Sıradan kullanımıyla barındırdığı potansiyeli çoğu zaman gözardı edilen betonun nitelikli kullanım örneklerini ortaya çıkarmayı hedefleyerek TÇMB’nin çıkardığı, içerik ve tasarımını ise Arkitera Mimarlık Merkezi’nin üstlendiği Betonart dergisi 4. yılında 15. sayısına ulaştı. Her geçen sayıda daha geniş kitlelere ulaşan Betonart, yeni abone olacak veya aboneliğini yenileyecek ilk 45 okuyucusuna sınırlı sayıda bulunan 2006/2007 Building in Concrete yayınını hediye ediyor.

“Building in Concrete”, benzer kaygılarla nitelikli beton kullanımını gözler önüne seren ve betonun potansiyellerini hatırlatan bir yayın. İsviçre’den Cemsuisse, Belçika’dan FEBELCEM ve Hollanda’dan Cement&Beton Centrum’un editörlüğünü üstlendiği ve Portekiz’den ATIC, Hollanda’dan BetonMarketing, Türkiye’den TÇMB, İrlanda’dan The Irish Concrete Federation ve Avusturya’dan VÖZ’ün ortaklığıyla hazırlanan yayın, 2006/2007 altbaşlığıyla son dönemde tamamlanan Avrupa çapında kaliteli beton projelere yer veriyor. Hollandalı mimar ve fotoğrafçı Kim Zwarts’ın objektifinden sayfalara yansıyan yapıların mimarları da mimarlık dünyasının yakından tanıdığı ve takip ettiği isimler.

Aires Mateus, Wiel Arets, Huggen_Berger, Noa Architecten, OMA, Smarch, Onix ve Annekatrien Verdikt’in son projeleriyle yer aldıkları dergi, farklı ölçek ve programa sahip Avrupa’nın farklı coğrafyalarından projelerde, betonun, herhangi bir yapı malzemesi olmasının ötesinde, yapıya karakterini veren mimari elemanlardan biri olarak kullanımını gözler önüne seriyor.

Portekiz’den Lizbon Universidade Nova Rektörlük Binası’nda Aires Mateus “ölçek”i ana tasarım sorunsalı olarak kabul ederken, Uithof Üniversitesi Kütüphanesi’yle Hollanda’dan Wiel Arets betonu fiziksel olarak başkalaştırmanın yollarını arıyor, kullandığı renkli ve baskılı betonsa yapıya kimliğini veren ana dokuyu oluşturuyor. Zürih’teki Mitte Okulu ile Huggen_Berger da yine betonu malzeme olarak farklı kullanma taraftarı olan mimarlardan. Huggen_Berger, doğal taş imalatından arta kalan Carrara mermerini agrega olarak beyaz çimentoyla buluşturuyor ve betonla yeniden kullanım olanaklarını sorguluyor. Kortrijk Belediye Binası’yla Belçika’dan Noa Architecten ise bir dönüştürme projesine imza atıyor. Porto’daki Casa da Musica ile geçen yılın en çok konuşulan projelerinden birine imza atan OMA anıtsal ifadesi ve mimari kimliğiyle kenti ciddi ölçüde dönüştürme potansiyeli barındırıyor. Bern’deki yeni kilise yapısı ile Smarch ise, alışılagelmiş dini yapı tipolojilerinin ötesinde yeni arayışlar içine giren mimarlık ofislerinden biri. Onix’in Hollanda’da projelendirdiği ve Groningen’de yeniden düzenlenen peyzajın su seviyesini kontrol etmek üzere kurgulanan su pompalama istasyonu peyzaj içerisinde bir odak noktası olarak tasarlanmış. Annekatrien Verdikt’in Brüksel’deki müstakil konut projesi ve İsviçre-St.Gotthard’daki Lucendro Baraji ise, aynı yayın içerisinde birlikte yer alarak, betonun altyapı projelerinden günlük hayatın en intim köşelerine kadar yaygın kullanım ağını gözler önüne seriyor.

Kısıtlı sayıdaki “Building in Concrete” dergisinden birine sahip olabilmek için Betonart’a abone olan veya aboneliğini yenileyen ilk 45 abonesinden biri olmanız yeterli. 20 YTL’lik yıllık abonelik için http://www.betonart.com.tr/’den bilgi edinebilirsiniz.