Küresel ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişiklikleri dünya için ciddi tehlike arz ediyor. Durumun farkında olan bilim adamları, kötü gidaşatı durdurabilmek için harekete geçti. İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, insanların küresel iklim değişikliğiyle ilgili senaryoları, komplo teorisi gibi algıladıklarını belirterek, “Ancak bu yıl kış aylarının kurak geçmesiyle beraber, halk bunun gerçek olduğunu anlamaya başladı” dedi.

Tehlike büyüyor
İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Bölümü ve Afet Yönetim Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadıoğlu, son zamanlarda sürekli konuşulan küresel iklim değişikliğinin, “yarı kurak” bir ülke olan Türkiye’yi daha kurak bir hale getireceğini söyledi. Kadıoğlu, Anadolu topraklarında tarih boyunca kurulan birçok medeniyetin kuraklık yüzünden yok olduğunu hatırlatarak, “Türkiye’nin çok sık, uzun süreli kuraklıklarla karşılaştığı olmuştur. Ülkemizde kuraklık, deprem gibi yaygın görülen bir afettir” dedi.

Su para gibi değerli
Türkiye’de suyla ilgili tüm verilerin tek elde toplanması gerektiğini, bunun kuraklığın izlenmesi bakımından da önemli olduğunu vurgulayan Kadıoğlu, yerel yönetimlerin, suyla ilgili kurum ve kuruluşların, su yılının başı olan 1 Ekim’de su bütçelerini devreye koymalarının önemli olduğunu kaydetti. Suyun para gibi çok değerli bir madde ve kıt bir kaynak olduğuna dikkati çeken Kadıoğlu, şöyle devam etti: “Suyu planlı, programlı şekilde kullanmalıyız. Mesela, şimdi insanlar belki de Bursa’da ve İstanbul’da yazın içeceği suyla arabasını yıkıyor olabilir. Bunun engellenmesi şart. Bu riskin halka bildirilmesi, halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor.”

Suyun önemi artacak
Küresel iklim değişikliğiyle birlikte, Türkiye’de yağışların giderek azalacağına işaret eden Kadıoğlu, “Küresel iklim değişikliği Türkiye’nin kuraklık meselesini daha da büyütecek. Su daha da önemli bir hale gelecek. Enerji ve su tasarrufu hakkında vatandaşları bilinçlendirmeliyiz. İnsanlar küresel iklim değişikliğiyle ilgili senaryoları kehanet gibi ya da komplo teorisi gibi algılıyorlardı. Ancak bu yıl kış aylarının kurak geçmesiyle beraber, halk gerçek olduğunu anlamaya başladı. Son birkaç ay içinde bu konuda bir uyanış var. Yapılması gereken insanların bu konudaki riski algılamasına yardımcı olmak. Gerçekleri ortaya koyarak, insanları bu problemin çözümüne ortak etmeliyiz” diye konuştu.