Gaziosmanpaşa'da ana cadde üzerinde 180 metrekare bir arsanın 3 trilyon 700 milyar liraya alıcı bulduğunu söylersek ne dersiniz? Şaşırdınız değil mi? Bir zamanlar varoş listesinin ilk sırasındaki Gaziosmanpaşa'ya 'özel sektör vizyonu' dokundu böyle oldu.

Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde kapıdan girdiğiniz andan itibaren kimle konuşsak herkes 3K'dan bahsediyor. Nedir bu 3K?
Bu bir açılım, bir proje... Biz göreve geldiğimizde ilçenin sorunlarına baktık, kuruma baktık, ilçede yaşayanlara baktık. Dedik ki bu ilçenin üç temel değişim ihtiyacı var. Bu üç başlık da kurumsal dönüşüm, kentsel dönüşüm ve kültürel dönüşüm.

İlçenin röntgeni çekildi
Kurumsal dönüşümden ne anlamamız gerekiyor?

Kurumsal dönüşüm olmadan diğer dönüşümleri gerçekleştirmemiz mümkün değil.

Bu konuda öncelikle belediyenin teknolojik alt yapısını kurup, bütün ilçeyi kayıt altına aldık. Tüm binaların üç boyutlu fotoğraflarını çektik. Hangi binada kim oturuyor, kaçıncı katta oturuyor, binanın projesi nedir, nasıldır, hepsini dijital ortama aktardık. Ardından belediyenin girişinde bir bankanın üç misli büyüklüğünde Kentli Servisi adını verdiğimiz bir birim kurduk ve vatandaşın belediye katlarında elinde evraklarla dolaşma devrini bitirdik. Vatandaş belediyeye girdiğinde 20 bayan arkadaşımızdan biri kendisini karşılıyor. Bilgisayar ekranında kendisi ve binasıyla ilgili her türlü bilgiyi görüyor ve yardımcı oluyoruz. Vatandaş da kurabiyesini yerken işlemlerini yaptırabilmenin mutluluğunu yaşıyor. Gaziosmanpaşa Belediyesi, vatandaşa yönelik Türkiye'de uygulanabilecek tüm teknolojik yenilikleri uyguluyor. Ayrıca tüm personelimizin kişilik testlerini yaptık. Bu kişi, hangi görev için daha uygun, hangi özelliklere sahip, arkadaşlarımızın zaafiyetleri nedir ne değildir. Bunları öğrendik ve personel planlamamızı yaptık. Bunların analizini yaptıktan sonra da belediyede 400 kişilik küçülme yaptık. Bunun yerine az bir maliyetle özel sektörden 1500 kişilik hizmet alıyoruz.

Ekip gençlerden oluşuyor
Belediyenin özel sektör mantığıyla yönetilmesine neden önem veriyorsunuz. Bir kamu kurumunda zor olmuyor mu?

Üç tane başkan yardımcısı arkadaşım, 1971, 1972 ve 1973 doğumlu. Biri, avukat, bir tanesi uluslararası mali müşavir, biri Türk Hava Yolları'nda Daire Başkanlığı yapmış bir arkadaşımız. Bu arkadaşlar, yabancı dilleri olan özel sektörde belirli bir birikimi olan arkadaşlar. Hepsi de bu ilçenin çocuğu. Burada okumuş, burada yetişmişler. İlçenin yapısını çok iyi biliyorlar. Bu arkadaşlarımızla çalışmamızın sebebi, klasik kamu mantığının dışına çıkabilmeleridir. Ayrıca kamu mantığını iyi kavrayan, ağabey konumundaki başkan yardımcılarımız da tecrübeleriyle yol gösteriyor. Özel sektör mantığı, daima kazançlı olanı tercih etmenin diğer adı. Mesela bu sayede İstanbul'da en iyi temizliği ben yapıyorum. Niye? Ben kaynağımı doğru idare ediyorum. İstanbul'da en hızlı park yapabilen belediyeyim. Genelde bir çok belediye, bu tür hizmetleri özel firmalara yaptırır. Ben hizmeti, yani şehir mobilyasını, hazır çimi alıyorum. Kendi ekibimle park yapıyorum. Bu şekilde 1 trilyona mal olacak park bana 350 milyara mal oluyor.

Artık merkez ilçeyiz
İkinci 'K' yani kentsel dönüşümle ilgili neler yaptınız?

Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor. Kentsel dönüşümle ilgili kamu bir yere kadar gidebilir. Türkiye'nin nüfusa göre en büyük ilçesiyiz. Böyle bir ilçede belediye kaç bina yıkar, kaç tanesine geçici ikamet imkanı sağlayabilir? Bizim diğer ilçeler gibi çok fazla boş arsamız yok. Yani bizim gerçekten kentsel dönüşüm; yıkıp yerine yenisini yapmamız gerekiyor. TOKİ, KİPTAŞ bu tür projelere girmiyor çünkü çok masraflı. Bu yüzden Gaziosmanpaşa'yı pazarlamamız gerekiyordu biz de onu yaptık. Gaziosmanpaşa'yı tanıttık ve varoş ilçesi değil, merkez ilçe olduğunu gösterdik. İlçenin pahalı bir ilçe olmasını sağladık. Üç sene uğraşmamızın sonunda TOKİ'yi ilçede alışveriş merkezi ve gelir getirici konut yapması için ikna etmeyi başardık. Bir ay sonra inşaatları başlıyor. İlçeyi tanıtıcı çalışmalarımızın bir sonucu olarak TOKİ'nin yaptığı ihalede 150 dönüm arsa 186 trilyona satıldı. Yine ilçede 72 dönüm arazi üzerine 250 bin metrekare kapalı alan yapılacak ve İstanbul'un en büyük alışveriş merkezlerinden biri olacak. Hem de Gazi Mahallesi'nde. Bu alış veriş merkezi Gaziosmanpaşa'nın değiştiğinin göstergesidir. Yine geçen hafta Gaziosmanpaşa merkezde bir yer satıldı. 180 metrekare. 140 metrekare inşaat yapabiliyorsunuz. TMSF sattı 3 trilyon 700 milyar. Türkiye'de metrekare bazında en pahalı arsa olduğunu söylediler. KDV de hariç...

Karayolları ve İETT arsalarından da mı pahalı sanırım. Nasıl başardınız bunu?

Daha pahalı. Kentsel dönüşüme başlamadan önce hem Türkiye'de hem uluslararası çapta en iyi bilim adamlarıyla oturduk konuştuk. Gaziosmanpaşa'ya ne önerirsiniz diye. O tavsiyeleri uyguluyoruz. Yaptığımız şey de ilçeyi göbeğinden, belediye başkanlığı binasından başlayarak değiştirmek. Yolları onarmaya, çevreyi güzelleştirmeye iş yerlerinin olduğu yerlerin yollarını yaparak başladık, istihdam artsın diye. Ayrıca boş bulduğum her yeri park yapıyorum mahkemelikmiş, şaibeliymiş diye hiç umursamıyorum. Çünkü okul alanı, yeşil alan yapacak yer yok. Bu yüzden 25 trilyon lira kamulaştırma parası ödedim.

Yabancılardan yoğun ilgi
Taş ocakları bölgesini nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?

Burayla ilgili yabancıların çok istekleri var. Güney Koreliler 17 milyar dolarlık bir yatırım projesi getirdiler. Yepyeni bir kent yapmayı öneriyorlar. Kraterleri göl yapmayı düşünüyorlar. Üç ay boyunca 20 tane mimar mühendis, içme suyundan, zemin etüdlerine, ulaşım planlarına varıncaya kadar analiz yaptı. Fabrikası üniversitesiyle 300 bin kişinin her türlü ihtiyacını aynı yerde karşılayacağı bir proje sundular bize. Kadir Topbaş Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletmemiz gerektiğini söyledi. Proje için şu anda Dışişleri Bakanlığı ile Güney Kore Hükümeti arasında yazışmalar devam ediyor. Ardından proje uygulama aşamasına geçilecek.

Gaziosmanpaşa varoş olarak adlandırılan ilçelerden biriydi. Artık bu sıfattan kurtuldu diyebilir miyiz?

Evet, Gaziosmanpaşa artık varoş değil. Herkes bunu bilsin. Burada arsa çok kıymetli, bina çok kıymetli... Sevsinler böyle varoşu. Böyle varoş mu olur.

Vatandaş sadece hizmete bakıyor
Sessiz çoğunluğun sesini duyabilmek önemli. Göreve geldiğimde vatandaşa sorduğum zaman benden üç şey istiyordu, hâlâ üç şey istiyor. Yol tretuvar-park, bahçe, spor alanı ve temizlik. Ben günde 10 bin kişiye sıcak yemek dağıtıyorum, geçen yıl 16 bin kişiye kömür yardımı yaptım. Ama bu kimsenin umurunda değil. Çünkü bu bir hayır işi, oy işi değil. “AK Partililer bunu yaparak oy alıyor” diyorlar. Hayır değil. Anketlerden bu çıkmıyor. Sen istediğin kadar yemek dağıt, vatandaş o üç kritere bakıyor. Eğer bu hizmetleri yapmıyorsanız, fuarlar yapsanız da şenlikler yapsanız da vatandaşın umurunda

olmaz. Biz birçok belediye kadar şenlik yapmıyoruz bu yüzden. Şu an iddia ediyorum ki, benim kasamdaki kadar hiçbir belediyenin kasasında para yoktur. Niye ben şenlik yapıp, sanatçılara dünyanın parasını ödeyeyim ki... Vatandaş artık rahatsız oluyor. Benim paramı sanatçıya niye veriyorsun diye soruyor. Getiriyorsam, sponsorla getiririm. Özel sektör için bu kadar yatırım imkanı oluşturuyoruz. Onlar da seve seve sponsor oluyor. Mesela sirk getirdim. Türk Mall firmasına sponsorluk verdim. Hem bu firma reklamını yaptı hem kültürel proje ortaya çıktı.

Temel yatırımlar
E-belediyecilikle kasaya dakikada ne kadar para girdiğini, hangi sebeple para çıktığını görüyorum.

Geldiğimizde bir anket yaptık. Bizden ne bekliyorsunuz diye. Üç ayda bir düzenli olarak yapmaya da devam ediyoruz. Bizden daha iyi sahayı gözlemleyen belediye yoktur.

10 personel, her gün 500 aileye ulaşıyor 'Memnun musunuz?' diye soruyor.

Hayvanat bahçesi ve safari parkı projesine seçimden sonra başlanıyor.

'Gül Çocukları' projesiyle sokak çocukları barındırılıp gerekli bakımları yapıldıktan sonra durumlarına göre tedaviye yönlendiriliyor.

Modern muhtarlık binaları, bilgi evleri, ana sınıfları ve Sağlık Bakanlığı'na devredilmek üzere sağlık ocakları yaptık.

1700 lisanslı sporcuya sahibiz. Badmington gibi son derece yeni ve değişik olan sporda geçen yıl GOP Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü'ne ait Badmington takımı Türkiye şampiyonu oldu.

Başkanlık binası kültür merkezine dönüştürüldü
İlçede gençlerin sosyal ihtiyacını karşılayacağı kültür merkezi sayısı sınırlı. Bu sorunu nasıl çözeceksiniz?

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı'nın daha önce bulunduğu binayı kongre ve kültür sarayı yapıyoruz. İlçede doğru dürüst sinema yoktu. Göreve gelince Akmerkez'den tutun birçok yapının mimarını çağırıp, 'Gaziosmanpaşa merkeze ne yapalım diye sorduk. Sonunda başkanlık binasını kültür merkezine dönüştürmeye karar verdik. Cafeleri, restoranları, sergi salonları, sivil toplum merkezleri, sinema salonlarıyla alışveriş ve kültür merkezi şeklinde muhteşem bir tesis olacak. Yeni artık bizim insanlarımız ilçelerinden kalkıp başka bir ilçeye sinemaya gitmeyecek. Bu aynı zamanda İstanbul'un ulaşım problemi için de bir çözüm demek.

Kapkaç yuvasıydı
Sarıgöl, neredeyse Gaziosmanpaşa'dan daha meşhur. Bu bölgeyle ilgili neler yaptınız?

İstanbul'un meşhur Roman mahallelerinden birisi. Emniyetin rahatlıkla giremediği bir yerdi. Binaları arasında dehlizleri olan çok ilginç bir mahalle. Burada 70'in üzerinde konut yıktık. Hem de vatandaşlarımızla anlaşarak hiçbir sıkıntı olmadan kamulaştırıyoruz. İnsanların ev alabileceği parayı vererek mahalleyi boşaltıyoruz. Çünkü bu mahallede hoş olmayan durumlar var. Mesela Güneydoğu'dan kamyonlarla genç çocukların getirilip kapkaç yapmak üzere bu mahalleye yerleştirilmek istendiğinin haberini aldık. Dolayısıyla ilçenin huzuru için biz daha erken davranmalıydık. Sonuçta başardık.

Birlikte yaşama kültürü oluşuyor
Üçüncü K, yani kültürel dönüşümle neyi kast ediyorsunuz?

Mesela şöyle bir örnek vereyim. Öyle mahallelerimiz var ki, aynı parkı 5 ay içerisinde 5 defa yaptık. Kent mobilyasına sahip çıkılmıyor. Bunun sebebi de İstanbul'daki sosyal yapının iki ayrı uçlarda geziniyor olması. Bir üst gelir grubu var ve onlar istedikleri ortamlara rahatlıkla girip çıkabiliyorlar. Bir de alt gelir grubu var. Dernek lokalinden dışarı çıkmayan. Gaziosmanpaşa'da 1000 tane hemşehri derneği var. Anadolu'dan gelmişler ve bırakın İstanbul'u kendi mahallelerine bile entegre olamamışlar. Biz bu entegrasyonu sağlıyoruz.

Taksime gitmeye gerek kalmadı
Nasıl yapıyorsunuz?

Mahallelerde gezi alanları, yürüme alanları yaptık. İnsanlar gece yarılarına kadar sokakta eğlenebiliyor, şenlik yapıyor. Böylece insanları kaynaştırıyoruz. Normalde siz, 50-60 yaşlarındaki bir Siirtli ile bir Trabzonluyu aynı sosyal ortamda bir araya getiremiyorsunuz. Ama yaptığımız ortak alanlarda yeni nesil kaynaşıyor. Daha önemlisi, artık insanlar Taksim Meydanı'na gitme ihtiyacı duymuyor. Mesela Sokullu Mahallemiz'de dış cephelerden alt yapıya kadar tüm eksikleri tamamladık. Ortak alanlar yaptık. Muhtarın da destek vermesiyle direklere takılan hoparlörden müzik yayını yapılıyor. Görseniz bambaşka bir mahalle oldu. Büyükşehir Belediyesi Kentsel Tasarım Bölümü'nden geldiler ve ne dediler biliyor musunuz? Bizim İstanbul'da gördüğümüz gerçek kentsel tasarım projesi bu projedir. Beyoğlu'ndaki Fransız Sokağı'nın kentsel dönüşümle hiçbir alakası yoktur. Bir de bir kilometrelik bir güzergahın belediyeye toplam maliyeti sadece 4 trilyon.