Haberler

Cephe Adamları

Tarih: 9 Mayıs 2007 Kaynak: Mark Yazan: Anne Guiney, David Keuning Çeviren: Gökçe Aras, Emine Merdim Yılmaz, Zeynep Güney

100 11th Avenue Konut Projesi, New York, Mimar: Ateliers Jean Nouvel
Fotoğraflar: Front Inc.


Front Inc. olağandışı projelerin uygulanabilirliği açısından kuşkulu yaklaşan müşterileri ve yüklenicileri rahatlatma konusunda mimarlara yardımcı oluyor. Mimarlık eğitimi gören şirketin ortakları Marc Simmons, Mike Ra ve Bruce Nichol şirketin kurulduğu 2002 yılından beri OMA, Frank Gehry, Renzo Piano, Herzog & de Meuron ve Kazuyo Sejima & Ryue Nishizawa’nın aralarında bulunduğu isimlerle 150 proje gerçekleştirmişler.

Mimarlığa teknik yaklaşımları sadece şüpheli müşterileri ikna etme konusunda mimarlara hizmet vermek değil, aynı zamanda yüzen kutuları, kesintisiz cepheleri ve imkansız geometrileri, basit konseptlerden uygulanabilir detaylara dönüştürme konusunda yardım ediyorlar. Çünkü, işleri mimari geliştirme ile tasarım arasındaki sınırı flulaştırmak. Front Inc. aynı zamanda kendi isimleri altında da proje tasarlıyorlar.


100 11th Avenue Konut Projesi'nin Çin'de hazırlanan cephe modeli

Ve orada sonlanmıyor, bütün çabalarına rağmen karmaşık cepheleri uygulayacak yüklenici bulunmayınca ne oluyor? Front Inc’sen farklı bir şirket kurup, kendi işini kendin yapıyorsun. Firma masanın yüklenici tarafına geçince ve rolünü cephe sistemi geliştirici olarak varsayınca finansal riski de omuzlaması gerekiyor. Jean Nouvel tarafından New York’ta tasarlanan bir apartmanda üretimi Çinli bir firmaya, kurulumunu New York’lu bir firmaya vermek anlamına geliyor.

SANAA ile pek çok ortak projede çalıştınız. En son Basel’de Novartis Kampüs binası inşa edildi ve öncede Toledo Sanat Müzesi için camdan bir pavyon yaptınız. İki binanın da minimalist mimarisi çalışma detaylarınıza ve yürüdüğünüz yola dayanıyor. Toledo’daki cam pavyonda SANAA’nın fikirlerini nasıl pratiğe döktünüz?

Marc Simmons (MS): Bir danışman –eğer inşa, cephe ya da enerji alananında ise- tasarımcının fikirlerini yanlış yorumlaması çok kolay. Bu her zaman olur. Cam pavyonda güneş kırıcı perdeleri alın, hava boşluğuna koyun, bu çok ciddi araştırmaya ve tartışmaya neden olur. Bazı insanlar neden yüksek performanslı low-e kaplamalı cam kullanmadığımıza şaşırıyor. Bu tarz önerilerin hatalı olduğu apaçık ortada. Bu yargı eksikliğinden oluyor.

SANAA, Petra Blaisse ve Transsolar’ın ortaklığında çalıştık ve duvarın şeffaflığını sürdürmek zorundaydık ki bu hem camın uygulanması hem de kumaşların tasarlanması açısından kritikti. Süreç içinde gerçekten meşgul olmak zorundasınız.

Bu diğer projelerini çalışmak ve görmek açısından yardımcı oluyor, diğer işlerine aşina oluyorsunuz. Fakat yeni bir iş her zaman farklıdır, her zaman kendi sentaksımızı geliştiririz.


100 11th Avenue Konut Projesi ve kullanılan çelik strüktür detayı

Buna örnek verebilir misiniz?

MS:
Bizim en çok gurur duyduğumuz tepecamıydı. İlk başladığımız zaman avludaki tepecamı jenerik bir fikirdi. İlk başta dikdörtgendi ve kavramsal olarak düzdü. Fakat 3 m açıklığında camı döşeme olarak kullanamazsınız. Drenaj deliği yapmak zorundasınız.

Bir çok danışman bu çatıyı eğimli yapabileceğimizi söyledi. Beverly Hills’deki Prada mağazasında ve Morgan Kütüphanesi’nde olduğu gibi bazı projelerimizdeki cam çatılar eğimli ama bu çatılar da sorun çıkarabilir? Bu konudaki heyecanımı saklı tuttum. Fakat çatının kenarları ile kat başlangıçları düzlemdeş bu kavramsal olarak önemli.

Mike Ra (MR):
Cam pavyonlarda benim favorim gün ışığı. Bu çok soyut ve harikulade. Aslında 4 tabakalı camlar fırının içinde kontakt lens geometrisine getiriliyor ve sonra güvenlik için kaplama yapılıyor. Bu çift kaplamalı tabaka arasında izolasyon için hava boşlukları yer alıyor. Şekil almak için geçirdiği işlemler sonucunda bu cam gerçekten ısınmayacak. Bunların hepsi yeni teknolojiler, izolasyon ve kaplama, bu tür bir uygulamanın muhtemel olduğunun görülmesi açısından önemli.


Çin Televizyonu Merkez Binası, Pekin, Mimar: OMA

Bu tür uygulamalar sonuca varmayı kolaylaştırıyor mu? Örneğin İsviçre’de, SANAA ile birlikte yaptığınız Novartis Kampüsü’nde olduğu gibi?


MS: İsviçre’de teknik standartlar daha yüksek olabiliyor, ama bunların cephe elemanları ile ilgili bir danışman için bir kolaylık sağladığını düşünmüyorum. Novartis projesinde özel olarak fazlasıyla şanslıydık. İsviçre sofistike konstrüksiyonların olduğu bir bölge, ve İsviçreliler çok mağrur insanlar. Bunun için SANAA’nın işvereni New York’dan konstrüksiyon danışmanı kiralamaya ikna etmesi bile ayrıca bir işti. Bu temel şart kabul edildikten sonra bile İsviçreli bir danışmanla beraber çalışabildik. Neyse ki Neuschwnder und Morf adlı firma sipariş üzerine olmasına rağmen çok iyi bir firmaydı. Fakat işe başladığımızda onlar bizim ve SANAA’nın biraz kaçık şeyler yapmak istediğimizi düşünmeye başladılar. Bilirsiniz bütünleşmiş çift kaplamalı duvar yapmak, gizlenebilir motorize çok ince iç camla yapılmış düşey destekli çerçeveli perde, çelik pençeli ve tek eksendenden desteklenmiş temel - Toledo’da da buna benzer bir şey yapmıştık - buna başka şeyler eklemek de mümkün.

Transsolar ve Bollinger Grohmann ile birlikte, bütünüyle yatayda eklemlenerek devam eden hava girişleri tasarlamıştık. Mevsim müsait olunca hava ayrıca direkt ilaçsız olarak da içeri girebiliyordu, ya da havayı filtrelendiren sarmal havalandırmalar iç mekana oranlı ve dağıtılmış olarak da yerleştirilebiliyorlardu. Böylece yüksek dayanımlı duvarlar olabiliyor. Borular olmadan hareketli güneş ve yansıma kontrolü ile de %100 temiz hava sağlanabiliyordu. Morf da onaylayınca projeyi yaptık. Ama bizden birisinin bir analiz yapması gerekiyordu, araştırma ve tedarik dökümanları için Novartis firması ile İsviçreli ve Alman inşaatçılar ikna edildi. Çünkü sistem ancak bu şekilde yaşanılır ve “garantili” olurdu. Biz işi aldığımızda bunu da vereceğimizi taahhüt ettik. Böylece proje gerçekten sağlam oldu. Neuschwander und Morf işi devraldığında proje için sözleşme yapılmıştı ve fiyat belirlenmişti. Bundan sonra biz destekçi rolü oynadık zaten proje nerdeyse tamamlanmıştı.


Çin Televizyonu Merkez Binası, Pekin, Mimar: OMA

Aynı noktada politik de olmanız gerekmiş.

MS:
Evet öyle. Biz bu iş için hazırlıklarımızı yaparken bize şöyle dediler: “Siz beyler bu çılgın fikirlerinizi denemelisiniz, yoksa bu camiada sesiniz duyulmayacak ve kaybolacaksınız.” İsviçreliler, Almanlar ve Avusturyalılar da bize engel olacak kötü şeyler yapmadılar. Herkes bu işi başarmamızı istedi. Eğer bir kişi bile karşı çıksaydı bu iş gerçekleşmeyebilirdi. Şansımız olmazdı.

Hepiniz eğitimli birer mimarsınız. Mimarların niyetlerini takdir etmek ve anlamak adına mimarlıkla ilgili bir geçmişe ihtiyaç duyuyor musunuz?

MR: Bizim eğitimimiz bir şeylerin nasıl göründüğü ile ilgili duyularımızı keskinleştiriyor. Estetik dil önemli. Şu şundan daha iyi görünüyor diye bir tanımlama yapabilmemiz lazım. Ayrıca estetiğin temel ilkelerini de bilmemiz lazım. Bina endüstrisindeki bir çok insanda bu anlayış eksik.

MS: Hiç kuşkusuz uygulamalarımızda nitelikler bukalemun gibi değişimlere uğruyor. Bu duygular mimarlar için de mühendisler için de geçerli. Geçmiş deneyimlerimiz önemli. Bu deneyimler bizlere mimarların kendi gündemleri ile ilgili bağlantı kurmaya da olanak veriyor.

Dünyaca ünlü mimarlarla işbirliği yapıyorsunuz. Örneğin Jean Nouvel’le beraber 100 11th Avenue rezidans projesini yaptınız. Bu neye benziyordu?

MS: Onunla kolay iletişime geçtim. Onun pozisyonundaki ve onun kadar yetenekli bir insana göre oldukça rahat bir insandı.

Bazen farklı sınıflardaki insanlarla ilişkilerinizde zorlandığınız olmuştur?

MS: Evet bu sıkça rastlanan bir örnek. Ama Nouvel bizi hemen anladı. Sevimli ve soğukkanlıydı. Aynı zamanda iyi bir dinleyiciydi. Bir şeyi doğru ve eksiksiz olarak anlattığınızda inanıyor ve iş sadece uygulamaya kalıyor.


Çin Televizyonu Merkez Binası, inşaat çalışmaları

Ne zaman sürece dahil oldunuz? Çok başında mı yoksa sonunda mı?

MR: 100 11th Avenue projesi için oldukça başında dahil olduk. İdeali mümkün olduğunca başında olmak. Ara sıra yarışma aşamasında dahil oluyoruz. Bu en son Asymptote’un Kore’de kazandığı yarışmada oldu. Proje Front ve Arup tarafından desteklendi.

MS: 100 11th Avenue projesinde cepheyi Nouvel’in ekibi ve Beyer Blinder Belle ile birlikte geliştirdik. Sistemi belgeledik ve Avrupa ve New York’tan yüklenicilerin dahil olduğu teklif sürecini gözden geçirdik. Bir tanesi çekildi.

Gerçekten mi? Neden? Pencere camlarının parçalanmış olmasından mı?

MS: Evet. Gerçekten çok zordu, çok kompleksti ve çok riskliydi. Çelik çerçevelerin çok malzemeli sistemi ve aluminyum kasetler... Geometrik olarak çılgıncaydı, lojistik olarak meydan okuyan bir projeydi, yüklenicinin seviyesi için çok fazlaydı.

Detayları geçmenize ve projeyle ilgili her şeyi açıklamanıza rağmen satın almıyorlar mı?

MS: Genellikle almıyorlar. Farklı müteahhitlik ofislerine gidiyoruz, power-point sunumları yapıyoruz, stratejimizi ve yaklaşımımızı anlatıyoruz. Sonunda Seele -bizim için Seattle kütüphanesini yapan Alman şirket- yapabileceğini söyledi. Fakat onların uzmanlığının da bir ücreti var. Pahalı olacağını biliyorduk ve bütçemizi aşacağını görüp anlaşma yapmaktan vazgeçtik. Sonunda Çin’de, daha önce deneme amacıyla yaptığımız modeller gibi, fabrikasyon bir çalışmayla mümkün olabileceğine karar verdik, böylece projenin gidişatını yönetebilecek ve makul bir fiyata tamamlayabilecektik. Böylece harcamamız %25 azaldı ve proje uygulanabilir hale geldi.

Üstelik çalışmalarınızın değerini bilen bir mal sahibiyle çalışıyorsunuz.

MS: Kesinlikle. Mal sahipleri düz bir perde duvar istemezler. Farklı olmasını isterler. Peki biz bundan ne öğrendik? Eğer önerdiğiniz şeylerin sorumluluğunu almaya istekliyseniz, yenilikçi ve daha zor işleri savunmanın sizi daha iyi bir pozisyona taşıdığını öğrendik. Sizin inanmadığınız ve savunmadığınız bir şeyi başkası neden inşa etsin? Hiç kimse onu inşa etmek istemediğinde de; “lanet olsun, biz yaparız” diyoruz. Philadelphia’daki, rüzgar etkisiyle şekillenmiş çelik strüktür ve çokgen cam panellerle inşa ettiğimiz bir sanat galerisinde de aynı durum olmuştu. Philadelphia’lı, bir grup hırslı mimardan oluşan Point B’nin karizmatik projesiydi. Biz de danışmanlığını yaptık. Sürecin devamında, bütçe yetersiz kaldığında kendimiz ücretlendirmeye karar verdik. Bir teklif çıkardık ve ana strüktürle, dış cephe kabuğunu hazırlayan müteahhit firmanın müdürüyle bir anlaşma yaptık.


Novartis Ofis Binası detayları, Basel - İsviçre, Mimar: Sejima & Nishizawa

Bu gelişim sürecinde şirketinizin giderek daha merkezi bir konum aldığını düşünürsek, gelecekte beklediğinizden fazla büyümeniz söz konusu olabilir mi?

MS: Tasarım - inşaat iyi kurulmuş bir düzen ve biz, masanın her iki yanında da çalışan ve asıl darbeyi karşılayan bir çok tasarım firmasının esinlendiği bir firmayız. Dolayısıyla bu yeni birşey değil; tercih meselesi. Çalıştıkça, daha fazla sorumluluk üstlenmenin daha fazla eğlendirdiğini keşfediyoruz. Hedefimiz, eğlenceyle entegre edilmiş bir süreç sonucunda daha iyi bir mimarlık ortaya çıkarabilmek. Yetenekli, titiz tasarımcılar ve anlaşmalı firmalarla çalıştığımız sürece, danışman şirket olarak geleneksel rolümüzden keyif alıyoruz. Her zaman kontrol altında olmamız gerekmiyor, ki bu zaten pek mümkün değil. Önemli bir parçası üzerinde çalıştığımız, özel projeler dışında kontrol açısından bir sorunumuz olmuyor. Hatta yaptığımız iş, projenin gelişim aşamasına hiçbir değer katmasa da bizim için problem değil. Asıl önemli olan istediğimiz yere ulaşabilmemiz. Çok fazla büyümek istemiyoruz çünkü büyüdüğümüz zaman kontrolü kaybedeceğimizi biliyoruz. Riskleriniz artarken, itibarınız azalır.

MR: Bazen daha küçük projelerde tasarımcı-mimar olarak da çalışıyoruz. Kendi aramızdaki bazı tartışmalar bizi iyi bir mimarlık takımı haline getiriyor ve detaylara takılmıyoruz. Tabi bizimle sırf bu yüzden çalışmak istemeyen firmalar da var. Mimarlık alanında tasarım üretmek de isteriz fakat bunun için özel bir çaba harcamıyoruz.

MS: Sonuçta, teknik alanda çalışıyoruz, tasarım kısmına fazla giremeyiz yoksa haddimizi aşmış oluruz. Çalıştığımız işlerde tasarımcılık yapmıyoruz ama özel bir mimarla çalışmak istenmesinin nedeni de biz değiliz. Bazen bu bile ticari görülebilir ama Sejima & Nishizawa gibi bir mimarla çalıştığınızda o kişinin artistik becerileri ve değer sistemine göre çalışırsınız. Bu nedenle dünyaca ünlü mimarlar ve tasarımcılarla çalışmak istersiniz. Bizim kendi hedefimiz var; amacımız, inşaat disiplinlerinin tamamen entegre edildiği, kendi mikrokozmosumuzu oluşturabilmek. Gelişmek, kazanmak, tasarlamak, projelendirmek, üretmek ve yönetmek istiyoruz. Bu ulaşılması kolay bir hedef değil ama sonunda başaracağız.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.