Haberler

Toplu Taşıma ile Rüzgar Gibi Bir Kent Turu

Tarih: 7 Haziran 2007 Kaynak: Turkish Daily News Yazan: Şafak Timur Çeviren: Derya Karadağ
Avrupa’nın en büyük ve dağınık kenti olan İstanbul’da yaşayanların büyük bir çoğunluğu için kentin karmaşık trafiğinde bir yerden bir yere gitme işkencesi, günlük yaşamın rutini haline geldi. Bu işkencenin bir diğer tarafı da bir dizi seçeneğin olması. Sabahın köründe, huysuz konuşmalara dahil olmak istiyorsanız, yerel bir buluş olan dolmuşa binebilirsiniz. Boğazın esintisi, güne başlamak için güzel bir yol gibi görünüyorsa vapuru kullanabilirsiniz. Modern, etkili ve hızlı bir ulaşım yolu arıyorsanız, ki bunun için metro durağına yakın bir yerde yaşama şansına sahip olmanız gerekiyor, Avrupa’nın en yeni metrosuna atlayabilirsiniz. Kendinizi St Moritz’de hissetmeye hazır mısınız? Maçka ile Taksim arasında yer alan teleferikteki manzara Alpler ile kıyaslanamaz ama eski gazometre ve stadyum manzarasına hakim.

“Gelişmekte olan dünyada, İstanbul gibi bir toplu ulaşım ağına sahip başka bir kent yok. Tamamen resmi olmayan ve bize özgü bir sisteme sahip.” diyor, Şehir Plancıları Odası’ndan Tayfun Kahraman.

İstanbul’daki toplu taşıma ile ilgili Turkish Daily News (TDN) tarafından listelenen 17 durum var. 80 Günde Devrialem’in yazarı Jules Verne’den etkilenerek, İstanbul’da toplu taşıma araçları vasıtası ile rüzgar gibi bir kent turuna çıkma kararı aldık. TDN, teleferiği, Harem ile Sirkeci arasındaki arabalı vapuru, benzer güzergahtaki küçük motorları kaçırdı diyelim. Fakat toplu taşıma savaşçıları, kendilerini banliyö hayatının trafiğine dolmuş, hafif metro, füniküler ve hatta faytonu da kapsayan 12 farklı ulaşım şekli ile atabilirler. 12 milyonluk kentte, vatandaşlar kendi seçtikleri ulaşım arterlerini milyonlarla paylaşıyorlar.

TDN’nin yolculuğuna gelince; gazete binasının da bulunduğu, havaalanı yakınındaki Güneşli’de, dolmuş ile başladı. Her rotaya göre farklı fiyat tarifesi ile dolmuş şöförünün matematik zekasına sahip ve sabırlı bir insan olması gerekiyor. Günümüzde sürücüler, hareket halindeyken yolcu ile doğrudan iletişime geçmiyor, muavinden yardım alıyor. 12 sene muavinlik yapmış olan Emin Cırık, işinin oldukça gerekli olduğunu söylüyor. Muavinlik, trafik işkencesi sürerken dahi Türkler’in konukseverliğinin göstergesi oluyor. Tahmin edilebileceği üzere trafik ve sürücüler, vatandaşların şikayetler listesinin başında yer alıyor. Fakat Cırık’a göre böyle değil; “Çok fazla problem yaşanmıyor.” diyor. Cırık, yolcularını Yenibosna trafik durağında indirdi. Buradan hafif metro, belediye otobüsleri ve Özel Halk Otobüsleri ile pek çok noktaya gidilebiliyor. Özel Halk Otobüsleri, kırmızı ve mavi belediye otobüslerinden farklı olarak mavi renkte. Duraktaki bekleyişimiz sırasında, Cırık ile aynı görüşleri paylaşmayan bazı belediye otobüsü şöförleri ile konuşma fırsatı bulduk. ÖHÖ’nde sürücülük yapan ve ismini vermek istemeyen biri, 16 saatlik vardiyadan, huysuz yolculardan ve bitmeyen trafik sıkışıklıklarından yakındı. “Bitmeyen çalışma saatleri ve dinlenmeye vakit olmaması, bizi dikkatsizleştiriyor.” dedi. Belediye otobüsünden bir şöför ise kendi vardiyalarının resmi olarak 8 saat olduğunu fakat buna rağmen hayatlarının daha kolay olmadığını söyledi ve ekledi, “Zaman çizelgesine trafik yüzünden uyamadığımızdan, öğle yemeği bile yiyemiyoruz.”



Transfer Noktaları Kenti Bağlıyor
Transfer noktalarında, işe, okula ya da hastaneye giden ya da yalnızca ortalıkta dolaşan yoğun bir insan kitlesi bulunuyor. Koskoca kentin farklı noktalarını biraraya getiren bu noktalarda, pek çok farklı araç buluşuyor. Solda hafif metro, sağda otobüs durakları ve de kendilerine ayrılmış bir çizgide dolmuşlar sıralarının gelmesini bekliyor. Demiryolu, hafif metro sisteminin modern tramway ile birleştiği bir ağ. Bu bağlantıların bir ucunda da Beyoğlu ile Karaköy arasındaki ulaşımı sağlayan tarihi “Tünel” bulunuyor. Bu dizili sistemde kurallar oldukça esnek. Hırpani kıyafetleri ve tükenmiş bakışları ile genç bir adam, hastaneye gidebilmek için Cevizlibağ tramvay istasyonundaki görevlilerden bedava geçiş istiyor. Güvenlik görevlisi ise bir dakikalık bir tereddütün sonunda insafa geliyor. “Ya düşüp ölürse? Bu sorumluluğu alamam.” diyor. Adını vermekten kaçınan görevli, bu tip olayların günlük rutinlerine dahil olduğunu söylüyor.



Yolcuların profilleri, üniversite hastanesi ile tarihi yarımada arasındaki yolculuk sırasında büyük değişiklik gösteriyor. Tarihi Yarımada’da turist yolcular çoğunluğu oluşturuyor. Tramvay Haliç’i geçtikten sonra Karaköy’de iniyoruz. Buradan, Londra’nın 19. yy’da yapılmış ilk metrosundan sonra inşa edilen 2. metro olma özelliğine sahip “Tünel” aracılığı ile 90 sn’de Beyoğlu’na ulaşacağız. Tünel’in soğuk ve nemli havası içeriye girdiğiniz anda sizi karşılıyor. Tünel’in Karaköy girişinde, ortamda gazetecilerin olduğunu öğrenen görevliler arasında politik rüzgarlar esiyor. Hemen iş arkadaşlarından birini çağırıp tanıştırıyorlar; “Bizi temsil edecek kişi.” Erdal Kartal, Temmuz’da yapılacak olan erken seçimler için bağımsız adaylığını koymuş ve Tünel’de 3 yıldır çalışan bir görevli. Hedefini yoksullara parlemento kapısının açılmasını sağlamak olarak anlatıyor. “Taleplerini söyledikleri zaman parlamento tarafından ezilen yoksulları temsil etmek için aday oldum.” diyor; “Bu ülkenin yoksullarının da parlementonun ceylan derisinden koltuklarına oturmasına izin verilsin.” Politika konusundaki bu kısa konuşmadan sonra, Tünel ile İstiklal Caddesi’ne çıktık. İstiklala Caddesi, araçların geçmesine kapalı ve de ortasından bir tramvay geçen bir alışveriş hattı. Beyoğlu’ndan “Tünel”in modern versiyonu olan ve de yeni açılan füniküler sistem ile Boğaz’ın kıyısındaki Kabataş’a gidilebiliyor.

Kabataş’ta otobüs ve tramvay geçtiği gibi pek çok hatta ulaşım sağlayan özel motorlar, geleneksel vapurlar ve adalara giden deniz otobüsleri var. “İstanbul’un bölgeleri birbirine iyi bağlanmamış” diye şikayet ediyor Üsküdar vapurunda bir yolcu. 26 yaşında Ukrayna ile İtalya arasında sefer yapan gemilerde çalışan Cihan Yavuz, İstanbul’da yaşayamamasının sebeplerinden birinin trafik olduğunu söylüyor. “Tuzla’da iki sene yaşadım, bu bana yetti.” diyor.

“Problem yanlış rotalar.” Yolcular genellikle toplu taşıma rotalarından şikayetçi. Üsküdar yolcusu Ahsen Toksöz, Anadolu yakasının metroya ihtiyacı olduğunu söyledi. Üsküdar’da bindiğimiz taksinin şöförü de Toksöz ile aynı görüşe sahipti ve trafiğe çok fazla özel aracın çıkmasından şikayet etti. “En büyük problem, sadece sürücüsünü taşıyan özel araçlar” dedi, 37 yaşındaki İzzet Kemerdere, ehliyetini aldığı 18 yaşından bu yana taksi şöförlüğü yapıyor. Kemerdere, İstanbul’un trafiğinin çalıştığı seneler boyunca nasıl değiştiğini sorduğumuzda güldü. Kadıköy’e gitmek üzere bindiğimiz takside on dakikadır bulunuyorduk. “Eski günlerde, şu anda Kadıköy’deydik.” diye cevap verdi. Kemerdere, yolcularını Haydarpaşa Tren İstasyonu’nda indirdi ve “çantalarınıza dikkat edin” diye uyardı. Bostancı’ya doğru yola koyulduk. Yeniden bindiğimiz tren Avrupa yakasındaki modernlikten oldukça uzaktaydı. Trendeki görevli, Kemerdere’nin uyarısını tekrar etti ve güvenliğin yeterli olmadığını da ekledi. Normalde tek bir güvenlik görevlisi çalışırken, geceleri bu sayı üçe çıkıyor. Yolcular arasında olan 67 yaşındaki Hasan Karahan, torununu ziyarete gelmiş. Manisa’da yaşayan Karaman, İstanbulluların aksine trafiğin onu bu kentte yaşamak konusunda yıldıramayacağını söylüyor. Bostancı’da ada vapuruna binmek üzere indik. Ada vapurunda konuştuğumuz yolcuların büyük bir çoğunluğu, adalara gitme nedenlerinin trafikten ve gürültüden kaçmak olduğunu söylediler.

İstanbul gibi bir kent yok
TDN’nin ulaşım araçları listesi, fayton ile sona eriyor. Adada fayton ve bisiklet dışında ulaşım aracı bulunmuyor. TDN ekibi olarak, kentin karmaşasından uzakta faytoncu ile konuşarak adadan kente baktık. Belki de tüm İstanbul için çözüm buydu.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.