Haberler

Türkiye’de marinacılığın düşmanı çarpık yapılaşma

Tarih: 3 Temmuz 2006 Kaynak: Referans Yazan: Melis Şenerdem

Adalar dahil 8 bin 333 kilometrelik sahil şeridine sahip olan Türkiye’de beton duvarlar denizcilik kültürünün gelişmesini baltalıyor. Bakir koylar ve doğayla uyumlu altyapı hizmeti arayan tekne sahipleri hâlâ başka ülkeleri tercih ediyor.

Bozcaada
23 yelkenli teknenin bundan 1 hafta önce Akdeniz’in diğer ucunda başladığı yolculuk, bu akşam Bozcaada’da sona ermek üzere. Vakko’nun sponsorluğunda düzenlenen Odyssee Cannes-İstanbul yarışı şu ana kadar yalnızca bir fire verdi. Her şey yolunda giderse Figaro-Beneteau klasmanındaki 22 tekne bugün güneş batarken Bozcaada’nın berrak sularına ulaşmış olacak.

Yarışın heyecanı henüz 2 bin 500 nüfuslu adaya uğramamış. Çanakkale açıklarındaki ada adeta güneş altında tembellik eden bir kedi gibi beklemekte. Teknelerin yanaşacağı limanda birkaç gulet ve balıkçı tekneleri miskinlik ediyor. Bozcaada, denizcilik söz konusu olduğunda Türkiye sahillerinin genelinin kaderini paylaşıyor. Tekneleri ağırlayacak uygun bir tesis altyapısı yok.

Sadece 30 teknenin sığışabildiği küçük bir liman var. Belediyenin işlettiği limanın sorumlusu Şerif Ali Ermiş, aynı anda hizmet veren 13 elektrik ve su istasyonlarının bulunduğunu, çıpalı tekneler için limana demirlemenin daha rahat olduğunu söyledi. Limanın inşa edilirken rüzgara karşı korunaklı olmasına çok özen gösterilmediğini, adanın yakınından geçen büyük gemiler nedeniyle soluganların (açık denizdeki ölü dalga) küçük tekneler için tehlike oluşturduğunu da sözlerine ekledi. Liman boyunca çay bahçelerinin olması ve mendireğin ada halkı ve turistler için yürüyüş alanı haline gelmiş olması ise çeşitli güvenlik sorunları çıkarabiliyor. Bozcaada için ikinci bir liman projesi gündemde ancak Belediye henüz harekete geçmiş değil.

Marina sayısı sadece 16
Aslında Türkiye, marinacılığın gelişmesi için oldukça elverişli bir coğrafyaya sahip. Karayipler’den sonra dünya üzerinde yat turizminin en yoğun olduğu bölge Akdeniz havzası. Yani talep sıkıntısı gibi bir durum söz konusu değil. Yaz sezonu da 7 ay gibi uzun bir süre devam ediyor. Yelken seyri için uygun rüzgarlar mevcut. Üstelik Türkiye sahillerinde birçok korunaklı doğal koy var. Fakat ülkedeki toplam marina sayısı yalnızca 16. Tüm dünyada toplam 20 binden fazla marina bulunuyor. Yat turizminin Akdeniz’deki kalesi sayılan Fransa’da sadece St. Tropez ve Monaco arasında ise 32 yat limanı var. Sualtı Araştırmaları Derneği’nden Cem Kıraç, Türkiye’de marina sayısının yetersiz olmasının ardında ihtiyaçları karşılamaya yönelik kaliteli hizmet anlayışının henüz yerleşmemesinin de olabileceği görüşünde. “Türkiye’deki marinaların doluluk oranına bakacak olursanız yüzde 100’ün çok altında kaldığını görürsünüz. İnsanların neden buralara gelmediğinin iyi araştırılması gerekiyor” diyen Kıraç, nedenler arasında marinalardaki yetersiz altyapı, atık alım istasyonlarının eksikliği ve çirkin yapılaşmayı sayıyor ve ardından sorunun fotoğrafını çekiyor: “Başka ülkeler bakir doğa ve kaliteli hizmet peşindeki tekne sahiplerini çekmekte daha başarılı.”

Uzmanlar, yat turizminin en büyük düşmanının sahillerdeki çarpık yapılaşma olduğu konusunda hemfikir. Ve maalesef Türkiye bu konuda sicilini düzeltmek yerine doğal dokuyu daha da bozacak düzenlemelerle karşı karşıya. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın, "Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair yasa taslağı” çalışmaları tüm tepkilere rağmen sürüyor. Hazırlıkları bundan 6 ay önce başlayan taslak, Çanakkale’den Mersin’e uzanan sahil şeridi boyunca koy ve bakir sahillerin imara açılmasını kolaylaştıran hükümlere sahip. 1992’de yürürlüğe giren Kıyı Yasası'nın 6, 7 ve 8’inci maddeleri değiştirilerek kıyılarda köprü, karayolu, demiryolu, hava meydanı, terminal, gar, lokanta, çay bahçesi, sergi üniteleri ve idari binaları yapılmasına ve "yatırımcıların, mevzuata uygun olarak fizibilite raporu ile birlikte imar planı teklifi hazırlamasına" izin veriliyor. Tasarıda ayrıca kaçak yapılaşmaya imar affını teşvik edebilecek ifadeler de yer alıyor. Mevcut yasada en az 100 metre olarak belirlenmiş olan sahil şeridinin yerleşim alanı olan yerlerde 50 metreye düşmesi de söz konusu. Ayrıca kıyı dolguları ile Birleşik Arap Emirlikleri’nde bugün en uç örneklerine rastlanan denize inşa edilecek otellerin de önü açılıyor.

Mimarlar Odası, taslağın içeriği kamuoyuna açıklandığında büyük tepki göstermiş ve yayımladığı basın bildirisinde “Bugüne kadar 'deniz taşımacılığının yaygınlaşması’; ‘balıkçılığın teşviki ve düzenlenmesi’; ‘kentlerde deniz yaşamı ve kültürü’; ‘plajların geliştirilmesi’; ‘rekreasyon amaçlı kullanımlar’ gibi işlevler için yeni yasalar gündeme bile gelmezken, yıllardır hep ‘ilave imar hakları’nı içeren düzenlemelerin yapılması, egemen siyasetin kıyılarımıza bakışında sadece ‘imar rantı hırsı’nın öncelik taşıdığını açıkça kanıtlıyor” uyarısını yapmıştı.

Plan ve strateji yok
Referans’ın Çeşme açıklarında yelken seyri yaparken yakaladığı Greenpeace Akdeniz Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı sıkıntıyı şu sözlerle dile getiriyor:

“Türkiye’de maalesef plan ve strateji yok. Her bakanlık kendine uygun tasarı hazırlıyor. Bayındırlık Bakanlığı kıyı yasasını çıkarmak için uğraşırken Çevre Bakanlığı marinaların yol açtığı kirlenmeyi önlemeye yönelik bir çevre yasası çıkardı. Ama maalesef her şey kopuk yürüyor.” Dökmecibaşı’nın dikkat çektiği nokta yapılaşmanın kıyı şeridinde hızlanmasıyla Türkiye sahillerinin yat turizmi açısından cazibesini kaybedecek olması. “Yapılaşma yüzünden doğal yaşam mahvolacak. Denizi doldurarak ya da liman kurulacak bölgelerde suyu derinleştirmek için kazı yaparak su altı yaşamını yok edecekler. Önemli olan doğal yapıyı bozmadan talebi karşılamak” diyen Dökmecibaşı, Çevre Bakanlığı’nın çıkardığı yasanın arkasında durmakta zorlandığına da vurgu yapıyor:

“Bakanlık bugün marinalarda gemilerin atık sularının depolanmasını ve arıtma tesislerinde işlenerek yeniden kazandırılmasını mecbur tutuyor. Ancak denetime yetişemediği için uygulama kağıt üstünde kalıyor. Henüz fabrikalarını bile denetlemekten aciz Türkiye’nin marinaların çevre kurallarını ihlal edip etmediğini kontrol etmesini ummak maalesef hayal gibi.” Denetim eksikliğinin en çarpıcı örneğinin İstanbul Kalamış Marina’da yaşandığını anlatan Dökmecibaşı “Kalamış Marina yıllarca mavi bayrak sahibiydi. Yani sularının yüzülecek kadar temiz olduğu iddia ediliyordu. Ancak sonra bütün Fenerbahçe’nin kanalizasyon sularının buraya aktığı ortaya çıktı” diye konuştu.

İdeal marinada arıtma sistemi şart
Bir marinanın her şeyden önce rüzgara karşı korunaklı bir koyda ve doğal dokuyla uyum içinde tasarlanmış olması önemli. Çevre Etki Değerlendirme raporuna sahip, sularının ise yüzülebilecek kadar temiz, tercihen mavi bayrak sahibi olması aranan bir başka özellik. Teknelerin bağlanacağı iskelelerin kazıklı sistem ile inşa edilmesi, yani yüzer iskele olması, su sirkülasyonuna izin verdiği için marina ve varsa plajının temiz kalması kolaylaşıyor. Şayet karadan bir tatlı su kaynağı koyu besliyorsa bu daha bile iyi. Olmazsa olmazların başında ise güçlü bir arıtma sistemi geliyor. Marinadan hiçbir atığın denize gönderilmemesi gerekiyor. Buna demirleyen teknelerin atık su ve yağları, bakımı yapılan teknelerde kullanılan zehirli boya ve diğer toksik maddeler dahil. Hatta teknelerden çıkan günlük çöpün, yani katı atıkların bile ayrıştırılması için imkanların olması önemli.

Milliyet teknesi önde gidiyor
Vakko Odyssée Cannes Istanbul’da final yaklaşırken, Arif Gürdenli ve Lionel Pean’ın Milliyet teknesi liderliği eline aldı. Yunanistan’ın güneyinden dolaşan filo, Ege denizini geçiyor. Başlangıçta rüzgar yetersizliği yüzünden duran yarışa cuma akşamı yarış direktörü Alain Gabbay, Sicilya açıklarında ikinci kez start vermişti. Yaklaşık 10-12 knota ulaşan rüzgar sayesinde yarışın ikinci etabı çok daha hareketli geçiyor. Liderler grubundaki 5 yelkenlinin dar bir alanda adeta borda bordaya yarıştıkları bildiriliyor. Rüzgar durumuna göre teknelerin Bozcaada’ya varışının akşam saatlerinde olması bekleniyor.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.