Haberler

"Su tasarrufunu vatandaşa bırakmamak gerek"

Tarih: 3 Temmuz 2007 Kaynak: NTVMSNBC Yazan: Yasemin Arpa
Barajlar alarm veriyor, su kesintisine gidilmiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, “Kasım’a kadar yeter” derken, uzmanlar “Su üzerinden politika yapılmaz. İnsiyatif belediyelere ve vatandaşa bırakılamaz” görüşünde.

Barajlardaki su seviyesinin alarm vermesi büyük şehirlerde su kesintisinin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, “Kasım sonuna kadar su yeter” diyor ancak uzmanlar acil önlem alınması gerektiğini söylüyor. Görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar, DSİ’nin by-pass edilerek belediyelere yetki verilmesinin sorunu çözümsüzlüğe ittiğini ve belediyelerin teknoloji birikimi ve mali gücüyle bu sorunun üstesinden gelemeyeceğini düşünüyor. 

Serhat Salihoğlu (Genel- İş Sendikası Genel Koordinatörü): Ulusal Politikaya İhtiyaç Var 
Su kaynaklarının yönetiminde DSİ gibi çok önemli bir kurum vardı. Fakat DSİ son yıllarda AB müzakereleri nedeniyle geri plana itildi. Su kaynaklarımızın yönetiminde özellikle de hidroelektrik santrallerin yapımında DSİ’nin rolü tümüyle ortadan kaldırıldı.

Anket: Acilen su kesintisine gidilmeli mi?
Su kaynaklarının yönetiminde ulusal bir planlama ve ulusal bir kuruma ihtiyaç var. DSİ, ulusal bir kamu kurumdu ve planlamayı buna göre yapıyordu. Bunu birbirinden bağımsız, verilerden haberdar olmayan belediye türü kamu kuruluşlarına devretmek, bizi bu ulusal planlama fikrinden ve uygulamalarından oldukça uzaklaştıracak.
Belediyeleri yönlendirecek, il özel idarelerini, köylerdeki sulama kaynaklarını ortaya çıkaracak, tarımsal sulama mekanizmasını planlayacak politikaya ihtiyacımız var.

Kesintiye Gidilmemesinin Nedeni
Bunlar üzerinden siyaset yapılması doğru bir şey değil. Barajlardaki doluluk oranı alarm veriyor. Buna rağmen su kesintisine gidilmiyor ve kesintilerin Ekim-Kasım aylarından sonra yapılacağı açıklanıyor. Vatandaş olarak bunun bir politik bir karar olduğunu seziyorsak, bu kötü bir şeydir. Olmaması gerekir. Çünkü su, insan yaşamı için çok yaşamsal bir kaynaktır. Böyle bir kaynak üzerinden siyaset yapılması doğru olmaz. Seçimler sonrası gerçeklerin ortaya çıkması, bazı sorunların ertelenmesi doğru bir yaklaşım olmaz.

Her An Su Fakiri Olabiliriz
Ülkemiz su zengini bir ülke değil; kritik sınırdayız. Her an su fakiri olabiliriz. Bu düzeyde bir ülke olarak su kaynaklarını çok akıllıca idare etmemiz gerekiyor. Kamunun varlığı hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde güçlendirilmeli. Suyun kâr konusu edilmesi, özel şirketlere devredilmesi, piyasa malı haline getirilmesi gibi yaklaşımlardan uzak durulması gerekiyor.

Dr. Tayfun Çınar (A.Ü. Siyasal Blg. Fak. Öğr. Üyesi): Su Ticari Bir Mal Olmamalı
Şu an karşılaştığımız sorun, suyu uzun vadeli olarak nasıl planlayacağız, bunun dağıtımını nasıl yapacağız? Bir yandan da birtakım projeler gündeme geliyor. Ancak bu projelerin maliyetleri çok yüksek. Bu kadar yüksek rakamlı projeler suyun fiyatının da yüksek olmasına neden olacaktır. Suyu da bu şekilde ticari bir mal olarak kabul eden anlayış, sonuçta bunu bir şekilde faturalara da yansıtacaktır. Sonuç olarak bunun bir kamu hizmeti olarak algılanıp, suyun planlamasının daha geniş ölçekli yapılması gerekir. Ancak bunun yapılmadığını görüyoruz. Kocaeli’de bir özelleştirme deneyimi yaşandı. Bu bağlamda Yuvacık Brajı’nı yabancı özel bir şirket işletiyor; ‘yap işlet devret’ modeli ile devraldılar. Barajın suyunun büyük ölçüde azaldığını görüyoruz.

Suyun pazarlanması, su üzerinden kâr edilmesi, ve işin içine küresel bir şirketlerin sokulması ve bu boyutta baktığınızda bunlar büyük şehir belediyelerinin altından kalkabilecekleri işler değil. Bunları merkezi yönetimin yetki alanından çıkartıp yerel yönetimlere devrini yaptığınız zaman, yerel yönetimler eliyle bunların özel sektöre devri gündeme geliyor.

Özdemir Özbay (DSİ Emekli Baş Hukuk Müşaviri): DSİ'nin Kolunu Kanadını Kırdılar
DSİ by-pass edilerek büyük şehir belediyelerine ‘sen bu işi yaparsın’ diye aşırı yetkiler verildi. Onlarda ne teknoloji birikimi ne de vizyon var. Büyükşehir Belediye Kanunu kapsamına baraj yapmak, yer altı sularını tahsis etmek gibi belediyelerin teknolojik anlamda hiç bir zaman altından kalkamayacağı şeyleri dahil ederek, belediyeleri cesaretlendirdiler. DSİ’nin de kolunu kanadını kırarak küçülttüler. Tüzel kişiliğini de kaldırdılar, genel bütçeye tabii kıldılar.

Törenle Açılan Su Eserleri Nerede?
2560 sayılı Büyükşehir Belediyeler Kanunu ile belediyelerin yapamayacağı işleri, baraj yapmak dahil, yeraltı suları, kuyu açmak dahil, arttırdılar, arttırdılar... Arkasından 2002’den sonra yeni bütçede AB ile yapılan görüşmelerde bu gereklidir bahanesine sığınılarak DSİ’nin özerk bütçeli kuruluş olma maddesini kaldırdılar. Kimsenin dikkat etmediği bir şey de son 4 yıldır DSİ’de törenle Başbakan’a açtırılan eser sayısı 1000’in üzerinde. Nerede bunlar? Bu bin, binbeşyüz eserden Ankara ve İstanbul’un nasibine hiç mi düşen olmadı? Bu yalandı, barajlara giden yaklaşım yolunu eser diye açarsanız, taşkın koruma sektesini eser diye açarsanız, yani 2002’den bugüne kadar eski iktidarların başlamış ve gecikmiş işlerinin bir kısmını bitirme dışında hiçbir yeni işe, hiçbir yeni baraja başlamadılar.

Büyükşehir Belediyesi Şımarık Davrandı
Bu yıllara kadar büyükşehir belediyelerinin baraj yapma yetkileri yoktu. Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, Adana’nın 100 binin üzerindeki illerin kullandığı bütün içme suyu kaynaklarını temin eden DSİ’dir, ta ki 2000’li yılların başına kadar. Terkos’tan su getirme gibi, Büyükçekmece, Küçükçekmece kaynaklarının İstanbul Belediyesinin kullanımına sunulması, Alibeyköy barajının yapılarak sunulması hepsi DSİ’nin yaptığı projelerdi. Ankara’da şimdi Köprübaşı Barajı var, belediye nasıl yapacak bilemiyorum. Ankara’nın içme suyu ihtiyacı VE nüfus artışı biliniyordu. Kaldı ki son 5 yılda bütün yeşil alanlar, bahçeler, fıskiyeyle sulandı. Bilmiyorlar mıydı? Derelerden tankerle getirip suluyorlardı. Kuyu açıp kuyu suyuyla neden sulama yapılmadı? Bunlar tamamen büyükşehir belediyelerinin şımarıkça, dükalık gibi davranmalarının sonucudur. İktidarın büyükleri de belediyecilikten gelme olduğu için çok rahat davrandılar.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Nisan 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30  
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.