Haberler

İçinden ırmak geçen şehir: Amasya

Tarih: 9 Temmuz 2007 Kaynak: Zaman Yazan: Özge Yalın
Ahşap Amasya evleri şehre sıra dışı bir lirizm katıyor. Irmak kenarında sıralanmış bu evlerin bir kısmı bugün pansiyon ve otel olarak kullanılıyor.

Herkes Ferhat ile Şirin’in destanını bilir de, bu aşk hikâyesinin Amasya’da yaşandığı pek bilinmez. Amasya’ya yolumuz düşene dek biz de bilmiyorduk. Kente yaptığımız kısa süren yolculukta gördük ki, sadece Ferhat ile Şirin’in hikâyesi değilmiş Amasya’yı zenginleştiren.

Amasya, içinden ırmak geçen bir şehir: Yeşilırmak burayı hem bölüyor hem de güzelleştiriyor. Ferhat’ın aşkını çağrıştıran görkemli dağlar arasındaki şehre, eşine az rastlanır bir doğal güzellik katıyor. Örneğin, şehrin merkezindeki Alçak Köprü’nün üzerinde yürürken, “bu şehirden, bu devirden çok uzakta” olduğunuzu sanabilirsiniz. Köprünün berisinde kalan ihtişamlı Amasya Kalesi ve dağlarda kapanmaz birer göz gibi kenti izleyen kral kaya mezarları, kentte bugün bile tarihle nasıl iç içe yaşandığının en belirgin göstergeleri. Amasya’nın tarihi milattan önce 5500 yılına kadar uzanıyor. 75 uzun asır boyunca Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Osmanlı medeniyetlerine tanıklık etmiş kent. Kale çevresinde bu köklü uygarlıkların izi hâlâ sürülüyor, arkeolojik kazılar devam ediyor. Öyle ki, “Amasya o şehirdir ki, tenhasında bir at eşelense, toynağı bir medeniyete dokunur.” denilmiş. Bütün bu medeniyetlerin seçkin mirasını şehir müzesinde görmek mümkün. Müzede, Hz. Osman’ın elyazması Kur’ân-ı Kerim’inden sayfalar ya da Ebu Davud’un Sünen’inin orijinal nüshası gibi müstesna eserlere de rastlayabilirsiniz. Şehirde, Osmanlı döneminde daha sonra bir kısmı tahta çıkacak 12 şehzade valilik yapmış. Amasya, bu yüzden “şehzadeler şehri” olarak da anılıyor. Yıldırım Bayezid, I. Mehmed, II. Murad, Fatih Sultan Mehmed, III. Murad, Sultan II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim... Bu Osmanlı padişahlarının hepsinin de yolu Amasya’dan geçmiş. Kentin tam ortasındaki Sultan II. Bayezid Külliyesi, Osmanlı şehzadelerinden Amasya’ya kalan en büyük eser olarak bir zevk abidesi gibi duruyor. Amasya, şehzadelerden başka birçok ilim adamı ve sanatçı da yetiştirmiş: Lokman Hekim, Sabuncuoğlu Şerafeddin, Akşemseddin, Mihri Hatun, hattatlar pîri Şeyh Hamdullah bunlardan bazıları...

Bugünün Amasya’sında gezerken bu tarihî mirasın bütün canlılığıyla size eşlik ettiğini hissediyorsunuz. Yeşilırmak kıyısında dolaşırken gözünüze çarpan bir su değirmeni, yüzyıllar öncesini olduğu kadar bugünün küçük Avrupa başkentlerini de hatırlatıyor. Özellikle sırt sırta dizilmiş, ahşap Amasya evleri şehre sıra dışı bir lirizm katıyor. Irmak kenarında sıralanmış bu evlerin bir kısmı bugün pansiyon ve otel olarak kullanılıyor. Tarihî dokuya zarar vermeden restore edilmiş bu evlerde şehrin havasını soluyabilirsiniz. Bazıları da restoran olarak düzenlenmiş bu tarihî evlerde geleneksel şehir mutfağının (keşkek, bamya gibi) lezzetlerini denemek mümkün. Bu sırt sırta dizilmiş konakların birinde lezzetli yemekler yerken, müzeye çevrilmiş bir başkasında Amasya’nın geleneksel aile yaşantısını, kıyafetlerini, ev ortamını yakından görebiliyorsunuz.
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.