Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 5 ildeki 2 bin 255 köy ve 863 mezrada inşa edilen 240 bin yapının, depreme dayanıklılığını araştırdı. İnceleme sonucuna göre 6 büyüklüğünde bir deprem olması halinde mevcut konutların yüzde 58'inin yıkılacağı belirlendi.

Türkiye nüfusunun yüzde 70'inin birinci ve ikinci derecede deprem bölgelerinde yaşaması, Bayındırlık Bakanlığı'nı harekete geçirdi. Bakanlık, son bir asırda Türkiye'de her sekiz ayda bir ortalama 6-6,9 büyüklüğünde deprem yaşandığını dikkate alarak, "Enkaz altından nasıl insan çıkarırız yerine, enkaz altında nasıl insan kalmaz" politikasını hayata geçirmek için yeni bir strateji oluşturdu. Bakanlığın devlet politikası olarak benimsenmesini istediği yeni stratejinin adı: ‘Afet Yönetimi Stratejisi'.

Bakanlık verilerine göre son bir asırda deprem, heyelan, sel, kaya düşmesi ve çığ afetlerinden dolayı toplam 650 bin 654 konut yerle bir oldu, 100 bin kişi hayatını kaybetti. Bakanlık, Afet Yönetimi Stratejisi'nin sağlıklı bir şekilde hayata geçmesi adına, öncelikle afet kayıplarının sebeplerinin ve aksayan yönlerinin ortaya konulması için bir çalışma yaptı. Çalışma sonucuna göre Türkiye'deki yerleşmelerin tamamına yakını yürürlükteki imar mevzuatına ve yasalara aykırı şekilde inşa edilmiş. Büyük şehirlerdeki binaların yüzde 50-60'ı kaçak olarak yapılmış. Raporda, yüzyılın depremi olarak nitelenen ve 19 bin 964 kişinin hayatını kaybettiği ‘Marmara Depremi'ne rağmen bu tür niteliksiz yapılaşmanın devam ettiğine de vurgu yapılıyor.

Depremlerde çok sayıda yapının hasar görmesi ya da yıkılmasının ana sebepleri, Afet Yönetim Stratejisi'nde şu şekilde yorumlanıyor: "Yapıların yıkılması, projesiz olması, teknik kurallara göre inşa edilmemesi, beton dayanımlarının düşük olması ve donatı detaylarının bütünüyle uygulanmamasıdır." Buna karşılık, yönetmelik ve standartlara göre yapılan konut ve işyerlerinde göçme olmadığı, depremi başarı ile atlattıkları kaydediliyor.