.: Bu iş bütçemizi aşıyor. Geçen seneki bütçemiz 4 trilyondu. Yarısı personel gideri. Büyük sıkıntımız var.
Geleceğimiz yatçılık ve butik otellerde
D.S.: Hisarönü Körfezi yatçılar için en korunaklı iç denizlerden birisi.
E.K.: Yatçılık, eko turizm ve butik oteller. Datça'nın geleceğini bu üç hedef üzerine inşa ediyoruz.
D.S.: Turizmdeki düşüşü neye bağlıyorsunuz?
E.K.: Dünya Kupası maçlarına... Şu anda yüzde 25 -30'luk bir düşme gözleniyor. Aynı sıkıntı dört sene önce de vardı.
Can Yücel Şenliği'ni parasızlık engelledi
D.S.: 2000'den itibaren "Can Şenliği" düzenliyordunuz, geçen yıldan itibaren kaldırıldı. Neden?
E.K.: Geçen yıl ciddi ekonomik sıkıntılarımız vardı. Aile yanlış değerlendirdi. Kırıldılar. Arkasında siyasi nedenler de arandı. Şenliğin bu yıl yapılmasını istiyorduk, aile istemedi. Siyasi korkum olsaydı 2004'teki yerel seçimlerden önce yapmazdım. Yücel adı Datça'da yaşıyor.
70 yaşındaki insan delikanlı gibidir
D.S.: Datça'da yaşamak nasıl bir duygu?
E.K.: Tanrı uzun yaşamasını istediği kulları Datça Yarımadası'na bırakırmış. Bu sadece mitolojik bir inanç değil. Çıkıp köyleri dolaşsak 70 yaşındaki insanlar delikanlı gibi gözüküyor. 90 yaşında çok insan var. Datça'nın özel bir kliması var. Rutubet az, devamlı esen bir rüzgâr ve bol oksijenimiz var.
Kimdir?
Karakullukçu, 1952 Balıkesir doğumlu. 1974'te Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden mezun oldu. Etibank'ın Bursa'daki maden işletmesinde çalıştı. 1981'den 1999'a kadar turizm, ticaret, mühendislik alanlarında çalıştı. CHP'den 1999'de Datça Belediye Başkanı seçildi.