Marmara Depremi'nde en çok sarsılan ilçelerden biri olan Fatih'te bugüne kadar hiçbir mülk sahibinin, yaşadığı binanın dayanıklılığı için belediyeye başvurmadığı ortaya çıktı. Belediye Başkanı, vatandaşların daha çok ekonomik sebeplerle riskli binalarda yaşamaya devam ettiğini söyledi. Büyük bir deprem tehdidi altında bulunan İstanbul birinci deprem kuşağı içindeki Fatih ilçesinde, bugüne kadar bir kişi dahi binasından şikayetçi olmadı. İlçedeki binaların depreme dayanıklılığını ölçmeye çalıştıklarını söyleyen Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, hasarlı binalarda yaşayanların durumu, binasını kaybetme veya sokakta kalma korkusuyla saklamış olabileceğini ifade etti.
Zeytinburnu'nda kendiliğinden çöken ve 2 kişinin ölümüne neden olan Huzur Apartmanı, İstanbul'da dikkatleri yeniden binaların depreme dayanıklılığı konusuna çekti. Depreme dayanıksız binalarda oturan vatandaşlar, genel olarak hasarları sıvayla ve boyayla kapatarak hayatlarına kaldıkları yerden devam ediyor. İstanbul'da birinci deprem kuşağında yer alan Fatih'te, 135 bin yapı stoku var. 17 Ağustos depreminde sarsıntıyı en çok hisseden ilçelerden biri olan Fatih'te, depremin ardından yıkılan bina sayısı 12, güçlendirilen bina sayısı ise 10. Fatih'te kayıtlara göre ise acil boşaltılması gereken 2 bina var. 31 Aralık 2006 tarihine kadar güçlendirilmesi, aksi halde boşaltılması gereken bir binanın içinde hâlâ oturanlar var. Bu binanın bir blokunda kirişlerden birinde risk tespit edilirken diğer kirişte tespit edilmeyişi konunun mahkemeye taşınmasına sebep oldu. Ancak blok yine boşaltılmadı.
Depremin muhtemel hasarından korunmak için 2005 yılında çalışmalara İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte başladıklarını ve 40 bin YTL'lik yatırım yaptıklarını anlatan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, ilçedeki yaklaşık 135 bin yapıyı gözden geçireceklerini kaydetti. Projeyi 3 aşamada gerçekleştirdiklerini dile getiren Demir, teknik uzmanların tek tek binaların taşıyıcı sistemlerini, kolonlarını, kirişlerini ve bodrum katlarını incelediklerini ve bu çalışmaların ağustos ayı sonunda biteceğini belirtti. Başkan Demir'in verdiği bilgilere göre, çalışmada riskli olabileceği görülen binaların ikinci ve üçüncü aşamada daha detaylı incelemeye alınarak taşıyıcı sistem rölövelerinin çıkartılması ve statik hesapları yapılacak, dayanıklılıkları tespit edilecek. Çalışmalara yeraltında da devam ettiklerini ifade eden Başkan Demir, 250 metrelik mesafelerle tüm Fatih'in zemininin incelendiğini, hangi bölgenin deprem anında nasıl davranacağını tespit ettiklerini kaydetti. Bu projenin tahmini bitiş tarihi ise Mayıs 2007.
Binaların röntgenini çıkardıktan sonra belediye ve büyükşehirin kaynağının yetersiz kalacağını vurgulayan Demir, devletin de riskli binalar için çözüm üretmesini istedi. İlçenin jeolojik yapısına göre riskli alanları tespit ettiklerini ve buna göre evlerin 3-4 ve 5 katlı olacağını belirten Demir, 425 bin nüfusun 5 kat ortalamasıyla 300 bine düşmesi gerektiğine de işaret ediyor. Depreme karşı önce öğrencileri, şimdi de ailelerini bilinçlendirmeye çalıştıklarını da kaydeden Başkan Demir, eğitim çalışmalarının devam edeceğini söylüyor.
Vatandaş, ücretinden korkup test yaptırmıyor
Evine dayanıklılık testi yaptırmak isteyenler apartman yönetimi olarak karar aldıktan sonra bu testi yaptırabilir. Binaların depreme dayanıklılık testini üniversiteler, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı BİMTAŞ ve özel yapı denetim firmaları gerçekleştiriyor. Vatandaşların testi yaptırması için herhangi bir kurumdan resmi izin almasına gerek yok. Boğaziçi İmar Mühendislik AŞ'nin (BİMTAŞ) Araştırma Laboratuvarı, 5 katlı 10 dairelik bir binanın mukavemet testini yaklaşık 1350 YTL'ye yapıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Yapı ve Deprem Uygulama Araştırma Merkezi'nde ise bu rakam 5 bin YTL'ye kadar çıkıyor. Birçok vatandaşın kendilerini aradığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Saygun, vatandaşın daire başına düşen 500 YTL'yi bile fazla bulduğundan yakınıyor.