Haberler

Al Gore :Türkiye küresel ısınmadan en çok etkilenecek ülkeler arasında

Tarih: 14 Haziran 2007 Kaynak: Hürriyet Yazan: Gila Benmayor
Türkiye’deki çevreciler ne kadar telaşlansa yeridir.

Dünyanın en etkili "çevreci" ismi eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore "global ısınma"dan en çok etkilenecek ülkeler arasında Türkiye’nin de olduğunu söyledi.

Hem de ürkütücü "global ısınma" haritasının üzerinde yerimizi göstererek.

Türkiye kuraklıktan etkilenecek ülkeler arasında.

Karadeniz’in de kimyası giderek bozuluyor.

Garanti Bankası ile Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF-Türkiye’nin davetlisi olarak gelen Al Gore’u Çırağan Sarayı’nda dinliyoruz.

Gore büyük oranda Oscar ödüllü "Uygunsuz Gerçek" filmine dayanan sunumunu yapıyor.

Aynı sunumu 2 binden fazla kez yapmış.

Gözlerini kapatsa görüntülere bakmadan ne söyleyeceğini biliyor.

Ama yine de heyecanı yerinde.

Yeri geldiğinde araya ilginç anekdotlar sıkıştırıyor, yeri geldiğinde Osmanlı’ya, İstanbul’a, Türkiye’ye atıfta bulunuyor.

Al Gore’un peş peşe sunduğu yeryüzü görüntüleri gerçekten kaygı verici.

15 yılda Kilimanjaro’nun karları, kutupların buzulları erimiş.

Grönland şekil değiştirmiş.

"Buzullar ideoloji ve politikaya bakmaz, erir" diyor.

Fotoğrafları karısı çekmiş
1970’lerden bu yana Atlantik ve Pasifik’teki fırtınaların yoğunluğunun yüzde 50 oranında arttığını anlatıyor.

Örneğin, New Orleans’ı vuran Katerina Kasırgası bu fırtınaların sonucu.

Gore’un gösterdiği kasırga sonrası fotoğrafları da karısı Tipper Gore çekmiş.

O da Çırağan Sarayı’nın salonunda.

Çizgi filmleri de çocuklarının yardımıyla gerçekleştirmiş.

Anlayacağınız Gore’lar "aile boyu" çevreci.

Eski ABD Başkan Yardımcısı felaket tablosuna devam ediyor.

Deniz analarının çoğalması, kışın dahi vızıldayan sivrisineklerin artması, 1970’lerden bu yana ortaya çıkan 30 yeni hastalık (SARS gibi) hep küresel ısınmadan.

Okyanusların kabalaran suları ve seller nedeniyle "dünya haritalarının" yeniden çizileceğini söylüyor Gore.

Florida, Hollanda, Pekin, Şanghay, Calcutta gibi yerler sular altında kalacak.

Sırf Calcutta’dan 60 milyon kişi evlerini terk edecek.

Dünyada inanılmaz bir göç dalgası yaşanacak.

Al Gore ortaya koyduğu tabloyu "Medeniyet ile yeryüzü arasındaki çatışma" diye tarif ediyor.

Çevreci şirketler kazanıyor
Al Gore’a göre "küresel ısınma"nın yeryüzünde yol açacağı felaket senaryoları konusunda bilim adamları hemfikir.

"Yeryüzü büyük risk altında ama kurtaracak her şeye sahibiz" diyor.

"Her şeye sahibiz politik irade dışında" diye de ekliyor.

İşte daha geçenlerde Almanya’da bir araya gelen G-8’lerin iklim konusunda neden dişe dokunur bir şey ortaya koymadıklarını izah eden cümle.

Politikacılar gönülsüz ise dünyanın önde gelen şirketleri değil.

Al Gore, çevreyi kirletmeyen ya da daha az kirleten Toyota, Honda gibi otomobil şirketlerinin kárda olduklarını, General Motors’un ise zararda olduğunu hatırlatıyor.

Aynı şekilde DuPont, WalMart gibi şirketler çevreciliğin nimetlerinden yararlanmayı başarmış şirketler Gore’a göre.

Gore’un bu söyledikleri The Economist Dergisi’nin son kapak konusuna denk düşüyor.

İş dünyasının "global ısınma" karşısında nasıl pozisyon aldığına 15 sayfa ayıran The Economist’e göre, yenilenebilir enerji, biyoyakıt ve düşük karbon teknolojilerine yatırım 2004 yılında 28 milyar dolar iken, 2006 yılında 71 milyar dolara fırlamış.

Geçenlerde Atina’da bir sunumuna katıldığımız Shell örneğin, karbon gazı emisyonları yönetimini büyük bir iş fırsatına dönüştürmek için kolları sıvamış durumda.

Irak ile küresel ısınma arasındaki bağlantı ne
Çırağan’daki sunumdan sonra sıra soru cevaplara geldiğinde ilginç şeyler duyuyoruz eski ABD Başkan Yardımcısı’nın ağzından.

Örneğin "Siz 2000’de Başkan seçilseydiniz dünyada ne olurdu?" sorusuna verdiği cevap şöyle:

"Başkan olsaydım değişik hatalar yapacaktım. Ancak bize saldırmayan bir ülkeyi Irak’ı işgal etmezdim".

Irak ile "küresel bağlantı" arasında kurduğu ilişki ise anlamlı:

"Her iki olayda gerçek bilinmiyordu. Amerikalılar Saddam’ı İkiz Kuleler’e saldırının arkasında sanıyordu. Uçakları kullanan pilotların Iraklı olduğunu sanıyorlardı. Oysa aralarında bir tek Iraklı pilot yoktu".

Irak bir yana, Başkan olsaydı eğer "çevre için her şeyi yapardım" diyor.

ABD’de politik sistemin hálá paranın gücüne dayandığını, petrol şirketlerinin kongre üzerinde çok etkili olduklarını kabul ediyor.

Ama yine de "Sistemi sarsmak için elimden geleni yapardım" diyor.

Başka sorular hidrojen ve nükleer enerjiyle ilgili.

Al Gore hidrojene şimdilik pek iyi gözle bakmıyor.

Zira hidrojenin kendisi bir enerji kaynağı değil. Su ya da petrolden enerji harcanarak elde ediliyor.

Belki 20, ya da 50 yıl sonra geliştirilecek yeni tekniklerle hidrojen daha anlamlı hale gelebilir.

Nükleer enerjiye gelince?
Al Gore’a göre "nükleer enerji" hem çok pahalı, hem çok riskli.

En büyük risk nükleer enerji teknolojisinin bunu kötü kullanacak ellere düşmesi.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.