Haberler

Buzullar eriyor, Türkiye kuruyor

Tarih: 4 Haziran 2007 Kaynak: Cumhuriyet
Her yıl çevre sorunlarına dikkat çekmek amacıyla 5 Haziran günü kutlanan Dünya Çevre Günü 'nün teması "buzulların erimesi" olarak belirlendi. Buzulların erimesi, kısa bir süre öncesine kadar görmezden gelinen küresel iklim değişikliğinin sonuçlarından sadece biri. Küresel iklim değişikliğinin yarattığı diğer önemli bir sorun olan kuraklık da Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor. İklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan kuraklığın pençesinde olan Türkiye, son 40 yılda toplam 2.5 milyon hektarlık sulak alanının 1 milyon 300 bin hektarını kaybetti.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) 1972 yılında aldığı karar doğrultusunda 5 Haziran, Dünya Çevre Günü ilan edildi. Giderek bozulan çevre nedeniyle 5 Haziran, uzun süredir kutlama havasından uzakta sorunların gündeme getirildiği bir gün olarak çeşitli etkinliklere sahne oluyor. UNEP, 2007'inin Uluslararası Kutup Yılı olmasından yola çıkarak Dünya Çevre Günü'nün temasının "buzulların erimesi" olmasına karar verdi.

Bu yılki etkinlikler, kutuplardaki ekosistem ve orada yaşayan halk üzerindeki etkilerine odaklandı. Buzulların erimesi küresel iklim değişikliğinin yarattığı en önemli sorunların başında geliyor. Kuzey Kutbu'ndaki buzulların son 30 yıl içerisinde yüzde 15-20 oranında eriyeceği, 2100 yılında ise tamamen yok olacağı düşünülüyor. Sibirya ve Alaska'da sıcaklıklar 1950'den bu yana 2-3 derece kadar arttı. Grönland'da buz kütlesinin bazı parçaları son birkaç yılda 10 metre kadar eridi. Erime devam ettiği sürece denizler 7 metreye kadar yükselecek, Hollanda ve Danimarka gibi birçok kıyı ülkesi tamamen sular altında kalacak. Buzulların erimesi kutup ekosisteminde yaşayan canlıların da sonunu getirecek, böyle giderse kutup ayıları yeryüzünden silinecek.

Küresel Isınma Kapıya Dayandı
Küresel iklim değişikliğinin Türkiye'ye olası etkileri uzun yıllardır çevreciler ve uzmanlarca gündeme getiriliyordu. Ancak özellikle bu yıl ülke genelinde yaşanan seller ve kuraklık, küresel ısınmanın ne kadar ciddi bir tehdit oluşturduğunun fark edilmesini sağladı. Ülkenin önemli gündem maddelerinden biri haline gelmesine karşın hükümet bu konuda hiçbir adım atmadı.

Küresel ısınmayı tetikleyen sera gazı salınımlarının azaltılmasını öngören Kyoto Sözleşmesi , maddi yük getireceği gerekçesi ile imzalanmıyor. Hükümet sözleşmeyi imzalamaya yanaşmazken yapılan araştırmalar Türkiye'nin, son 40 yılda Van Gölü'nün 3 katı büyüklüğünde sulak alanını kurutma, doldurma ve su rejimine yapılan müdahaleler sonucu kaybettiğini ortaya koyuyor.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın (WWF-Türkiye) araştırmalarına göre sulak alanların içme suyu sağlama, taşkın kontrolü, yeraltı sularının beslenmesi, besin depolama, iklim değişikliğinin kontrolü, doğal arıtım, balıkçılık, saz kesimi, turizm ve rekreasyon olanakları sağlamak gibi hayati işlevleri bulunuyor.

Türkiye bugüne kadar Amik ve Avlan gölleri, Kestel, Gâvur, Yarma, Aynaz, Hotamış, Eşmekaya sazlıkları gibi çok önemli sulak alanlarını yanlış su politikaları nedeniyle kaybetti. Dünyada iklim dengeleri altüst olurken Türkiye'de de son yılların en kurak kış mevsimi yaşandı. Önümüzdeki yıllarda sulak alanların yanı sıra özellikle Ege, Akdeniz ve Orta Anadolu'daki yağışlarda önemli ölçüde azalma ve buna bağlı kuraklık yaşanacağı tahmin ediliyor.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Temmuz 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.