Küresel ısınmanın Türkiye'deki etkilerini araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu'ndan çıka çıka nükleer santrallara yeşil ışık kararı çıktı. Komisyon Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne taraf olması konusundaysa, TBMM'ye "Bekleyelim görelim" diyecek.

Üç aylık çalışmasını tamamlayan komisyonun taslak raporunda özetle şu görüşlere yer verildi: "Türkiye'nin Kyoto Protokolü'nde konumu belirsiz. Türkiye, Kyoto Protokolü'nde, 'sera gazı üretimini azaltmayı vaat eden ülkelerin yer aldığı EK-B listesinde değil. Bu, gelecek dönem müzakereleri için avantaj. Ancak Türkiye'ye Ek B'ye girmesi için baskı yapılması bekleniyor. Ülkemiz bu sürece kendi gündemiyle katılmalı ve kendi durumunu çok iyi bir şekilde ortaya koymalı. Bundan sonra protokol veya sonrasındaki bir anlaşmaya taraf olmayı değerlendirmelidir."

Kyoto Protokolü konusunda çekimser olan komisyon, taslak raporunda nükleer enerjiye övgüler yağdırdı. Raporda nükleer enerjinin karbondioksit salınmını azalttığı; rüzgâr, güneş ve hidroelektrik tesislerinin aksine nükleer tesislerin geniş alanlara ihtiyaç duymadığı; yöre halkının yer değiştirmesi gibi çevresel ve sosyal sorunlara yol açmadığı savunuldu.

Ve bir itiraf: Kuraklık var
Dün gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çevre Bakanı Osman Pepe, Doğu Anadolu hariç tüm bölgelerde yağış sıkıntısı yaşandığını söyledi. Ciddi kuraklık ve su sıkıntısıyla karşı karşıya olunduğunu ifade eden Pepe, ilk etapta sıkıntı yaşayabilecek illerin Ankara, İstanbul, İzmir'le büyükşehirler olduğunu söyledi.