Haberler

"Su acil hale gelince Melen Çayı projesini öne çektik"

Tarih: 2 Temmuz 2007 Kaynak: Sabah
İstanbul'un su sıkıntısı çektiği, musluktan akan suya hasret olduğu yıllar eminim herkesin hafızalarındadır. ABD'nin eski Başkan Yardımcısı ve küresel ısınmanın en büyük savaşçısı Al Gore, İstanbul'da yaptığı sunumda, küresel ısınmanın en çok vuracağı ülkelerden biri olarak Türkiye'yi gösterdiğinde salonda bulunan herkesin derin bir tedirginliğe düştüğüne eminim. İstanbul'a tek bir damla yağmur düşmezken, barajlardaki su miktarının bizi birkaç ay daha götüreceğine ilişkin açıklamalar bu megakentte yaşayan bilinçli her insanı endişeye sevk etmeye yetti. Doğadaki hiçbir şey gibi suyun da sonsuz olmadığı gerçeğini düşünmeyen var mı şimdi aranızda? Ya da çevreye tüm insanlık olarak verdiğimiz zararların bizleri yavaş yavaş büyük sorunlarla karşı karşıya bıraktığının... İstanbul şu anda öylesine sıcak günler yaşıyor ki var olan suyun da buharlaşıp havaya karışacağından endişe ediyorsunuzdur eminim. İşte tüm bunları düşünerek, bu hafta Misafir Odası'na İstanbul'un suyunu ve endişelerimizi konuşmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı konuk ettim. İlgiyle ve dikkatle okuyacağınıza eminim. Lütfen başta İstanbullular olmak üzere tüm Türkiye, suyunu daha daha dikkatli kullansın. Gelecekte 'bir damla suya muhtaç olmamak için' bugünden herkes kişisel tedbir almak konusunda üşenmesin.

Gazetelerde yayımlanan bir kare dikkatimi çekti. Antalya'da şezlongda elinde derece tutan bir kadın fotoğrafı vardı. Derece 51'i gösteriyordu ve kadının yüzündeki gülme ifadesi garibime gitti. Düşündüm ki insanlar hâlâ küresel ısınmanın ciddiyetini anlamamış. Siz belediye başkanı olarak 'içme suyu' konusunda yaklaşan tehlikenin farkında mısınız öncelikle?

Farkındayız tabii ki. Sadece İstanbul için değil dünya için iklim değişiklikleri sebebiyle ciddi bir ekolojik kıyamet tehdidi var. Küresel ısınmanın en büyük sebebi karbondioksit salınımı. Bunu da ortaya çıkaran büyükşehirler. İstanbul 2 milyon 100 bin ton günlük su kullanıyor. Sadece suyu tedarik değil, atık suyun kontrolü de aynı nispette sorun İstanbul için. Çünkü kullandığınız suyu iyi bir şekilde atmadığınız zaman çevreyi kirletiyorsunuz. İstanbul giderek büyüyüyor. Yeni alanlar, bölgeler de büyükşehre katıldı, yani sorumluluk alanımız 3.5 misli büyütüldü. Daha önce orman-köy diye kabul edilen yerler bizim mahallemiz konumuna getirildi. Su tüketimi arttı. Son 3 yıl içinde İstanbul'da 1 milyon nüfus artışı var. Yeni katılan bölgelere İSKİ su götürdü. Su kullanımı o bölgelerde arttı. Tüm bunları üst üste koyduğunuz zaman su rezervlerinizin böylesi bir nüfusun ihtiyaçlarına yetip yetmeyeceği önemli bir konu haline geliyor.

Kasım Ayına Kadar Su Var
* Bugün itibarıyla İstanbul'un ne kadarlık suyu kaldığını açıklar mısınız?
Maalesef bu yıl itibarıyla, İstanbul son yüz yıldaki en kurak yıldan yüzde 40 daha kurak bir yıl geçiriyor. İlkbaharda nisan-mayıs yağmurlarını görmedik. Kar hiç yağmadı. Sonbaharda da yağış olmadı. Haziran bitti, bulutları görüyoruz ama yağış yok. İstanbul'un barajları, geçen yıl bu tarihlerde yüzde 85 doluydu. Şu anda yüzde 39 gibi bir doluluk var. Biz geçen yıldan bu yıla aktarılmış olan kaynakları tüketiyoruz. Bizim elimizdeki kaynaklara baktığımız zaman kasım ayına kadar hiç yağmasa da götürür görünüyor. Ama tabii çok ciddi bir buharlaşma da olduğunu söylemeliyim.

* Başka ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Su tasarrufu konusunda halkı uyarmanın dışında... Biz İstanbul'un su ihtiyacı için özellikle Istrancalar'daki mevcut 7 noktamızdaki barajımızı daha sızdırmaz hale getirip, daha fazla kaynak oluşturmanın yanı sıra orada var olan ve baraja müsait 4-5 derenin daha değerlendirmesini yapıyoruz. Yeşil Çay'dan su alma ünitelerimiz var ama gelecek için baraj yapmayı planlıyoruz. Diğer taraftan da Melen Çay'ı İstanbul için önem arz etmeye başladı. Onun birinci etabının bitirilmesi 2010'lara sarkacaktı. 2007 Ekim'inde İstanbul'a getirmeyi hedefledik. Programı değiştirdik.

* Peki nasıl olacak bu?
Bu kadar çabuk bitebilecek bir şey miydi? Geçmişte buna ihtiyaç yoktu. Ağıra alınmıştı. Acil olduğu ortaya çıkınca kaynaklarımızı ayırdık, yönlendirdik. Yüklenici firma bu kadar az bir zamanda yapamayacağını, en erken 2008 Mart ayında bitirebileceklerini söylemişti. Biz de her türlü fedakârlığa hazır olduğumuzu, şantiye sayısını artırmak suretiyle -ki temmuzda 11 şantiyeye çıkacak- ekim ayında İstanbul'a su istediğimizi söyledik. Sağ olsunlar, geceli gündüzlü çalışmayla bu başladı.

* Neye mal olacak bu yatırım?
Birinci etabı 190 milyon YTL'lik bir yatırım. Ayrıca buna paralel olarak Boğaz geçişiyle ilgili büyük bir tünel yapılacak ileride. Bunun için 60 santimetre çapında çelik boru ihalesi başlatıyoruz. Melen Çayı'ndan gelen sudan Avrupa Yakası'nın da istifade etmesini amaçlıyoruz. Melen Çayı'nda 4 etap tamamlandığında hemen hemen İstanbul'un bugünkü su tüketimine eş değer bir kaynak olacak. Boğaz'da 4 metre çapında bir çalışma yapılıyor. Yani biz İstanbulluyu susuz bırakmamayı hedef aldık da burada İstanbulluya düşen görev de suyu tasarruflu kullanmak.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.