Eminönü Belediyesi'yle tekstil toptancılarını tek çatı altında toplamayı hedefleyen Giyimkent yönetimi tarihi yarımadadaki esnafı taşımak konusunda anlaştı. Ama esnaf onlarla aynı şekilde düşünmüyor. Giyimkent'in uzaklığı ve ulaşım zorluğu esnafın en büyük çekincesi.

Giyimkent'ten dükkân alanlar, almayanlar yüzünden taşınmaktan kaçınıyor. Çünkü kimse müşterisini yarımadada kalanlara kaptırmak istemiyor. Bu nedenle tekstil toptancısı işlerin durgun olduğu şu günlerde belediyenin bu tavrına tepkili. Esnaf ayrıca Giyimkent'teki dükkân fiyatlarından da dertli.

Gitmek mi zor kalmak mı zor demişler... Tarihi yarımadada yıllardır esnaflık yapan kumaşçıların ve konfeksiyoncuların son dönemdeki halleri bu söze tam karşılık geliyor. Eminönü Belediye'siyle Giyimkent yönetiminin uzlaşmaya varması nedeniyle esnafa Giyimkent yolu görünürken tekstil toptancıları, buradaki dükkân fiyatlarının yüksekliği ve ulaşım sorunundan yana dertli. Tarihi yarımada toptancısı Giyimkent'te sunulan çağdaş ve modern koşulların farkında. Fakat Türkiye'nin dört bir yanından gelen müşterinin tarihi yarımadaya alışık olması da onları kara kara düşündürüyor.

Esnaf, "Herkes giderse mecburen biz de gideriz" demeden de geçmiyor. En gencinin 15 yıldır bulunduğu bölgede, verdikleri hava parası ve işlerin kesatlığı esnafın belini büküyor.

Bu kadar merkezi bir yerde bile durgunluk nedeniyle müşteri bulmakta zorlanan esnaf, özellikle Anadolu'dan ve Doğu Bloku'yla, Arap ülkelerinden gelen müşterilerini kaybetmekten korkuyor. Belediyenin metro gibi Giyimkent'e ulaşımı kolaylaştıracak şartları en kısa sürede sağlaması bekleniyor. Toptancı, ağızbirliği etmişçesine "Böylece taşınma süreci hızlanır" diyor. Bölge esnafının yakındığı konulardan biri de Giyimkent'te dükkân fiyatlarının birkaç yıl içinde 20-30 bin dolardan 270-300 bin dolara fırlaması.

Belediyeden kısıtlayıcı tedbirler
Eminönü Belediye'siyle Giyimkent arasında uzun süredir devam eden Eminönü, Mahmutpaşa, Yeşildirek, Sultanhamam ve Mercan'daki tekstil toptancılarını bölgeden Bağcılar'daki Giyimkent'e taşıma konusunda uzlaşmaya varıldı ama asıl tartışma şimdi alevlendi.

Giyimkent'in genel kurulunda taraflar ilk etapta bölgede yayalaştırma çalışmalarını başlatma ve kısmen trafiğe kapatarak, kamyon, kamyonet trafiğini kısıtlayarak toptancıları taşınmaya yönlendirme konusunda anlaştı. Fakat toptancılar, Giyimkent'e hâlâ metronun gitmemesi nedeniyle ayak diriyor.

54 yıldır Aşirefendi'de faaliyet gösteren Dicle Tekstil'in sahibi Nesim Magris, doğru planlama yapılmazsa Giyimkent'te de İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'nın (İMÇ) Plakçılar Çarşısı'na dönmesi gibi bir sorun yaşamaktan korkarken Karaman Ticaret'in sahibi Hasan Karaman caddelerinde şimdiden 13-14 dükkânın kepenk kapattığını, büyük bölümünün de Giyimkent'e gittiğini belirtiyor.

150 milyon dolara mal oldu
Yaklaşık 150 milyon dolara mal olan Giyimkent'in yatırım değeri 1 milyar dolar civarında. 500 bin metrekare alan üzerine yapılan kentte 2 bin 500 ünite var. Şimdiye kadar işyerlerinin ancak yüzde 30'u dolmuş, 2007'de yüzde 50 doluluğa yaklaşma hedefleniyor. Giyimkent'e müşterilerin gelebilmesi için piyasa yaratılması gerektiğini ifade eden Giyimkent Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çınar hareketliliği sağlayacak 500 kişilik nüfus olduğu takdirde piyasanın geleceğini iddia etti. Tarihi yarımadadaki perakende sektörüne talip olmadıklarını söyleyen Çınar şöyle konuştu: "Benim istediğim toptancılar. Toptan ticaret tarihi yarımadayı mahvediyor. UKOME kararıyla sabah 7.00 ile akşam 8.00 arası yükleme yapmak yasak. Ama bu yasağı altı yere ufak ufak tabelalar asarak duyurursanız kimse uymaz tabii. Burdak esnaf sıkıştırılıp Giyimkent'e yönlendirilmeli. Giyimkent'in altından geçen metronun İkitelli aksıyla Vezneciler-Habibler hattının kesiştiği noktaları 6 km'lik güzergâhının öncelikli yapılmasını istiyoruz. Bu sayede Giyimkent ve Tekstilkent raylı sisteme bağlanmış olacak."

'10 toptancı gidiyoruz'
Depo şeklinde de kullanmak üzere Giyimkent'te üç dükkân satın alan Karaman Mensucat'ın Genel Müdürü Hasan Karaman, esnafa iki yıldır taşınmaları yönünde çağrı yapıldığını belirtti. Karaman, "Ama Giyimkent şu anki haliyle çok uygun değil. Metro işinin hızlandırılması gerekli. Yoksa oradaki dükkanlar çok medeni. Mutfağı, banyosu, deposu her şeyi güzel. Hamallarla uğraşmak zorunda da değilsiniz. Burada Adana'dan getirdiği malın maliyeti kadar neredeyse hamaliye parası veriyoruz" dedi. Kendilerinin de dahil olduğu sekiz-10 esnafın yıl sonuna kadar Giyimkent'e taşınma kararını verdiğini de hatırlatan Karaman, "Öncü toptancılar gidince gerisi de gelir ve 1-1.5 yıl içinde taşınma gerçekleşir. Metronun da gelişiyle gelen esnafın sayısı beşe katlanır" diye konuştu.

Karaman, esnafı da Giyimkent'ten dükkân sahibi olma konusunda şu şekilde uyardı: "Giyimkent ilk kurulduğunda dükkânlar 20 bin dolardı. Yolu asfaltlandı fiyatlar 250 bin dolara yükseldi.

Metro gelirse bölge daha da değerlenir."

Anadolu'dan gelen müşteri kaçar korkusu
"Bu taşınma işi küçük esnafın yok olması demek. Çünkü bu bölgeye Anadolu'dan gelen çok sayıda toptan alım müşterisi var. Bizlerden mal alıp Anadolu'ya götürüyor. Bu müşteriyi Giyimkent'e getirmek, ayağını alıştırmak çok zor. Nakliye de problem yaratacak, maliyetleri artıracak. Zaten işler de durgun, maliyetlerin artmasıyla iyice büyük darbe alırız. Bu kadar çok sayıda esnafı da nereye götürecekler, nereye sığdıracaklar. Kapasiteler belli. Büyük çaplı firmalar önceden yerlerini aldılar ve bir kısmı da gitti ama küçük ölçekli firmalar düşünülmüyor. Buradaki hanlardan esnaf çıkınca her yer otele dönüşecek bölge bir-iki yıl içinde inşaatlarla dolacak, şantiye alanı gibi olacak."

'İMÇ'ye dönmeyelim'
"Giyimkent'te altyapı tam olarak tamamlanmadı. Hem müşteri hem de toptancılar oraya nasıl gidip-gelecek. Buradan İSTOÇ'a mal gönderiyoruz, malın teslimatı bir günü buluyor. Aynı sorun Giyimkent'te de yaşanacaktır. Bu şekilde nasıl ticaret yapılacak. Taşınmak basit bir iş ama gidilen yerin şartlarını iyi ayarlamak gerekiyor. Biz 54 yıldır buradayız. İMÇ de ilk açıldığında manifaturacıları tek çatı altında toplaması düşünülüyordu ama organizasyon düzgün yapılamadığı için plakçılar çarşısı haline geldi. Biz de buranın turizme açılmasına sıcak bakıyor ve destek vermek istiyoruz ama Giyimkent'te gerekli ulaşım altyapısı kurulmamış bir modelle taşınma olmaz. Yetkililer de buranın tanıtımını doğru yapamadı. Eğer bu esnafı bir yere taşımak istiyorlarsa severek tanıtmaları gerekli."

Hanlar otel olacak
Esnafın taşınmasıyla boşalacak bölge için ise han sahipleri şimdiden 'otel projeleri' üzerinde çalışmaya başlamış bile... Eminönü'nde Bornovalı Han'ın sahibi Ümit Görü, esnafın taşınarak bölgenin turizme açılmasını olumlu karşılırken, 'ama eski şehir koruma altına alınmak isteniyorsa Osmanbey ve çevresinin de taşınması gerektiğini' düşünüyor. Böyle olmazsa çifte standart yaratılacağını vurgulayan Görü, "Perşembe Pazarı'nı da taşıyorlardı ama yarısı yerinde duruyor. Tekstil sektörü zor durumda bir de bu taşınma işi yapılırsa büyük darbe alır" dedi. Bölgeye Doğu Bloku ve Arap ülkelerinden gelen çok sayıda müşteri olduğuna dikkat çeken Görü, "Giyimkent'e taşınma kesinleşirse esnaf büyük sıkıntı çeker bölgeye ulaşım zor, müşteri kaybederler" diye konuştu. Görü, esnaf taşınırsa han'ı otel yapmayı düşündüklerini, zaten baştan da otel olarak kullanılabilecek şekilde inşa ettiklerini ifade etti.

'Dükkânımız var gitmedik'
"Giyimkent'te iki dükkânımız var ama biz de gitmiyoruz. Çünkü ulaşım büyük sorun. Biz takım elbiseciyiz ama Anadolu'dan gelen müşteri bize gelince Sultanhamam ve Mahmutpaşa'dan alışverişlerini de aynı anda yapabiliyor.

17 yıldır Mercan'dayız. Herkes gitmeye başlarsa biz de toplanırız. Ama metro geliyor demekle bu işler olmuyor önce metro gelsin sonra bizi taşısınlar. Giyimkent de beş yılda tamamlanacaktı, 25 yıl oldu. "

Ya müşteriyi kaptırırsam..?
30 yıldır Yeşildirek'te kumaş ticaretiyle uğraşan Saran Kumaş'ın sahibi Muharrem Kılıç da Giyimkent'te yeri olup, şimdilik depo olarak kullananlardan. Artık masrafların arttığını, işin de fazla olmadığını söyleyen Muharrem Kılıç, "Kimse müşterimi kaybederim korkusuyla son dakikaya kadar gitmek istemiyor. Para kazanmak çok zorlaştı" dedi. Giyimkent'in tanıtımının da iyi yapılmadığını düşünen Kılıç, "Sorunun çözümü için öncü firmalar bölgeden ayrılmalı Biz yıl sonuna doğru taşınmayı planlıyoruz" ifadesini kullandı.

'Demirci, futbolcu var, tekstilci az'
Eminönü'nde 30 yıldır ticaret yapan Celalettin Gönüç, Giyimkent'in bir rant alanı haline getirilmesinden şikâyetçi. Tekstilciden çok sucu, demirci, futbolcu gibi farklı meslek gruplarından insanların dükkân aldığını, fiyatların çok yükseldiğini belirten Gönüç, "İlk yıllarda 350-50 bin dolar olan dükkân fiyatları 300 bin dolara yükselmiş. Biz buradaki dükkânlarımızı hava parasıyla aldık. İşler de durgun. Taşınmaya kalksak bu maliyeti nasıl kaldıracağız. Herkes giderse mecburen biz de gideriz. Ama ulaşım çözülmeden taşınırsak mağduriyetimiz büyük olur" dedi.